ORTAK AKIL

Aynı şeyleri yaparak farklı sonuçlar alınmaz




Özkan Başaran

Milletvekili Genel Seçimleri’ne 5 Ay’dan az bir süre kaldı. CHP’de de Önseçim beklentisi olmasa, Haziran’da bir seçim olacağını farketmeyeceğiz. Oysa eskiden öyle miydi? Seçimlere bir yıl kala bile ortalık hareketlenmeye başlar, halk kimin kazanacağını konuşmaya başlardı. Dikkat ederseniz halkımız siyasetten giderek uzaklaşıyor. Hayat şartları o kadar zor hale geldi ki, günlük koşuşturmalardan siyasete vakit ayıramaz hale geldik. Biraz da gelecekten umutsuzluk ilgiyi düşürüyor. Hangi parti iktidara gelirse gelsin yaşam kalitesinde bir düzelme olacağına inanmayan halkımız, artık siyasetten umudunu kesmiş durumda. Siyasete olan güven de giderek azalıyor. İlgi alanı siyaset olan bir kısım insan dışında sıradan vatandaşın seçim meçim pek umurunda değil. Her yaşam biriminde politika ile ilgilenen sayısı sayılacak kadar azdır. Hatta, nüfusa göre değerlendirdiğiniz zaman yüzde beş bile sayılmaz. Bu ay çıktıktan sonra seçime 4 Ay gibi kısa bir süre kalacak. Adaylar netleşecek. Partiler sahaya inecek. Mitingler başlayacak. Havalar ısındıkça Mitinglerdeki kalabalıklar artacaktır. Fakat bu kalabalıklara bakarak; “İnsanlar siyasete ilgi göstermeye başladı” diyemeyiz. Gitmeyenlerin sayısını hesapladığınızda sessiz çoğunluğun ne kadar büyük bir kitle olduğunu anlarsınız. Siyaset, fayda üreten bilim dalıdır. Türkiye siyasetine bakınız.  Ezilen toplum kitlelerine inandırıcı çözüm projeleri üreten parti var mı? Örneğin AKP, bilindik bir siyaset anlayışı ile projelerini açıklayacaktır. Oto Yollar, Köprüler, Hastaneler, Hızlı Tren gibi projelerin bazı bölgelerde hizmete girdiğini ve giderek yayılacağını anlatacaktır. Yeşil kart, Kömür yardımı, hastalara bakacak parası,2 Milyona yaklaşan Suriyeli mülteciye insanlık yaptığını vurgulayan sosyal hizmetlerini de ekleyecektir. CHP, Emeklilerin zor yaşam şartlarına iyileştirmeler getireceğini, Tarım Emekçilerini batmaktan kurtaracak çözüm önerilerini, İşçi sınıfını açlık sınırından kurtaracak önlemleri ve buna benzer sosyal Projelerini anlatacaktır. MHP, Ülkenin Bölünmez bütünlüğünü savunacak, “Önce Vatan” diyecek ve bir takım ekonomik ve Sosyal Projelerini anlatacaktır. Bunlar hepimizin kulağının alıştığı ve beklenilen propagandalar. Seçmen hangi partinin ne diyeceğini ezberlediği için, ne diyeceklerini pek dinlemek bile istemiyor. Halkımızın dikkatini çekecek ve günlük hayatını değiştirecek projeler geliştiren partiler bundan sonra yükselen değer olurlar. Hep aynı şeyleri söylemekle farklı sonuçlar beklenemez. Öyle şeyler söyleyeceksiniz ki, Halk gözünü gözünüze dikecek. Dünya siyaseti toplumları sürükleyen siyaset örnekleriyle dolu. Halkımızın bundan sonra peşinden koşacağı siyaset Evrensel Sosyal Demokrasidir. Çok zor değil, Avrupa Sosyal Demokratlarının neler dediğine bakacaksınız o yeter. Sosyal Demokrasi İnsanı Merkeze alır. İçinde bulunduğumuz düzen ise parayı merkeze alır. İnsanı unutur. Buna da Vahşi Kapitalizm denir. Çözüm çok basit. Sözde değil, Özde Sosyal Demokrasi. CHP’nin bu dönem İktidar olması için, Eski söylemlerini bir kenara bırakıp Sosyal Demokrasi’nin çizgileriyle yeni projeler hazırlaması yeterli. Nüfusumuzun %90’ı ezilen Halk katmanlarından oluşuyor. Ezilen Halkın anlayacağı Dil, Sosyal Demokrasi’nin dilidir. Bu dili iyi kullanacak Parti de, CHP’dir. Fakat CHP bu dili kullanmaktan çekiniyor. Sadece cümle aralarında “Sosyal Demokrat Partiyiz” demekle yetiniyor. Görüne o ki, CHP bu seçimde de aynı şeyleri söyleyecek. Peki Aynı şeyleri söylemekle, Farklı sonuçlar çıkar mı? CHP’nin bu seçimde Sosyal Demokrasiden Başka şansı yok. Kılıçdaroğlu her şeyi göze alır da Sosyal Demokrasiyi CHP’nin ana siyaseti haline getirirse, Halkımız sandıkta gereken karşılığı verecektir.