Yarapsan Çamurunun şifası kitapla tescillenecek

18. Yüzyılda Osmanlı Devleti'ne sığınan Macar Prensi Rakoczi'nin eklem romatizması hastalığını tedavi etmesiyle ünle Tekirdağ'daki Yarapsan çamurunun faydaları kitapla tescillenecek.

     Namık Kemal Üniversitesi (NKÜ) Ziraat Fakültesi Toprak Bölümü Öğretim Üyesi Prof. Dr. Cemil Cangir, Tekirdağ kent merkezine Muratlı yolu üzerinde 8 kilometre mesafede Yarapsan mevkisinde bulunan Yarapsan çamurunun yapısında, insan vücuduna fayda sağlayacak birçok madde bulunduğunu söyledi.
     Adını bulunduğu mevkiden alan Yarapsan çamuruyla ilgili yaptığı araştırmalarda, kansorejen etki yapabilecek maddeye rastlanmadığını anlatan Prof. Dr. Cangir, şöyle konuştu:
     ''Yarapsan çamuru, insan vücudunda sabunla tam temizlenmeyen toksin maddeleri temizlemeye, deriyi besleyerek yenilenmesini, canlılık kazanmasına sağlamaktadır. Faydası yüzyıllardır bilinen çamurla ilgili araştırmalarımı bir kitapta toplamaya karar verdim.''
     Kitabının baskı aşamasında olduğunu anlatan Prof. Dr. Cangir, faydası bilimsel olarak kanıtlanan çamurun, sağlık turizmine kazandırılması için çalışmalar yapılmasının yerinde olacağını, konuyla ilgili belediye yetkililerine gerekli bilgilendirmeyi yaptığını kaydetti.
    
     -FERENC RAKOCZİ-
    
     Yarapsan çamurunu yaklaşık 300 yıl önce keşfeden ve şifa bulduğuna inanılan Ferenc Rakoczi, 27 Mart 1676'da Macaristan'ın Zemplen iline bağlı Borsi beldesinde doğdu. Avusturya sarayına devşirme olarak götürülen Rakoczi, 6-7 yaşlarına geldiğinde dini eğitim alması için Vatikan'a gönderildi. Ergenlik çağına geldiğinde Avusturyalıların Macaristan'ı işgal edeceğini anlayan Rakoczi, Fransa'ya gitti. 1701'de Fransa'nın yardım ve desteğini de alan Rakoczi, ülkesine dönerek Macar bağımsızlık savaşını yönetti. 1711'e kadar sürdürdüğü Macar bağımsızlık mücadelesinde, vaat edilen yardımların gelmemesi üzerine, 1717'deki Viyana bozgunundan sonra ailesini ve çocuklarını Fransa'da bırakarak, 250 kişilik maiyetiyle Çanakkale'nin Gelibolu ilçesine geldi.
     Edirne ve İstanbul'da yaşamını sürdüren Rakoczi, 1720'de gönderildiği Tekirdağ'da 8 Nisan 1735'te yaşamını yitirdi.
     Rakoczi'nin mezarı, İstanbul'da Saint Benoit Lisesi'ndeki şapelde bulunuyor.