HABER MERKEZİ
Diyanet İşleri Başkanlığı tarafından Ramazan Ayı dolayısıyla düzenlenen “40 Huzurevinde 40 İftar" Programları’ndan birisi de 07 Temmuz 2014 Salı günü akşamı Kırklareli Huzurevi’nde düzenlendi. Düzenlenen programa; Kırklareli Vali Yardımcısı Hikmet Çakmak, Kırklareli Valisi Mustafa Yaman’ın eşi Gülseren Yaman, Kırklareli Aile ve Sosyal Politikalar İl Müdür Vekili Sema Öztürk, İl Müdür Yardımcısı Remziye Algın, Kırklareli Huzurevi Müdür Vekili Kadriye Tokat, Diyanet İşleri Başkanlığı Aile ve Din Rehberlik Daire Başkanı Sedide Akbulut, Kırklareli İl Müftüsü İsmail Bayrak, Müftü Yardımcıları, Adnan Zeki Bıyık, Ömer Ünal, Kırklareli İl Vaizi Bünyamin Akgül ile huzurevi sakinleri katıldı.
* Akbulut; “İhtiyarlık bizim kültürümüzde seçkin kişiliği ifade eder”
Programda bir konuşma yapan Diyanet İşleri Başkanlığı Aile ve Din Rehberlik Daire Başkanı Sedide Akbulut, Diyanet İşleri Başkanlığı'nca huzurevleri, sevgi evleri ve cezaevleri gibi hizmet öncelikli yerlere önem verdiklerini söyledi.
Yaşlıların seçkin kişiler olduğunu aktaran Akbulut; “Rabbimize sonsuz hamd ediyorum bizi bir araya getirdi öncelikle Diyanet İşleri Başkanımızın size en kalbi sevgilerini selamlarını getirdim. Başkanlığımız Türkiye’de 40 İl’deki Huzurevleri’nde iftar programı düzenlendi. Neden sizlerle buluşmak beraber olmak istiyoruz. Çünkü siz bizim değerlerimizsiniz biz sizlerle var oluyoruz ben kendim şahsen bu gün varsam Allaha hamd olsun ama öncelikle ben babamın duasıyım çünkü o bizi duasıyla istedi. Biz şuan ülkemizde ve Kırklareli de huzur içerisindeysek şu bulunduğumuz sofra lutf edilmişse sizlerin varlığı sebebiyledir. Bir evde büyük varsa o ev bereketlenir der peygamber efendimiz bir başka ifadeyle burası huzur evi ya başkanımız derki huzur evi demek, içinde büyüğü olan evdir demektir. Annesiyle babasıyla dedesi nenesi olan ve onların duasıyla devam eden evdir. Biz bu gün buradayız huzurun en yoğun olduğu evdeyiz ve sizin dualarınız bizi yarınlara taşıyacaktır. Büyük insanlar büyük işlerini ileriki yaşlarında yapmışlardır. Biz şöyle inanıyoruz hayat dediğimiz kavram ikiye ayrılır biri dünya hayatı diğeri ahret hayatıdır. Dünya hayatında ne kadar yaşarsanız yaşayın ama dünyadır, ama ahret hayatı başka bir sahnedir. O vakit yaşlılık kavramı yok hatta ve hatta yaşlılık kavramını çıkartıp ihtiyar diyelim çünkü ihtiyarlık bizim kültürümüzde seçkin kişiliği ifade eder. Sizler bizim seçkin kişilerimizsiniz köylerde İhtiyar Heyeti onlardan fikirler alınır siz halen bizim İhtiyar Heyetimizsiniz. Başkanlığımız Huzurevi, Sevgievi, Cezaevi gibi hizmet öncelikli yerlere yapacağı azami gayretlerinin devam ettirmede ve böyle iftar gibi günler geceler devam etmekte ve buradaki arkadaşlarda her hafta sizlerle bir araya gelmeye gayret ediyorlar. Aslında bu bir nevi bizim size olan borcumuzu iade etmek saygımızı ifade etmenin bir şeklidir. İnsan hayatında 3 yaşam dilimi vardır. Dün, bugün ve yarın. Dün geçti, yarın gelecek mi belli değil, hepimiz için bir soru işareti. Bu gün hepimiz eşitiz. Ben sizinle ihtiyar siz benimle gençsiniz. Onun için Faruk Nafız Çamlıbel’in bir ifadesi var derki “Hicranla ağıran bu saçlar değil, sevgisiz kalan kalp ihtiyarlarmış” Biz inanıyoruz o saçlarınızda pırıl pırıl parlayan aklarınız o yüzünüzdeki çizgiler o çizgilerde her birinde bir tarih bir olay talih ediyor. O çizgilerinizi seviyoruz onlarla varsınız onlarla seviyoruz sizi. Biz buraya sizi ne kadar çok sevdiğimizi ifade etmeye geldik bu sevgiyi komşularınızla, oda arkadaşlarınızla paylaşın ki kalp ihtiyarlığı size vurmasın hepiniz saygı ve selamlamıyorum. Hep gönlünüz genç kalsın inşallah” dedi.
* Bayrak; “Biz sizlere çok önem veriyoruz”
Kırklareli Müftüsü İsmail Bayrak ise huzur evindeki yaşlılar ile aynı sofrayı paylaşmaktan mutluluk duyduğunu belirterek şunları kaydetti:
“Rahmet bereket günahlardan arınma ayı olan Ramazan Ayı’nı idrak ediyoruz. Bu önemli zaman diliminde siz değerli büyüklerimizle birlikte olmaktan aynı sofrayı paylaşmaktan mutlu olduğumu ifade ediyor hepinize selam ve saygılarımı sunuyorum. Ramazan Ayı birliğimizin beraberliğimizin kardeşliğimizin paylaşmanın en üst seviyede yaşandığı bir zaman dilimidir. Bu önemli zamanda siz büyüklerimizle beraber olalım ellerinizi öpelim dualarınızı alalım diye düşündük rabbim ihsan etti, ona şükür ediyoruz. Biz sizlere çok değer veriyoruz. Çünkü peygamber efendimiz de sizleri çok değer verdi peygamber efendimiz büyükleri yaşlıları evlerinde ziyaret etti hatırlarını sordu, gönüllerini aldı ve söyle emretti “Küçüklerine şefkat etmeyen merhametli davranmayan yaşlılarına hürmet ve saygı göstermeyen bizden değildir”. Peygamber efendimiz yine şöyle buyurdu “Sizler küçükleriniz çocuklarınız ve yaşlılarınız sayesinde Allahın musibetlerinden korunur ve rızıklandırılırsınız” Yani sizler bizim için kalkansınız. Bunlar son derece yanlıştır sizler bizim hafızamız belleğimiz sizler bizim tecrübemiz sizler bizim büyüklerimizsiniz. Bu dünyayı inşa edip bizlere emanet edensiniz. Kaldı ki büyük insanlar ünlü insanlar bütün önemli işlerini 60-70 yaşlarından sonra yapmışlardır. Mesela Mimar Sinan Süleymaniye Camii’ni 70’li yaşlarında yapmıştır. “Ustalık Eserim” dediği dünyanın şaheseri Selimiye Camii’ni 86 yaşında inşa etmiştir. Pastör Kuduz Aşısı’nı 60 yaşındayken keşif etmiştir. Dolayısıyla sizlerden daha beklentilerimiz var. Tecrübelerinizden istifade edeceğiz. Tecrübelerinizi bize bizde çocuklarımıza aktaracağız. Böylelikle daha yaşanır bir dünya inşa edeceğiz.”
Canlı müzik eşliğinde ilahilerin okunması ile programa katılanlar huşu içerisinde hep birlikte iftar yaptılar. (Savaş Eskici)