"Sahura kalkmadan oruç tutulması sağlık sorunlarına yol açıyor''

* Kırklareli Sağlık Müdürü Dr. Mustafa Saymaz, ''Sahura kalkmadan oruç tutulması sağlık sorunlarına yol açıyor'' dedi.

 
HABER MERKEZİ
Kırklareli Sağlık Müdürü Dr. Mustafa Saymaz, yaptığı açıklamasında sahura kalkmadan oruç tutulması aç kalma süresini arttırdığından, halsizlik, baş ağrısı, yorgunluk, tansiyon ve kan şekerinin düşmesi, verimsizlik, depresyon, konsantrasyon güçlüğü ve dikkatte azalmaya neden olduğunu söyledi.
Sahur yemeğinde midenin boşalma süresini uzatarak acıkmayı geciktiren, yumurta, süt, yoğurt, peynir ve kuru fasulye, nohut, mercimek yemeklerinin tüketilmesinin uygun olacağını ifade eden Saymaz, sahurda aşırı yağlı, tuzlu ve ağır yemeklerle unlu gıdalardan uzak durulması gerektiğini belirtti.
Zeytin, meyve, çiğ sebze, reçel gibi gıdaların sahurda tüketiminin yararlı olacağını anlatan Saymaz, şöyle devam etti:
''Ramazan ayında sıvı alımına önem verilmesi ve iftar ile sahur arasında 10 su bardağı su içilmesi, aşırı çay, kahve ve asitli içeceklerin yerine, taze sıkılmış meyve suyu ve komposto tüketilmeli. Sahura kalkmadan oruç tutulması sağlık sorunlarına yol açıyor. Sahur, gece yenilen yemek olup kişiyi tüm gün oruca hazırlar. Burada özel hamur işi yemekler yapılabildiği gibi akşamdan kalan yemekler ya da sabah kahvaltısının biraz daha çeşitlendirilmiş yiyecekleri yer alır. Ramazan sonrası ise aileler alışılmış yeme alışkanlıklarını sürdürürler.''
* “Bilinçsiz beslenme sağlık sorunlarına yol açabilir^”
Saymaz, Ramazan ayında bilinçsiz ve dengesiz beslenmenin çeşitli sağlık sorunlarına yol açabileceğini bildirdi.
Oruç tutan kişilerin Ramazan ayı süresince yeterli ve dengeli beslenme konusunda dikkatli olmaları gerektiğini belirten Saymaz, ''Oruç tutan bazı vatandaşlarımızın, gün boyu aç kalacakları düşüncesiyle iftar veya sahurda gereğinden fazla ve hızlı yemek yemekte. Bu tür beslenme oruç tutanlarda hazımsızlık, mide ağrısı, kabızlık, kan şekeri ve tansiyonda ani yükselmelere neden olmaktadır. Bu tür sağlık sorunlarından uzak kalabilmek için iftar ve sahurda yavaş ve az miktarda yemek yenilmeli, yemekler ağızda iyi çiğnenmelidir'' dedi.
* “İftara çorbayla başlanmalı”
İftar yemeğine çok sıcak veya çok soğuk olmayan hafif bir çorbayla başlanılması gerektiğini hatırlatan Saymaz, şunları kaydetti:
''Çorbanın ardından etli veya etsiz, fazla yağlı olmayan bir sebze yemeği, yoğurt, meyve veya tatlının tüketilmesi sağlıklı beslenme açısından doğru olacaktır. Tatlı olarak sütlaç, keşkül, güllaç gibi sütlü tatlılar tercih edilmeli. Ramazan ayı süresince yeterli ve dengeli beslenmeli. Yeterli ve dengeli beslenme dört besin grubunda bulunan besinlerin yeterli miktarda tüketilmesiyle sağlanır. Bu besinler süt ve süt ürünleri, et ve et ürünleri, kuru baklagiller ve meyvelerdir.
Bu besinlerin önerilen tüketim miktarları oruç tutan kişiye özgü olarak değişmekte, bireyin yaşı, cinsiyeti ve fiziksel aktivite durumu bu oranları etkilemektedir. Ramazan ayında 3 öğün beslenme düzeni 2 öğün olarak değişmekte, sabah kahvaltısının yerini sahur, akşam yemeğinin yerini iftar almaktadır.
Bu nedenle iftar ve sahur arasına konulan ara öğünler ile dengeli beslenme sağlayın. Aşırı yağlı kızartma ve kavurmalar ile hamur tatlıları, şekerleme ve aşırı tatlı besinlerden uzak durun. Kolay hazmedilen, mide, bağırsak sisteminde uzun süre kalabilen sebze, meyve ve kepekli ekmek gibi posalı besinler ile besin değeri yüksek gıdaları tercih edin.'' aa