YAŞAM FİLOZOFU

Eleştirinin Çikolata Tadı



Mavi denizlerin iri, yeşilimsi yosunlarında dolanan çaresiz bir balıktan farkımız yoktu aslında. Bazen düşünemezdik, farklı insanların medeniyet dediği süslü, tahta silahlarına boyun eğerdik. Peki ya bizim niye tahta silahımız olmadı? Çünkü biz her zaman onurumuzla yaşarız. Yeri geldi doğu kültürünü geri kalmış çağ diye belirttik. Yeri geldi batıyı çığırından çıkarttık. Farklı toplumların farklı geleneklerini, öz değerlerini önemsemedik. Çağın hızlı ilerleyişinin birbirimizi ezmek olduğunu sandık. İnsan eleştire eleştire gelişir, geliştikçe de değişirdi. Ama biz bunu da yanlış anladık. Eleştirmeyi bir silah olarak, kıyaslamayı da savaş olarak gördük. Düşünün, bir elbiseyi ne kadar çok kıyaslarsak o kadar çok fikir ediniriz. Felsefede böyledir aslında. Dilin doğuşundan saçlarımızın uzamasına kadar inceler. Mesela bir saçın uzayıp incelmesi, simsiyah iken beyazlaması da bir değişimdir. Az öncede dediğim gibi gelişerek değişir. Saç büyür ve gelişir. Sonrada incelir. Saçın yaşı ilerledikçe eski rengini yitirir. Eski zamanlarda bu insanlar hatta bayanlar için bir tartışma konusu olmuş ve eleştirerek, saçı eski haliyle kıyaslayarak saç boyasını üretmişlerdir. Eleştirmek Türkiye'de ise fikri çürütmek, bilginin doğruluğunu yitirtmek için kullanılıyor. Düşünerek mi zihninizi açarsınız, zihni açarak mı düşünürsünüz? Diyelim ki iş görüşmesine gittiniz kimyanıza mı güvenirsiniz, fiziğinize mi? Daha açık söylemek gerekirse beden dilinize mi güvenirsiniz, konuşma tarzınıza mı? Bir su şişesi kapağını havaya kaldırıp yere attınız. Söyleyin bana, nereye düşeceğine siz mi karar verdiniz? Evet, siz karar verdiniz. Bir insan isterse bulunduğu suyu hareketlendirir. Ama yanda kocaman bir okyanus dururken niye küçük sudaki narin balıkları korkutayım ki? Onun yerine köpek balıklarıyla dans ederim daha iyi. En azından savaştığım dakikalara değer. Küçük su, küçük oyunlar. Büyük okyanus, büyük çatışmalar. Eleştiri ve kıyaslama. Düşünün hangisi oyun, hangisi çatışma? Düşünebilir, hatta bir sürü tahmin yürütebilirsiniz. Ama hayır, onları oyuna da çatışmaya da çevirecek olan bizleriz. Eleştiride kaybetmek ve kazanmak diye bir şey yoktur. Eski ve yeni vardır. Her yeninin içinde bir eski vardır ve her eski sağlam bir temeli oluşturur. Her zaman doğru eleştiri yapmanız dileğiyle, iyi bayramlar...