Sarıçam'dan DAVOS yorumu

Kırklareli AK Parti Milletvekili Ahmet Gökhan Sarıçam; İsrail'in Gazze'ye uyguladığı vahşetle ilgili düşüncelerini açıkladı. Ayrıca Sarıçam, DAVOS'ta yaşananlar hakkında da yorumlar yaptı.

Kırklareli AK Parti Milletvekili Ahmet Gökhan Sarıçam, yaptığı yazılı açıklamada, Dünya ve Türkiye gündemine dair bazı yorumlar yaptı.
İsrail ve DAVOS ağırlıklı açıklamada Milletvekili şunları söyledi;
“İsrail’in 6 ay Gazze’de sürdürdüğü acımasız ve tavizsiz ambargo sonucu açlığa, hastalığa maruz bırakılan Filistin halkına karşı 27 Aralık’ta başlattığı katliam, milletçe hepimizin vicdanını kanatmaktaydı.
Milletimiz; çocuk-kadın demeden sivillere karşı orantısız güç kullanılarak yapılan vicdan dışı bu saldırıları tek yürek, tek ses olarak yurdun değişik yerlerinde yapılan mitinglerle kınayarak tavrını ortaya koymaktadır.
AK Parti hükümeti siyasi varoluş amacına uygun olarak milletin hasiyeti doğrultusunda barışın sağlanması, masum kanının durdurulması noktasında insiyatif aldı. Sebebi ve tarafları kim olursa olsun, dünyanın neresinde olursa olsun mazlumun yanında yer almayı uluslararası politika haline getiren hükümetimiz, bu insanlık ayıbına da duyarsız kalmadı. Bir takım evhamlar ve amaçsız boş söylemlerle bu mazlumların gözyaşını dindirme çabamız, muhalefetin korkak tavrıyla ve sözcüleriyle eleştirildi. Milletine ve devletinin gücüne inanmayan, kompleksli bazı eski diplomat siyasetçiler bizi bu siyasetimizden çevirmeye çalıştı. Onlar her zaman yaptıkları gibi insanların acı ve gözyaşları üzerinden iç siyaset yapıp, hükümetimizi içte ve dışta zor durumda bırakmaya çalışırken; Sayın Başbakan, özel temsilcisi Dışişleri Bakanımız mekik diplomasisi yaparak önce ateşkes sağlanmasında başrol oynadı. Ardından Dünya Ekonomik Formu (DAVOS) ta sadece ülkemizin ve dünyanın ekonomik yönelmeleri hakkında değil, harap olmuş Gazze’nin acılarının sarılması noktasında da tüm dünya liderleriyle ikili görüşmeler yapıldı. Nihai toplantıda İsrail Başbakanı Simon Peres’in yakışıksız tavırları ve suçluluk psikolojisi içinde bağırarak söylediği yalanlar, konu hakkında iki taraflı bilgi sahibi olan başbakanımız tarafından not alındı ve her türlü engellenme teşebbüsüne rağmen cevaplandırıldı.
Sayın Başbakanın şahsında Türkiye’ye ve Milletimize yöneltilen yakışıksız tavırların cevabının dik bir duruş ve özgüvenle karşılığının verilmesi; tüm Dünya’da ve özelde Türkiye’de Milletimiz nezdinde büyük bir takdir topladı. Sayın Başbakanın bu durumdan sonra İsrail Başbakanının özür dilemesi de ayrıca davada haklı olduğunun kanıtıdır.
Sayın Başbakanımız şunların altını çizdi;
Birincisi, masum insan kanı akıtarak daha sonra çıkar çevrelerini dünyada arkanıza alarak haklı çıkamazsınız, buna müsaade edemeyiz. Biz kim olursa olsun mazlumun sesi oluruz.
İkincisi, gücünüz ve arkanız ne olursa olsun Büyük Türkiye’ye saygısızlık yapamazsınız, kandıramazsınız. Siz ve arkanızdaki Dünya güçleri Türkiye’yi karşınıza almaya cesaret edemezsiniz.
Üçüncüsü, demokrasi ve insan hakları konusunda Dünyanın neresinde bir ihlal ve tecavüz varsa kim ne tavır gösterirse göstersin bizim tavrımız net olur.
Bu tavırlar özelde İslam Dünyasında genelde tüm duyarlı Dünya Milletleri nezdinde Türkiye’nin itibarını ve önemini ön plana çıkarmıştır. Türkiye’ye destek mitinglerinde Türkiye ve Başbakanımız, Dünya lideri olarak ilan edilmiştir.
Ve artık herkes bilmektedir ki, Türkiye Büyük bir devlet, hami bir millettir. Tüm Dünya anlamıştır ki mazlum milletlerin artık bir sahibi ve sesi vardır o da Sayın Başbakanımız liderliğindeki Türkiye Cumhuriyetidir.
Bizi Dünya Milletleri nezdinde hak ettiğimiz konuma getiren liderimiz Recep Tayip Erdoğan’a ve ona destek veren Yüce milletimize şükranlarımı sunuyor, bu duyarlı ve köklü milletin bir parçası olmaktan büyük gurur duyuyorum.” (mc)