ORTAK AKIL

Sussam gönül razı değil, yazsam tesiri yok…




Özkan Başaran


Nankör Politikanın gazabına uğramanın travmasını atmak kolay değil. Geçtiğimiz Çarşamba günü uğradığım sözlü saldırının verdiği üzüntüden bahsediyorum.  CHP’de Önseçim’i kazanan Adayların Mazbata Töreni öncesi önümüzdeki dönem Vekilimiz olacak Ağabeyim tarafından kovuldum. Yıllardır Milletvekili olmasını istediğim bu ağabeyimin durduk yere beni azarlaması unutulacak gibi değil. Açık ara seçim kazanıp da hala 29 Mart öncesinde kalırsa, acaba Vekil olduktan sonra neler olacak? Kin ve kibir yüreğe yüktür. İntikam hırsıyla sağa sola saldırmak sadece kendini değil partiyi de yıpratır. Azarlanan ve kovulan sadece ben olsam dönüp kendime bakacağım. Ama Belediye Başkanı dâhil birçok insan da benim uğradığım sözlü saldırılara uğrayınca burada biraz durmak lazım. Bu ağabeyimin etrafını saran bazılarının dolmuşuna geldiğinden kuşkum yok. Bir an önce zafer sarhoşluğundan kurtulup gönül kazanması gerekirken eski yaraları kaşımak ve insanların kalbini kırmak doğru mudur? Elbette doğru değildir. Ne güzel söylemiş Derviş; “İncinsen de incitme” demiş. “Eline, beline, diline sahip ol” demiş. “Yaradılanı severim yaradandandolayı” demiş. Ben de uzun yıllardır bu güzel kültürle olgunlaşmaya çalışmış bir fakirim. Sen de bu kültürün insanısın be Can Ağabeyim. Bu inançta gönül kırmak yoktur be Güzel Ağabeyim… “Biz gelmedik kavga için bizim işimiz sevgi için” diyenlerin yolundan gidiyoruz biz. Gönüller yıkanların değil gönüller yapanların düsturuyla yoğrulmaya çalışıyoruz. “Her ne ararsan kendinde ara” demiş derviş. Ben de aynaya bakıyorum. Hatalı mıyım? Evet. Bilerek mi hata yaptım? Hayır. Ama bunu bir türlü kendisine anlatamadım. Kasıtlı yaptığımı söyleyip duruyor. Kasıtlı yapsaydım gidip kendisine “Nasıl olmuş mesaj?” der miydim? Ne derseniz deyin faydası yok. Kendisi için harcadığım bunca yıllık emeklerim bir çırpıda yok sayıldı. Üstelik önümüzdeki dönem partimizin Vekilliğini yapacak olan biri tarafından. Biliyorum bu yazdıklarımın hiçbir faydası olmayacak. Hatta bana zararı bile olacak. Birileri de benim uğradığım bu sözlü saldırı için “Hak etmiş” diyecek. Bunu da biliyorum. Ama benim düştüğüm duruma bıyık altından gülenler bilsinler ki: “Bugün bana yarın sana” Benim elimde bugün için sadece kuru bir kalem var. Kalkıp da beni mi savunacaklar. İnsanlar güçlünün yanında saf tutarlar. Bana sahip çıkanlar bugün için belki bir elin parmaklarını geçmeyecek. Ama öfkeyi örgütleyenlerin istikbali her zaman karanlık olmuştur. Damlaya damlaya göl olur, gün gelir sel olur. O sel alır seni de götürür ey benim Güzel Ağabeyim.