Tüm ülkede olduğu gibi ilimizde de vatandaşlar aşı yaptırma konusunda kararsız

Tüm ülkede olduğu gibi ilimizde de vatandaşlar aşı yaptırma konusunda kararsız

Tüm dünyada bir numaralı gündem konusu olan domuz gribi, alınan tedbirlere rağmen Türkiye’de de başgösterdi. Büyük şehirlerin ardından virüs, tüm ülkeye yayılmaya başladı. Bunun üzerine Sağlık Bakanlığı çeşitli yaptırımlar gerçekleştirerek, ülke çapında uygulamalar yapmaya başladı.

Bu uygulamalardan ilki her ilde, sağlık kurumlarında çalışan personelin aşı uygulamasına tabi tutulması oldu. Bu kapsamda ilimiz Kırklareli’nde de konuya yönelik uygulamalar vakit kaybetmeden başladı. Ilk etapta ilimize gönderilen aşılardan, birinci derece risk grubu olan sağlık çalışanları ve uluslararası yolculuk yapacak olan hacı adayları yararlandı. Daha sonra ikinci etap aşıyla birlikte, 16 Kasım tarihinden itibaren 6 ay-5 yaş arası çocuklara ve yaş sınırı gözetmeksizin kronik hastalıkları olan risk gruplarının aşılanmasına başlandı.

Aşı uygulamaları ilimizdeki sağlık ocaklarında yürütülmeye devam ediyor. Aşılanan kişilere aşı kartı verildiği gibi, kronik hastalıkları olan risk grupları için belgeleme mecburiyeti aranmıyor ve kişisel beyan yeterli görülüyor. Aşı uygulanan yerlerde hastalıkla ilgili bilgiyi, aşılamanın önemini, aşı ile ilgili muhtemel yan etkileri içeren bilgi notları, vatandaşlarımızın görebileceği şekilde ilan panolarına asılmış durumda.

Aşı yaptırma konusunda Kırklareli’nde de vatandaşlar kararsız olduklarını belirtiyorlar. Çeşitli endişeler üzerine bir basın bülteni yayımlayan Il Sağlık Müdürlüğü, aşıyı yaptırması gereken risk gruplarını ve aşının yan etkilerini anlattığı açıklamasında şu bilgilere yer verdi:

“Domuz gribi aşılaması sonrası sıklıkla hafif, oldukça nadir olarak da ciddi istenmeyen etkiler gözlenebilir. Aşı uygulaması sonrası ortaya çıkabilecek ve %1 ile %10 oranları arasında seyredebilecek yaygın durumlar baş gösterebilir. Bu durumlar genellikle aşıdan hemen sonra ortaya çıkabilir ve 1-2 gün içinde tedavi gerektirmeksizin kaybolur. Bu durumlardan; aşı uygulanan yerde kızarıklık, hassasiyet ya da şişlik, baş ağrısı, kas ve eklem ağrısı, ateş, mide bulantısı, terleme artışı, üşüme, titreme, kasık, koltuk altı ve boyun lenf bezlerinde şişlik gibi vakaların bildirilmesine gerek yoktur.

Aşı uygulaması sonrasında bildirilmesi gereken istenmeyen etkiler; asıl olarak mevsimsel grip aşılaması sonrasında görülmüş ve literatürde geçen yan etkiler olup; bu yan etkiler, pandemik aşıdan sonra da görülebileceği varsayımından yola çıkılarak tanımlanmış olan, çok nadir ortaya çıkabilecek tıbbi durumlardır. Bunları; ciddi alerjik reaksiyon, anafilaksi, bir ya da birkaç sinirde ağrı, nörit, trombositopeni, nefrit, vaskülit, konvülsiyon, ensefalomiyelit, ensefalit gibi nörolojik bozukluklar, guillain barre sendromu, bell paralizisi, demiyelinizasyon bozuklukları ve okulorespiratuvar sendrom olarak sıralayabiliriz.

Pandemik A (H1N1) 2009 aşısı uygulaması için risk grubu kapsamındaki hastalıklar ve durumlar da şöyledir:

“Kronik akciğer hastalıkları (aktif akciğer tüberkülozü ve astım dahil). Kardiyovasküler hastalar (hipertansiyon hariç). Konjestif kalp yetmezliği. Kor-pulmonaleye neden olan sağ kalp yetmezliği. Kardiyomiyopati. Replasman yapılmış kapak hastaları veya dekompanse klinik bulgu veren orta ve ileri derecedeki A-V şantlar, VSD, fallot tetralojisi vb. konjenital kalp hastalıkları.