"Testis Kanserine, Apandisit teşhisi"

'Testis Kanserine, Apandisit teşhisi'

Gün geçmiyor ki sütunlarımızdan Kırklareli Devlet Hastanesinde yaşanan çarpıklıklarla ilgili bir olay daha ortaya çıkmasın. Gün yüzüne çıkan olaylar Kırklareli gibi nezih bir şehre yakışmadığı bir gerçek. Bu olaylardan bir tanesi de yanlış teşhis sonucunda  O.G’nin iki tane yanlış ameliyat geçirmesi olmuştur. Böbrek ve karın ağrısı şikayetiyle gittiği Kırklareli Devlet Hastanesinde Apandisit teşhisi konulup ameliyat masasına yatırılıyor. Ağrılardan kurtuldum, sağlığıma kavuşacağım diye beklerken, hastane de yattığı bir hafta süresince daha da kötüye gidiyor.

O.G’nin annesi, H.G sözlerine şöyle devam ediyor: “Oğlumun şiddetli böbrek ve karın ağrısı şikayeti vardı. Kırklareli Devlet Hastanesi’ndeki doktorlardan bir tanesi Apandisit dedi ve ameliyata aldı. Biz iyileşmeyi ümit ederken hastanede yattığı bir hafta müddetince oğlumun sağlığı iyice kötüye gitti. Doktor bize hiçbir açıklamada bulunmadı.

 Ben tedaviden hoşnut kalmadığım için doktora söyleyip aynı hastane de başka doktora gittim. O doktor ise ilaçlı film sonucunda pankreas’ta kitle gördüğünü ve ameliyat olması gerektiğini söyledi.

 Ameliyattan sonra ise “keşke açmasaydım, sanki kitle görmüş gibiydim. Siz hemen Edirneye gidin” dedi.

Biz Edirne’de tepeden tırnağa film çekildikten sonra oğlumun testis kanseri olduğu ortaya çıktı. Edirne tıpta ise Apandisitinin halen yerinde olduğunu, boşu boşuna o bölgenin açıldığını söylediler. Ikinci şoku o zaman yaşadım. Biz devletin doktoruna güvenmeyipte kime güveneceğiz. Ameliyat masasına yattığımız zaman neyimiz alınacak, ya da niye yatıyoruz, hiç belli değil. En azından ben bir hasta yakını olarak doktorun yanıldığını söylemesini beklerdim.

 Biz de ona göre başımızın çaresine bakardık. Bizler bu hastanın hikayesini dinlerken tüylerimiz ürperdi. Kansere Apandisit teşhisi konan bir hastanedeki doktora nasıl güvenip sağlımızı emanet edeceğiz hiç belli değil.”dedi.

H.G sözlerini şöyle sonlandırıyor: “Şimdi oğlumun sağlığı iyiye doğru gidiyor. Hasta doktor arasında en önemli etken güven. Biz o güveni Edirne tıpta sağladık. En azından hastalıklı bölgenin iyileşmesi için uğraşıldığını biliyoruz ve moralimiz bu yüzden düzgün.

Biliyorsunuz bu tür hastalıklarda moral çok önemli. Bir de yanlış tedaviler sonucu oğlum yıprandı. Onu resmen kadavra olarak kullandılar. Ben şöyle diyorum verilmiş sadakamız varmış çabuk kurtulduk. Allah kimsenin başına bu tür olayları vermesin.”

Böyle olayları duyduktan sonra insanın kanı donuyor. Tedavi için gittiğimiz bir sağlık kuruluşunda, daha kötü bir şekilde çıkar mıyız acaba diye insanın aklında bir soru işaretinin kalmaması mümkün gibi gözükmüyor.