Zeki Sezer; "Kırklareli'nin aradığı Başkan bizim Adayımız Namık Kemal Oskay'dır"

Trakya gezisi kapsamında 13 Mart 2009 Cuma günü Kırklareli'ne gelen Demokratik Sol Parti (DSP) Genel Başkanı Zeki Sezer yaptığı konuşmasında 'Kırklareli'nin aradığı Başkan bizim Adayımız Namık Kemal Oskay'dır' dedi.

Türkiye’yi adım adım dolaşan Demokratik Sol Parti (DSP) Genel Başkanı Zeki Sezer Trakya Gezisi kapsamında 13 Mart 2009 Cuma günü saat 14.00’te Kırklareli’nin Büyük Mandıra’ Beldesi’nde DSP İl Teşkilatı tarafından karşılandı. Buradan Babaeski, Lüleburgaz, Ahmetbey, Vize, Pınarhisar, Kaynarca’da halkla buluştuktan sonra Kırklareli merkez ilçeye saat 20.00 sıralarında gelen Genel Başkan Zeki Sezer davullarla karşılandı. DSP’nin Seçim Bürosu’nu ziyaret eden Sezer’e eski Milli Eğitim Bakanı ve DSP Kırklareli Milletvekili Prof. Dr. Necdet Tekin’de eşlik etti.
Vatandaşların DSP’ye olan ilgisinin her geçen gün arttığını belirten Sezer, milletin sorunlarını bir kenara bırakıp kayıkçı kavgası yapan Erdoğan ile Baykal’dan kurtulma zamanın geldiğini belirterek şunları kaydetti:
“Trakya ayağı kalkmış. Gittiğimiz her yerde vatandaşlar önümüzü kesiyor, 1999 ruhunu Trakya şimdiden yakalamış. Birileri özel uçakları ile ya da özel helikopterleri ile yada devletin uçakları ile bazı il merkezlerine gidiyorlar, uzak yakın çevre illerden partilileri otobüslerle oradaki bir meydana topluyorlar. Sözüm ona miting yapıyorlar. Ama tabi bir avantajları var televizyonlar çarşaf çarşaf o mitinglerde yaptıkları kavgaları veriyor.
* “Millet yapılan kayıkçı kavgasından bıktı”
Kavgalarda çocuklarımızın ahlakını bozacak cümlelerde kullanılıyor ama artık siyasetin üslubunu da yerle bir ettiler. İçeriksiz bir siyaseti kayıkçı kavgasına dönüştürdüler.
Bizse halkın ihtiyaçlarından doğmuş Demokratik Sol Parti olarak ülkemizi adım adım dolaşıyoruz. Köy köy, belde belde, ilçe ilçe, il il dolaşıyoruz. Son haftalarda her gün onbinlerce kişiyle buluşma imkanı bulduk. Her gittiğimiz yerde sadece o bölgede yaşayanlarla buluştuk, bazıları gibi otobüslerle başka yerlerden insan getirtmedik.
Bu kayıkçı kavgasından bıkmış olanlar, çözümsüz siyasetten bıkmış olanlar artık yönünü Demokratik Sol’a dönmüşler. Bunu açıklıkla görebiliyoruz. Basınımız, televizyonlarımız bunları görmezden geliyorlar. 29 Mart’tan sorma bakalım nasıl görmezden gelecekler. Trakya’nın yüzde 70’i Mavi’ye boyanınca o zamanda görmezden gelinebilecek mi bakalım DSP.
* “10 bin yoksulu 40 bine çıkartmakla övünüyorlar”
Çiftçi perişan, esnaf batmış, emekli artık hayatını sürdürmekte zorlanıyor. Fabrikalar birbiri ardına kapatılıyor. Bunu da en çok Trakya’da gördüm. İşsizlere her gün onbinlerce yenisi katılıyor. Büyük bir kriz yaşanıyor, ekonomi daralmış. Aslında 6 yıldır uygulanan ekonomik politikalar tümüyle Türkiye’yi dışa bağımlı hale getirdi. Hükümet İthalata bağlı bir büyüme modeli benimsemiş. Bunun sonucu olarak dışa bağımlı, tarımda da sanayide de üretimi bitmiş bir Türkiye meydana geldi. Başbakan her şeyin yolunda olduğunu anlatıyor. Resmi rakamlar daha geçen gün açıklandı. Sanayi üretiminde kapasite kullanımı yüzde 63. Bizim zamanımızda sanayi üretiminde kapasite kullanımı yüzde 63’e düşmemişti. Biz bunlara yüzde 85’te bıraktık. 6-7 yıldır yan gelip yatıp, hiç bir şeyi beceremediklerini gizlemek için bizim 3,5 yıllık dönemimizi eleştirirler ya kendilerinin yaptıkları ortadadır. Bizim 200 milyar dolar olarak bıraktığımız borcu bunlar 550 milyar dolara çıkarttılar. Bunu da borcu borç alarak kapatmak istediklerinden bu hale getirdiler. Bu borçlanmaların çoğunu da yolsuzluklara yönlendirerek kurban ederek ödüyorsun.
Bizim zamanımızda yüzde 80 olan enflasyonu biz yüzde 30’lara düşürerek onlara bıraktık. Onlar şimdi bunu yüzde 7’lere düşürmekle öğünüyor. Bir senede doğalgaza yüzde 72, elektriğe yüzde 60’ı yakın zam geldi. Bu nasıl bir düşüştür bunu anlamakta mümkün değil. Ekonomide büyük sıkıntılar var. İşsizlik her geçen gün artıyor. Millet yoksullaşıyor, milletin bu yoksullaşmasından oy kapma çabası devam ediyor. Geçen sene burada 10 bin kişiye kömür vermiştik, bu sene 40 bin kişiye kömür verdik diye de övünüyorlar. Yani 10 bin yoksulu 40 bine çıkartmakla övünüyorlar.
Böyle sıkıntıları görmezden gelerek televizyonlarda Baykal ile Erdoğan kayıkçı kavgası yapıyorlar. Aslında koltuğu koruma kavgası yapıyorlar. İkisi birbirini besliyor. Baykal’ın varlığı Erdoğan’ı orada tutuyor, Erdoğan’da Baykal’ı öcü gibi gösterip orada kalmaya devam ediyor. Belle bir kesim içinde Erdoğan’ın oradaki varlığı Baykal’ın muhalefet liderliğini güvence altına alıyor zannediliyor. Ama bunların hepsi değişiyor. Millet artık kayıkçı kavgasından bıktı. Millet kavganın; yoksullukla, işsizlikle mücadele için, çiftçinin hak ettiği yere getirilmesi için, esnafın hak ettiği desteği alması için, ülkenin birliğinin ve bütünlüğünün sağlanması için yapılmasını istiyor. Politikasını dışa bağımlı hale getiren AKP, Türkiye’nin bağımsızlığını da tehdit altına sokmuş oldu.
* “Erdoğan ve AKP’leşen Baykal’dan da kurtulmak gerekiyor”
AKP’den ülkeyi mutlaka kurtarmak gerekiyor. Bundan kurtulmak için AKP’leşen Baykal yönetiminden de ülkeyi kurtarmak gerekiyor. Milletin sorunlarını bir tarafa bırakıp, kayıkçı kavgası yapanlar, bir taraftan da insanlarımızın inancı, kültürü, Cumhuriyeti, Laikliği, demokrasisi üzerinden oy kapmaya çalışıyor. Kimse bize dinimizi, kültürümüzü öğretmeye kalkmasın. Kimse bize Atatürk’ü ve Cumhuriyeti öğretmeye kalkmasın biz onları çok iyi biliriz ve sonuna kadar da sahip çıkarız. Bunlar başkalarından öğreneceğimiz şeyler değil. Bunlar zaten bizim üst değerlerimiz. Bunları korumak zorundayız ve koruyacağız.
Bunların ikisinden de kurtulmak gerekiyor. İktidar olmuş tek Sol Parti olan Demokratik Sol’u yeniden iktidara taşımak gerekiyor. Türkiye genelinde partimize olağanüstü bir ilgi olduğunu gördüm.. Türkiye’nin her yerinde ve Trakya’da daha fazla olmak üzere vatandaşlarımız gücünü DSP’de birleştiriyor. Çünkü DSP’nin güçlenmesi ile Türkiye’de halkın, dünyada da Türkiye’nin güçleneceğini biliyor ve bu kayıkçı kavgası yapanların bunu sağlayamayacağını vatandaşlarımız görüyor.
* “Uygar Kentler Projesi ile seçimlere giriyoruz”
Biz yerel seçimlere olağanüstü bir çalışma ile gidiyoruz. Projelerimiz var. Bakınız hiçbir partinin bir genel merkez projesi yok. Ama biz Uygar Kentler Projesi ile yerel seçimlere gidiyoruz. Onun ötesinde Türkiye’deki en başarılı belediyeler Demokratik Sol Partili belediyelerdir. Bu da tesadüf değildir. Eskişehir Demokratik Sol Partili Büşükerşen ile bir dünya kenti oldu. Her gün otobüsler dolusu insan buradaki gelişmeleri görmeye gidiyor. Hatta dünyadan birçok kişi o gelişmeleri görmeye gidiyor. Ordu’da aynı gelişmeler var Seyit torun ile Şişli Belediyesi’nin başarılarını da herkes biliyor. Çünkü DSP’li adaylar nitelikli, dürüst, yapacak işi, söyleyecek sözü ve projesi olan adaylardır. O projeleri hayata geçirebilecek ufku, vizyonu ve yüreği olan insanlardır. DSP’li adaylar sadece siyaset yoluyla ülkesine, kentine hizmet yapmak için aday olurlar. Hiçbir DSP’li kendi partisine ait belediyelere gidip ihale takipçiliği yapmaz. İmar değişikliği yaptırım rant etmek için belediyelerini rahatsız etmez.
* “Kırklareli’nin aradığı Başkan bizim Adayımız Namık Kemal Oskay’dır”
Nitelikli ve kaliteleri adaylar çıkartırız. İşte Kırklareli’nde de İnşaat Mühendisi Namık Kemal Oskay tamda bu tarife uyan bir adayımızdır. Kırklareli’nin ilçelerini ve beldelerini dolaştık. Olağanüstü bir hava gördük. Ben Kırklareli’nde de başarılı olacağımızı biliyorum, inanıyorum, güveniyorum. Sayın Namık Kemal Oskay’ı hak ettiği yere, aslında Kırklareli’nin hak ettiği yere, Türkiye’nin hak ettiği bir göreve taşıyacağınıza içtenlikle güveniyorum. İl Genel Meclisi’nde de, Belediye Meclisi’nde de bu kez DSP diyeceğinize güveniyorum.”
Yapılan konuşmanın ardından DSP Genel Başkanı Zeki Sezer ve beraberindekiler Kırklareli merkez ilçeye bağlı Kavaklı ve İnece Beldeleri’ne geçti. Burada yapılan konuşmaların ardından Zeki Sezer Edirne’ye gitmek üzere yola çıktı. (s)