GÜL BAHÇESİ
Bayram Bıyıklı
Mevlana Halid-i Bağdadi hazretleri, Kâbe-i Muazzama’ya gideceği zaman, demişler ki, eğer Kâbe-i Muazzama’ya gittiğin zaman dinimize muhalif bir hareket görürsen hemen itiraz etme, bir şey söyleme, belki bir sebebi vardır... Kabe-i muazzama ya gidince mübarek, Kâbenin karşısında oturuyor, başlıyor dua etmeye, ibadet yapmaya. Esmer bir vatandaş sırtını dayamış Kâbe’ye, Mevlana Halid hazretlerine bakıyor. Mevlana Halid hazretleri gözünü açar açmaz bakıyor ki Kâbe’ye sırtını dayamış birisi kendini seyrediyor, demiş ki; “efendi, efendi...! kendine gel, Allahtan kork, bütün dünyanın yüzü bu tarafa bakıyor, herkes Kâbeye karşı ibadet yapıyor, sen sırtını dayamış başka yere bakıyorsun.”.. O zat demiş ki; “acelen ne, sana yolda demediler mi eğer Kâbe’de dine muhalif bir hareket görürsen hemen itiraz etme?”, “evet dediler, bunun hikmeti nedir”, “senin kalbin Kâbe’den bin kat daha kıymetli. Kâbe, evet İbrahim Aleyhisselâm’ın yaptığı, Allah-ü Tealâ’nın çok kıymet verdiği bir yer, ama senin kalbini rabbim kendi kudretiyle yaptı, bu kul yapısı değil, Allah yapısı. Bırak da doya doya seyredeyim, kul yapısı olan Kâbe’ye sırtımı döndüm fakat, Allah yapısı olan senin kalbine yönümü döndüm, senin zikreden kalbini seyrediyorum” demiş. Mevlana Halid hazretleri hemen gitmiş eline ayağına kapanmış, demiş ki “efendim, siz herhalde bu asrın büyük zatısınız, mürşidisiniz. Bizi lütfen kurtarır mısınız, bize himmet edin, dua edin”,.. demiş ki; “senin kabiliyetin o kadar büyük ki, bizimkiler sana yetişemez. Sen git Hindistan’a, oradakiler seni bekliyorlar” buyurmuş. Ondan sonra Mevlana Halid hazretleri, kendi memleketine dönüyor ve bu sefer Hindistan’dan Abdullah-ı Dehlev’i hazretleri talebesini gönderiyor Mevlana’ya, haber gönderiyor, Mevlana’yı bekliyoruz ne zaman gelecek diye. Ve mübarek, hocasına saygı ve edebe bakın ki, şamdan Hindistan’a kadar vasıtaya binmiyor. Yaya gidiyor... bir senede... Yürüye yürüye... Aşıklar mazurdur, onların hareketleri bazen böyle hesap dışı olabilir... giderken bazıları göndermemek için diyorlar ki, Hindistan küfür diyarıdır, gitmeyin, .. Mevlana Halid hazretleri de buyuruyor ki; "ab-ı hayat zulumatda bulunur".
Abdullah-ı Dehlevi hazretleri, Mevlana Halid hazretlerine icazet verip gönderince, buyurmuşki; "Halid isminde biri geldi, bizde ne varsa aldı gitti".
Mevlana Halid hazretleri buyuruyor ki; "Bu yolun büyükleri kendilerine bağlı olanlardan gafil değildir. Onlara kimse kafa tutamaz. Onlara kafa tutanın işi de, başı da, saâdeti de gider".
"Evliyânın kalpleri, ilâhî nûrların çıkıp geldiği kaynaklardır. Onların hoşnut olduğundan, Hak teâlâ da hoşnuttur. Onların kalplerinde yer eden, büyük devlete kavuşmuştur".