ORTAK AKIL

CHP'de Önseçim Ruhsatı alındı





Özkan Başaran

CHP Kırklareli İl Başkanı Recep Zengin İlçe Başkanları ve Belediye Başkanları’nın imzaladığı Metni Genel Merkeze götürdü. Önce Örgütlerden Sorumlu Genel Başkan Yardımcısı Tekin Bingöl’e daha sonra Genel Sekreter Gürsel Tekin’e, sonra Bülent Tezcan’a ve diğer Genel Başkan Yardımcılarına imzalı metni elden teslim etti. Her teslim ettiğinde de fotoğraflarını çekti ve Sosyal Medya’da yayınladı. Yanında İl Yöneticisi Selçuk Kınalı’da vardı. Vekil Turgut Dibek’in de şahit olduğu Önseçim evrakını elden teslimler Genel Başkan Kemal Kılıçdaroğlu ile sona erdi. Başkan Zengin bunları tek tek Çarşamba günü yapılan İl Toplantısı’nda anlattı. CHP Genel Merkez Yöneticileri’nin; “Bu imzalar gelmeseydi bile biz zaten Kırklareli’de Önseçim yapacaktık” dediklerini söyleyen İl Başkanı Zengin Önseçim’in artık garantiye girdiğini söyledi. Tüm ilçe Başkanları ve Partili tüm Belediye Başkanları’nın oybirliği ile imza altına aldıkları bu önemli Metin, “Ön Seçim Ruhsatı” niteliği taşıyor. Özellikle Genel Başkan Kılıçdaroğlu’na elden teslim edilmesi de “Vazgeçilmezlik” ölçüsünde önemli. Çünkü, Aday Adayları’nın üyelerden imza toplaması ayrı, Örgüt yöneticilerinin Genel Merkez’den Önseçim talep eden imzalı metni elden iletmeleri ayrı. Bu aşamadan sonra Genel Merkez kalkıp “Ben Kırklareli Örgütünü dinlemem, Merkez Yoklaması yaparım” demesi mümkün değil. Çünkü CHP’de İl Örgütü’nün oybirliği ile imza aldıkları kararların uygulanmadığı bir örnek hatırlamıyorum. Bundan sonra ne yapılmalı? Bence Aday Adayları da Önseçim için kendi aralarında imza toplamalı. Önce bu imzalı metni Basın yoluyla kamuoyuna duyurmalı. Daha sonra da Genel Merkez’e götürmeliler. Peki İl Örgütü’nün imzalı metni yeterli değil mi? Yeterli olabilir. Fakat, adayların tümünün Önseçim isteklerini imza altına almaları da perçinleyici olur. En azından bir takım kuşkuları ortadan kaldırır. Dolayısıyla Şubat Ayı’nda yapılacak Parti Meclisi’nden Önseçim Kararı çıkar. Kırklareli Türkiye’ye örnek olacak bir adım attı. Kırklareli’nin tetiklediği imza seferberliği belki başka yerlere de sıçrar da, CHP Türkiye genelinde Önseçim bu demokrasi şöleni de Dünyaya örnek olsun. Önseçim demek, hareket demektir. Dinamizm demektir ve CHP için Seçim öncesi, seçim demektir. Önseçim, Aday Adayları için Genel Seçim’den daha önemlidir.  Önseçim’e “Küçük Sandık” dersek, “Küçük sandığı aşamayanlar, Büyük Sandığa ulaşamazlar” diyebiliriz. Ama partisine sevenler, küçük sandıktan çıkamasalar bile, Adaylaşan arkadaşlarıyla omuz omuza çalışırlar. Peki, aday olamayanlar partisine ihanet edip başka partiye çalışır mı? Mesele de orada zaten.  Bu güne gelene kadar; “Ben olamadım o da olamasın” diye ihanet edenler olmadı mı? En yakın seçim olarak, Belediye Seçimleri’nde bunun örneği yaşandı. Aday olamayanlar partisine çalışmadılar. Başka partilere çalıştılar. “Ben varsam Parti var. Ben yoksam parti yok” Diyenler bu seçimde de aynı ihaneti yaparlar mı? Bu noktada, Aday olamayanları mercek altına alacağız. Aday olmak için dağ taş kapı kapı gezenler, Aday olamadıklarında partilerinin peşinde gezecekler mi?  Eğer çalışmazlarsa, bundan sonra partide hiç bir göreve talip olmayacaklar demektir. Unutulmasın ki, hiç kimse partiden büyük değildir. Kimse kerameti kendinde sanmasın. O Koltuklarda oturanlar, hep Altı Ok’a yapışıp oralara geldiler. “Hayır, öyle değil. Ben markayım benim oylarım partiden daha çok” diyenler çıkar mı? Çok kendine güvenen varsa, Bağımsız Aday olsun da görelim boyunun ölçüsünü.