Tehlike çanları Dupnisa için çalıyor

Tehlike çanları Dupnisa için çalıyor

İlimiz Demirköy İlçesi Sarpdere Köyü’ne 5 kilometrelik mesafede yer alan Dupnisa Mağarası’nda yapılan sosyal tesis çalışmaları, mağaranın doğallığına gölge düşürüyor. Milli Parklar Genel Müdürlüğü tarafından turizme açıldığı ilk dönemlerde “Doğal Sit Alanı” ilan edilen Dupnisa Mağarası’nda, son aylarda yapılan turizm alt yapı çalışmalarının belirtilen kıstaslara ters olarak sürmesi, ziyaretçilerin tepkisine çoktan yol açmış durumda. 11 Haziran 2009 Perşembe günü yapılan ihale ile mağara çevresindeki 22 Bin Metrekarelik alan sosyal tesis hizmetlerinde kullanılmak üzere yıllığı 6 Bin Türk Lirası’ndan 5 yıllığına Pınarhisarlı Hotel İşletmecisi Ziyaettin Yörkçüoğlu’ya verildiği biliniyor.

İhale kuralları çiğnendi

Fakat her nedense Yörükçüoğlu, ihaleyi kazandıktan kısa bir süre sonra yaptığı açıklamada, yapacakları sosyal tesislerde sadece prefabrik yapıya yer vereceklerini ve doğaya hiç bir şekilde zarar vermeyeceklerini belirtmesine rağmen, tamamen beton ve tuğladan yaptığı ilk sosyal tesis olan büfe ve dinlenme salonu ile ihalede yer alan maddeyi çiğnemiş oldu. Dupnisa Mağarası’nın hemen yanı başına ihale sözleşmesine uygun olmayan ve hiç bir peyzaj özelliği taşımaması sebebi ile “Ahıl”a benzetilen bu “Çirkin Yapı” mağarayı ziyarete gelenlerle birlikte, sivil toplum kuruluşları, Üniversite öğretim üyeleri, doğaseverler ve müdavimler tarafından hiç hoş karşılanmazken, Il Özel Idaresi’nin ihaleye verdiği alan adeta bir “doğa katliamı”na sahne oluyor.

Prefabrik yapı nerede?

Dupnisa Mağarası ihalesini kazandıktan sonra Ziyaettin Yörükçüoğlu yaptığı konuşmasında şunları kaydetmişti; ”Doğayı bozmadan şartnamedeki şartlara uygun olarak çalışma yapacağız. Amacımız bu sayede Dupnisa Mağarası’nı turizme kazandırmaktır. Çalışmalarımıza en kısa zamanda başlayacağız.” Ihale kurallarında yer alan bir çok maddeden birisi olan Prefabrik(taşınabilir) yapıya sadece izin verilmesi ve kesinlikle betonarme bir yapılanmaya gidilmemesi ibarelerini yıkan bu yapı, Dupnisa’nın makus kaderine de kara bir leke olarak düştü.

Mağara’nın ihalesini aldıktan sonra araç park edilen yerler ücretli otoparka dönerken, ihale öncesi mağaradaki tek sosyal tesis olan tuvaletler ise hiç bir ıslah çalışması yapılmadan yine ihaleyi alan kişiler tarafından ücretli hale getirildi. Ücretli hale getirilen tuvaletlerde de diğer betonarme yapı gibi başıboşluk mevcut. Bu doğrultuda tuvaletlerin rutin aralıklarla temizlenmesi gerekmesine rağmen, akşamdan akşama temizlenmesi hijyensiz bir ortam yaratırken, ziyaretçilerin uygunsuz ortamda para ödeyerek ihtiyaçlarını gidermesi ise bir diğer tepki konusu.

Bunlarla birlikte Sarpdere Köyü ile Dupnisa Mağarası arasındaki 5 kilometrelik stabilize yolun asfaltlanmaması, mağarayı ziyarete gelen yerli ve yabancı turistlerin toz- toprak arasında yol almasına neden oluyor. Trakya’nın turizme açılan ilk ve tek mağarasındaki çalışmalar, ileri gideceğine geri gidiyor. Bu gidişatla Dupnisa Mağarası’nın doğal güzelliğinin ve cazibesinin 3- 5 yıl içerisinde yok olmasından korkuluyor. Dupnisa Mağarası çevresinde hiç gerek yokken betonlaşmaya gidilmesinin, Sivil Toplum kuruluşlarını harekete geçirdiği ve konunun yargıya taşınacağı en çok bilinen söylentiler arasında.