Trakya Dağ Köyleri'nin kalkınması, düzenlenen bir panelle masaya yatırıldı

Trakya Dağ Köyleri'nin kalkınması, düzenlenen bir panelle masaya yatırıldı

İstanbul Ticaret Üniversitesi ve Yunan Güneydoğu Avrupa Araştırma Merkezi’nin ortaklaşa olarak başlattığı “Trakya Dağ Köylerinin Sosyal ve Ekonomik Kırsal Kalkınma Araştırması” projesinin bu seneki paneli, ilimizde düzenlendi.

“Kırsal Kalkınma Üzerine Bilgi Paylaşımı” adı altında düzenlenen panele Türk uzmanlardan; (Koordinatör) Burcu Doğan Koçak, (Koordinatör Yardımcısı Didem Tekeli, (Ekonomist) İlhan Doğan, (AB Hukuk Uzmanı) Canan Karaosmanoğlu, (Kırsal Kalkınma Uzmanı) Mehmet Babacan, (Iş Geliştirme ve Pazarlama Uzmanı) Dr. Figen Yıldırım, (Tarım Uzmanı) Onur Kiraz, (Veterinerlik Uzmanı) Mete Özkurt, (Sosyal Bilimler Uzmanları) Doğan Selçuk Öztürk, Dr. Necmettin Doğan, (İstatistik Uzmanları) Seda Bağdatlı ve Sinem Sefil katılırken, Yunan uzmanlardan da; (Koordinatör) Nikos Zaharis, (Kırsal Kalkınma Uzmanı) Angelos Sanopoulos ve (Ekip Asistanı) Alper Kayhan iştirak etti.

“AB-Türkiye ilişkileri açısından kırsal kalkınma destekleri” konusunu Canan Karaosmanoğlu anlatırken, “AB’deki başarılı kırsal kalkınma projelerinden örnekler sunulmasını ise Angelos Sanopoulos gerçekleştirdi.

Toplantıda, Avrupa Birliği (AB) eş finansmanıyla yürütülen araştırmanın ana konusu olarak, Kırklareli’nin özellikle Kuzey bölgesinde yer alan orman içi ve orman kenarındaki köylerinin durumu masaya yatırıldı.

Temel amacı; kırsal kalkınma konusunda Avrupa Birliğinin tecrübe ve bilgisini araştırmak ve paylaşmak, Trakya bölgesini pilot bölge seçerek Türkiye'deki dağ köylerinin kırsal kalkınma kapasitelerinin artırılmasını sağlamak ve Avrupa Birliği üyesi devletlerin üniversitelerinin de katılımıyla kırsal kalkınmaya yenilikçi, bilimsel ve işbirlikçi bir yaklaşım sağlamak olduğu belirtilen projeyle, Kırklareli'ndeki dağ köylerinde 2 yıldır araştırmalar ve çalışmalar yapıldığı belirtildi.

Toplantıda konuşan Yunan uzman Angelos Sanopoulos, kırsal kalkınmaya Yunanistan, Avusturya ve İspanya’dan çeşitli örnekler gösterdi ve projenin uzun zamanlar boyunca AB tarafından desteklenmeyeceğini belirterek, desteğin kesilmesinden sonra projenin kendi ayakları üzerinde durabilir ve sürdürülebilir olması gerektiğini söyledi.

Sanopoulos, projenin yerel halk tarafından benimsenmiş olması, projeye yerel yönetimlerin katkısı, üretilen ürünlerin marka haline gelip gelmediği ve projede yerel halkın tecrübe katkısının sürece çok büyük etki edeceğini ifade etti.

Katılımın az olduğu panelde Türk uzmanlar Burcu Doğan Koçak, Didem Tekeli, Ilhan Doğan ve Canan Karaosmanoğlu’da kendilerinin proje belirleyicisi konumunda olmadıklarını, proje üretecek olan üniversite, sivil toplum örgütleri, belediyeler veya girişimcilerin projelerini, ilgili bakanlıklara vermesi gerektiğini söylediler.

Kendilerinin başlattıkları projenin bütçesini açıklamamayı tercih eden Türk uzmanlar, proje kapsamında yaptıkları tüm masrafların AB fonlarından karşılandığını dile getirdiler.

Bu araştırmanın Yıldız Dağları Biyosfer Projesi’yle hiç bir alakası olmadığını söyleyen uzmanlara, az sayıdaki katılımcılardan çok sayıda soru yöneltildi. Soruların uzaması ve artması da, hem projenin iyi anlatılamadığı ve neticesinde iyi kavranılmadığını, hem de halkın tıpkı Biyosfer Projesi gibi bu konuya da haklı olarak şüpheyle baktığı kanaatini güçlendirdi.

Akşamüstüne kadar süren panel sonunda, anlatımlardan tatmin olmamış bir bilinç oluştuğu gözlerden kaçmadı.