HABER MERKEZİ
Kırklareli Cumhuriyet Halk Partisi İl Kadın Kolları Başkanı Şükran Yöney, Türk Kadınının Seçme ve Seçilme Hakkına kavuşmasının 79. Yıldönümü dolayısıyla yaptığı açıklamasında şunları kaydetti:
“5 Aralık 1934 Türk Kadını Seçme ve Seçilme Hakkı’na sahip oluyor. Türkiye Cumhuriyeti'nin kuruluşundan sonra Atatürk'ün girişimiyle kadınların iktisadi ve siyasal yaşama katılmaları yönünde bir dizi değişiklik yapılarak kadınlara 1930 yılında Belediye Seçimleri’nde seçme, 1933’de Muhtar ve Köy Heyeti’ni Seçme Hakkı tanınmıştır. 5 Aralık 1934’de ise Anayasa’da yapılan değişikliklerle Türk Kadını Milletvekili Seçme ve Seçilme Hakkı’na sahip olmuştur. Nüfus sayımına bile dâhil edilmeyen Türk kadını evlenme, boşanma, miras işlerinde ikinci planda kalmıştır. Devlet Memuru da olamayan Türk Kadını ancak çağdaş, demokratik ve laik bir Türk toplumunu hedefleyen Mustafa Kemal Atatürk önderliğinde yapılan düzenlemelerle Seçme, Seçilme Hakkı başta olmak üzere birçok hakka sahip olmuştur. 18. Yüzyılda başlayan kadın hareketi uzun mücadelelerle bütün dünya ülkelerinde sürmüştür. Kadınlar ilk olarak 1776 yılında Amerika’nın New Jersey Eyaletinde seçme hakkını elde etmiş ancak bu hak 1807 yılında geri alınmıştır. Güney Pasifik'te İngiliz kolonisi olan Pitcoir adasında ilk olarak 1838 yılında kadın hakları kabul edilmiştir. ABD Wyaming Eyaleti’nde 1869 yılında, Paris'te 1871 yılında tanınan haklar daha sonraki yıllarda geri alınmıştır. Finlandiya 1906 yılında kadın haklarını kabul eden ilk Avrupa Ülkesidir. Amerika'da 1920. İngiltere'de 1928, Fransa'da 1944, Hindistan'da 1950, İsviçre'de 1971 evet yanlış okumadınız 1971 yıllarında kadınlara seçme ve seçilme hakkı tam olarak kabul edilmiştir. Yukarıdaki paragrafta okuduğunuz gibi çok uygar olan bazı Avrupa Ülkelerinde bile Türkiye'den çok sonra kabul edilen bu hakkı Türk kadını ne kadar kullanabilmiştir. Atatürk 5 Aralık 1934 günü Türk Kadını’na yaptığı seslenişinde kadınların bu haklarını salahiyet ve liyakatle kullanması gerektiğini söylemiştir. Türk kadını kendisine verilen bu hakkı salahiyet ve liyakatle kullanabilmiş midir? Ne yazık ki 79 yıl önce verilen bu hak çoğu kere kâğıt üzerinde kalmış ve kadınımız ailesinin seçtiğini seçmiş, kendisi ise seçilememiştir. Son seçimlerde bile Meclisin bütünün teşkil eden 550 milletvekilinden ancak 78 tanesini alabilen kadın, meclisin %15’ini oluşturmaktadır. Bu sayı da dünya ülkelerine göre çok düşük bir sayıdır. Türk kadınına milletvekili seçme ve seçilme hakkının verilişinin 79. yıldönümü dolayısıyla çağdaş ve laik bir yaşamın vazgeçilmezi olan kadınların hayatın her alanında daha aktif yer almaları dileğiyle tüm kadınların Milletvekili Seçme ve Seçilme Hakkının Verilişinin 79. Yıldönümü’nde "Demokrasiyi, barışı, laikliği, sosyal adaleti ve hukuk devletini yaşatmak için kadını ile erkeği Merbutun yurttaşlarımızın eşitlik içerisinde ülkenin her sorununda dayanışma içinde olması gerektiğine olan inancımla tüm kadınların gününü kutluyorum.” (Serkan Koçtürk)