Trak Tapınağı, 2200 yıl sonra gün yüzüne çıkıyor

* Tekirdağ'ın merkeze bağlı Karaevlialtı mevkinde yer alan ve milattan önce 2. yüzyılda çıkan yangında kullanılmaz hale geldiği sanılan Heraion-Teikhos Antik Kenti'ndeki Pantheon'da (şehrin saygı duyduğu tüm tanrıların kutsandığı yer) kazı çalışmaları sürüyor.

 


Tekirdağ'ın merkeze bağlı Karaevlialtı mevki sınırları içindeki Heraion-Teikhos Antik Kenti'ndeki Pantheon'da (şehrin saygı duyduğu tüm tanrıların kutsandığı yer) kazı çalışmaları sürüyor. Milattan önce 2. yüzyılda çıkan yangında kullanılamaz hale geldiği sanılan tapınaktan şuana kadar önemli eserler çıkarıldı bildirildi.
Kazı Başkanı Ahi Evran Üniversitesi Arkeoloji Bölümü Başkanı Prof. Dr. Neşe Atik, 2010 yılı çalışmalarına bir hafta önce başladıklarını belirtti.
2000 yılından bu yana sürdürdükleri çalışmalarda ilginç buluntular elde ettiklerini ifade eden Atik, bu kazının Traklar'a ait ilk şehir kazısı olduğunu söyledi.
Atik, çalışmalarda 40 kişilik işçi ve öğrenci ile arkeolog öğretim üyeleri ve araştırma görevlilerinin yanı sıra antropologlardan destek aldıklarını bildirdi.
Bu yılki çalışmalarda kentin akropolündeki (en yüksek tepesindeki) tapınağı ortaya çıkarmaya çalışacaklarını anlatan Atik, elde ettikleri ilk bulgulara göre tapınağın bir yangında yok olduğunun sanıldığını kaydetti.
Atik, ''Tapınak içinde şimdiye kadar çok sayıda hera, kybele, eros, afrodit gibi tanrılara ait heykelcikler ile tunçtan yapılmış paralar, amphora kulpları ve küpler, kurşundan yapılan sapantaşı ve benzeri eserler çıkardık'' dedi.
* Surlarla çevrili bir şehir
Bu yılki kazının şehrin kuzey doğusunda sürdüğünü belirten Atik, burada da şehrin kuzey batısında daha önce gördükleri sur duvarları gibi 2,5 metre kalınlığında duvarları olan kare şeklinde bir kule bulduklarını belirtti.
Tapınağın kuzey doğusunda yüzeye çok yakın olan bu kuleyi kazmaya başladıklarını söyleyen Atik, ''Kule çok heybetli bir görünüme sahip. Bu kule kuzey doğudaki bir kapının parçası olmalı. Ancak henüz ona bağlanan sur duvarları ortaya çıkmadı. Duvar örgü sistemi ve kalınlığından savunma için yapıldığını anlıyoruz. Çünkü 2,5 metre kalınlığında duvarları olan bu kule 11 metreye 11 metrelik devasa büyüklükte'' diye konuştu:
Şu anda akropolde çalıştıklarını ifade eden Atik, buranın 300 metreye 100 metrelik büyük bir alanı kapsadığını ve çevresinin surlarla çevrili olduğunu söyledi.
Atik, ''İlk yıl yaptığımızı kazıda akropolün kuzey batısında bir kapı yapısı ve 2,5 metre genişliğinde sur duvarları bulmuştuk. Bu sur duvarlarının devamını sahilde görmek mümkün. Tepenin bir kısmı kale gibi koruma altına alınmış'' dedi.
* Tapınakta iyi şans getirmesi için köpekler kurban edilmiş
Atik, kazıya başlayalı bir hafta olmasına rağmen tapınağın içinde ilginç buluntular çıktığını bildirdi. Türkler'de koçun kutsal olduğu gibi Traklar'da da köpeğin kutsal hayvan olduğunu belirten Atik, ''O dönemde iyi şans getirmesi için köpekler kurban ediliyordu. Bu kazıya başladığımızda toprakta açık sarı yuvarlak lekeler gördük. Kazdığımızda adak çukurları ortaya çıktı. Geçen yıl da bir boğa başıyla bir sunu kabını döşemenin altında bulmuştuk'' diye konuştu.
Bu tapınağın üç ayrı evresini olduğunu anlatan Atik, şöyle devam etti:
''Döşemelerin üzerindeki kap parçalarından yaptığımız incelemeye göre milattan önce 6. yüzyıldan itibaren burada kutsal alan var. 4. yüzyılda bir yapılaşma daha oluşmuş. Milattan önce 2. yüzyılda da bu görkemli tapınak inşa edilmiş. Bu tapınak bir çok kültün hepsini birden içinde barındırıyor.''
* Trak erkeklerinin eşleriyle gömüldüğü iddiası
 Daha önceki çalışmalarda akropolün kuzey batısında Traklar'a özgü değişik tümülüs mezarlığı bulunduğunu, bunları açığa çıkarmak istediklerini belirten Atik, bunların sıra dışı mezarlıklar olduğunu, bu nedenle bu yılki projelerinde bozulmamış haldeki bir iki örneği açmak istediklerini kaydetti.
Böylece Trak erkeklerinin eşlerinden biriyle gömülmüş olabileceğini saptamak istediklerini anlatan Atik, şöyle konuştu:
''Çünkü tarihçi Herodot'a göre Trak erkeklerinin çok eşleri olurdu. Trak erkekleri öldüğü zaman kadınları da mezara gitmek istermiş. İhtiyar heyeti de hangi kadının bu şerefe nail olacağına karar verir, ölen Trak erkeği bir eşi ile birlikte gömülüyormuş. Fakat bunu hiç bir yerde tespit edemediler. Daha önce bulduğumuz bir mezar yan yana iki gömünün yapılmasını gerektirecek şekildeydi. Ancak ortaya çıkardığımız o mezardaki buluntular biraz karıştırılmıştı. Kesin bilgiler için bozulmamış bir mezarın kazısının yapılması gerekmekte.''
Kazı çalışmasının 1 ay süreceğini söyleyen Atik, ''Traklar'la ilgili ilk şehir kazısı olduğundan, kazıların sağlıklı bir şekilde sürdürülmesi için bu alanda kamulaştırma çalışması yapılması gerekiyor'' dedi.
* Destek bekliyorlar
Atik, arkeolojik kazıların çok masraflı ve sabır isteyen bir iş olduğunu belirtti.
Şu anda Tekirdağ Valiliği'nin desteğiyle kazı çalışması yaptıklarını ifade eden Atik, sözlerini şöyle sonlandırdı:
''Kültür ve Turizm Bakanlığı bu kazı için bize 30 bin lira tahsis ediyor. Şu anda bu paranın yarısı bize verildi. Bu parayla bu kazıyı sürdürmemiz mümkün değil. Benim gibi diğer arkeologlar da aynı sıkıntıyı yaşıyor. Yeme, içme ve temizlik ihtiyaçlarını resmi belge olarak gösterme şansımız olmadığından büyük sıkıntı yaşıyoruz. Tarihin ortaya çıkması için bizlere destek verilmesini bekliyoruz.'' aa