Şenler'in hayatı, Kırklareli'de anlatıldı

Ensar Vakfı Kırklareli Şubesi ev sahipliğinde Kırklareli Halk Eğitim Merkezi'nde 'Bir Çığır Öyküsüdür Şule Yüksel Senler' Konulu Biyografi Konuşması programı gerçekleştirildi.


HABER MERKEZİ Ensar Vakfı Kırklareli Şubesi ev sahipliğinde Kırklareli Halk Eğitim Merkezi'nde “Bir Çığır Öyküsüdür Şule Yüksel Senler” Konulu Biyografi Konuşması programı gerçekleştirildi. Ensar Vakfı Kırklareli Şubesinin Düzenlediği programa Kırklareli İl Özel İdaresi Genel Sekreteri Ziya Eser, Kırklareli Sosyal Güvenlik Müdürü Av. Tahsin Halcı, İl Milli Eğitim Müdür Yardımcıları, Şube Müdürleri ve halk Katıldı. Program İmam Hatip Lisesi Meslek Dersi Öğretmeni Ahmet Hilmi Taşçı’nın Kuran Tilaveti ile başladı. Kuran Tilaveti’nden sonra açılış konuşmasını Ensar Vakfı Kırklareli Şube Başkanı Mustafa  keskin yaptı. Keskin; “Gençlerimize örnek olan büyük mücadeleler veren Şüle Yüksel Senler’in hayatı Kırklarelili kardeşlerimize de örnek olması düşüncesi ile bu programı gerçekleştirdik” dedi  Program, Konuşmacı Gazeteci-Yazar Demet Tezcan’ın “Bir Çığır Öyküsüdür Şule Yüksel Senler” konulu Biyografi konuşması ile devam etti. Tezcan Senlerin yaşadıklarını detaylı bir şekilde anlattı. Kaleme aldığı hayatını özetleyen Tezcan Konuşmasında Şunları kaydetti; Başörtüsü mücadelesinde yaşananları tüm çıplaklığıyla ortaya koyan bir hayat hikâyesi onun ki. Genç bir gazeteci iken örtünen ve örtüyü genç kızlara sevdirmek için Anadolu'yu karış karış gezen, verdiği konferanslarla adeta yurt genelinde örtünme seferberliği başlatan Şule Yüksel Şenler'in hayatı, aynı zamanda 40 yıldır bu ülkede yaşanan başörtüsü sorununu, bu uğurda mücadele veren bir ismin yaşadığı maddi ve manevi sıkıntıları gözler önüne seriyor. Annesinin rahatsızlığı nedeniyle ortaokulda eğitimini yarım bırakır ama okuma yazma azmi devam eder. Henüz 14 yaşında iken Safa Önal'ın teşviki ile Yelpaze dergisinde öyküler yazmaya başlar. 20 yaşında iken Kadın gazetesinde köşesi olur. Asıl adı Yüksel'dir yazılarında isminin önüne Şule adını ekleyerek erkek olmadığını vurgulamak ister. Böylece yazı hayatında Şule Yüksel adıyla tanınır ve ünlenir. Anne ve babası çağın gereği diye yapılan bu yenilikçi hareketlerde öncülük eden ailelerde büyüdükleri için çocuklarını da böyle yetiştirirler. Evde sık sık partiler verilir, fasıl heyetleri eşliğinde içkili sofralarda eğlenceler düzenlenir. Ailenin bu yaşantısına en büyük tepkiyi Bediüzzaman'la tanışan ve bizzat onun hizmetinde bulunan ağabeyi Özer Şenler gösterir. Sık sık ağabey ile aile bireyleri arasında tartışma yaşanır. Ta ki ağabey ölümcül bir hastalığa yakalanıp hastanede tedavi altına alınıncaya kadar bu kavgalar sürer.  Başına bir örtü alan ve namaza başlayan Şule Yüksel'e annesi ve kız kardeşleri de ayak uydurur. Ancak onların örtünmesi için adeta yalvaran ağabeyinin henüz bu durumdan haberi yoktur. Ağabey bir gün dersten çıkar eve gelir. Salonda koltuğu uzanıp uykuya dalar. Gözlerini açtığında kardeşleri ve annesinin beyaz örtüleriyle namaz kıldığını görür. "Şimdi de benimle dalga mı geçiyorsunuz, namazla alay mı edilir?" diyerek bağırır. Onlar ise namaz kıldıklarını anlatırlar ağabey gözyaşlarına boğulur Artık ağabeyi ile birlikte davası için mücadele başlamıştır. Örtüyü halka sevdirmek için çok şık bir pardösü diker ve üstüne çok güzel bir başörtü bağlar. Onu sokakta gören herkes etrafına toplanır. Çünkü hem örtülü hem de çok şıktır. Hayret ve gıptayla izlerler. Örtünmenin verdiği yoğun duygularla “İslam Kadınına Hitap” başlıklı bir yazı kaleme alır. Yazısında tüm kadınlara tesettürden bahseder. Yazı M.Şevket Eygi'nin çıkardığı “Yeni İstiklal” gazetesinde yayınlanır ve yazının ardından Türk Kadınlar Birliği'nin şikayeti üzerine hakkında dava açılır. Kalabalık bir basın ordusu ile hakim karşısına çıkar. Bu dava ile birlikte Şenler'in hayatında yeni bir süreç başlar. Yazdığı yazılar ve verdiği konferanslar yüzünden açılan davaların ardı arkası gelmez. * Mankenlere başörtü Ağabeysiyle birlikte çıkardıkları modern ve zarif başörtü modelleri ve pardösü kalıpları çizer. Kimi boyundan atkılı, kimi bağcıklı, kimi tokalı halkın adını koyduğu 'Şulebaş” modelleri bütün Anadolu'da genç kızlar arasında çığır gibi yayılır. Öyle ki açılan İslami örtünme çığırı Avrupa'da da meyvesini verir, Şulebaş örtünmüş mankenler İtalyan Oggi, Fransız New Fashion ve dünyanın en önemli dergilerinden Life'ın kapağında yer alır. Artık sokaklarda başını örten genç kızların sayısı hızla artmaktadır. Bugün 69 yaşında olan Şule Yüksel'in en büyük hayali cıvıl cıvıl gençlerin başında örtü görmekti. Ömrünü, malını ve canını bu dava için yola koyan Şule Yüksel'in bugün bu hayali gerçek oldu. Sağlık problemleriyle uğraşan Şule Yüksel'i çektiği acılardan ve sıkıntılardan uzaklaştıran tek tesellisi işte o gün bir avuç olan örtülü gençlerin sayısının bugün binlere, on binlere, milyonlara çıkması. * Erdoğan çiftini Evlendirdi! Kendisi evliliklerinde mutlu olamasa da yüzlerce genci birbiriyle tanıştırıp mutlu yuva kurmalarına vesile oldu. Senler'in evlendirdiği çiftlerden biri de Emine ve Recep Tayyip Erdoğan çiftidir.”  Program, Tezca’nın konuşması ile sona erdi. (Selçuk Vurucu)