"Sel felaketi değil, cinayet!"

Son 3 gün içerisinde özellikle Trakya Bölgesi'nde meydana gelen sel felaketlerini değerlendiren İşçi Partisi (İP) Kırklareli İl Başkanı Halil Göçen şunları kaydetti:


HABER MERKEZİ
Son 3 gün içerisinde özellikle Trakya Bölgesi’nde meydana gelen sel felaketlerini değerlendiren İşçi Partisi (İP) Kırklareli İl Başkanı Halil Göçen şunları kaydetti:
“Gördüğümüz manzara, İkitelli’den Selimpaşa, Halkalı ve Silivri’ye kadar utanç verici İnsanlarımız çaresizlik içinde mal ve can kayıplarıyla baş başa bırakılmış ve büyük bir öfkeyle devleti arıyorlar. Resmi açıklamalar 31 ölü, onlarca kayıp yönündedir. İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Kadir Topbaş ve Başbakan Tayyip Erdoğan milletimizle alay edercesine doğayı ve insanlarımızı hedef alan açıklamalar yapıyorlar.
Günler öncesinden meteoroloji seli bildirdi. Valiler çağrılar yaptı. Sonra ne oldu? Devlet ortada yok! Devlet gelemezdi. Çünkü devletin doğa olaylarında yurttaşını koruyacak KİT’leri kalmadı. KİT’ler haraç mezat satıldı. Hani nerede Köy Hizmetleri, YSE’ler? Yok!
Sel felaketi bir gerçeği apaçık ortaya koymuştur. Özel kâr sistemiyle,  bu hortumcu ve rantçı sistemle sel felaketlerine, doğal afetlere karşı millet korunamaz, yurttaşlarımızın mal ve can güvenliği sağlanamaz. Çünkü mevcut sistem, arı kovanını yağmalayan “Ayıcılar” sistemidir.
Çözüm:
Kamu otoritesidir.
Halkçı belediyedir.
Kent planlaması ve çağdaş kentler kurulmasıdır.
Bu program, devletçi-halkçı bir ekonomiyle inşa edilebilir. Türkiye’mizin yeterli bilgi ve donanımı vardır. Bilim insanlarımız, üniversitelerdeki şehircilik kürsüleri, meslek odaları, Bayındırlık ve İskân Bakanlığı Afet İşleri Genel Müdürlüğü öncülüğünde çağdaş, bilimsel bir planlamayla doğal afetlere karşı üstünlük sağlanabilir. Bunu yapabilmek için her şeyden önce Türkiye’mizin bir Milli Hükümete ihtiyacı vardır.
Hortumcu sistem, utanmadan, doğayı ve insanlarımızı hedef gösteriyor, selde yaşanan can ve mal kaybının sorumlusu ilan ediyor. Selde yaşamını yitiren bütün yurttaşlarımızın yakınlarının ve milletimizin başı sağ olsun!” (s)