HABER MERKEZİ
22-27 Eylül tarihleri arasında kutlanan “Ahilik Haftası” 22 Eylül 2014 Pazartesi günü saat 09.00’da Kırklareli Vilayet Meydanı Atatürk Anıtı’na Çelenk Sunma Töreni ile başladı. Kırklareli Esnaf ve Sanatkarlar Odaları Birliği, Kırklareli Esnaf ve Sanatkarlar Kredi Kefalet Kooperatifi, Kırklareli Ticaret Odası tarafından sunulan çelengin ardından Saygı Duruşu’nda bulunularak İstiklal Marşımız okundu. Vilayet Meydanı’ndaki törenin sona ermesinin ardından Esnaf ve Sanatkarlar Kuruluş Temsilcileri makam ziyaretleri gerçekleştirdi. İlk ziyaret Kırklareli Valiliği’ne yapıldı. Saat 09.30’da yapılan ziyarette Kırklareli Vali Yardımcısı Günay Öztürk, misafirlerini makamında ağırladı. Esnaf ve Sanatkarlar Kuruluş Temsilcileri daha sonra Kırklareli Belediyesi’ni ziyaret etti.
Kırklareli Belediye Başkan Vekili Fettah Aygün, Ahilik Haftası dolayısıyla Kırklareli’de bulunan meslek odaları başkanlarını makamında konuk etti.
22 Eylül 2014 Pazartesi günü gerçekleşen görüşmede Başkan Vekili Aygün, kutlama komitesine ziyaretlerinden dolayı duyduğunu memnuniyeti dile getirerek, kendilerine teşekkür etti.
Başkan Vekili Aygün; “Kırklareli’de bulunan meslek odalarının Ahilik Haftasını kutluyorum. Kırklareli Belediyesi her zaman meslek odalarına destek olup, işbirliği içinde çalışmalar gerçekleştirmiştir. Ahilik Haftası kapsamında gerçekleştirilen ziyaret kapsamında meslek odası başkanlarına teşekkür ediyorum. Ahilik anlayışı, toplumda yaşayan fertleri birbirine yaklaştırmak ve aralarında dayanışma kurulmasını sağlamaktır” dedi. Esnaf ve Sanatkarlar Kuruluş Temsilcileri daha sonra Kırklareli Üniversitesi Rektörlüğü’nü ziyaret etti.
* Kutlama programı Halk Eğitim Merkezi’ndeki programla devam etti
Çelenk töreninin ardından saat 14.00’da “Ahilik Haftası” Kutlamaları kapsamında Kırklareli Halk Eğitimi Merkezi Müdürlüğü’nde Kırklareli Vali Yardımcısı Hikmet Çakmak’ın katılımıyla çeşitli meslek gruplarına ait Yöresel El Sanatlarının Sergisi açıldı. Kırklareli Belediyesi Halk Oyunları Ekibi’nin Yöresel Halk Oyunları Gösterisi’nin ardından açılan yöresel el sanatlarının sergisi gezildi. Serginin akabinde saat 14.30’da Saygı Duruşu ve İstiklal Marşımızın okunmasıyla başlayan törende bir konuşma yapan Kırklareli Esnaf ve Sanatkârlar Odaları Birliği Başkanı Ali Fuat Şeker, şunları söyledi;
“Ahiliğin toplum hayatı üzerindeki etkileri sadece ticari ilişkiler ile sınırlı kalmayıp sosyal hayat üzerinde de çok önemli etkileri vardır. Yüzyıllar boyunca toplumda yaşayan tüm fertleri birbirlerine yaklaştırmayı ve aralarında birlik, dayanışma kurulmasını sağlamayı amaçlamıştır. Bunun sonucu olarak Ahilik din, dil, ırk ve cinsiyet farkı gözetmeksizin, herkese eşit muamele yapılan bir anlayışın simgesi olmayı başarmıştır. Her şeyin insan için yaratılmış ve onun hizmetine sunulmuş olduğunu düşünen Ahilik düşünce sisteminde insanlara öncelikle insan oldukları için değer verilmiştir. Ahlak ve ahlaksızlık yani güzel huy ve kötü huy insanlara birlikte doğmuştur. Ancak eğitim ve öğretim sayesinde insan güzel huyları benimser, kötü huylardan uzak durur. Böyle güzel ahlak insana doğru yolu gösterir. Bireylerin kendi yöresine, bölgesine, kültürüne, diline sahip çıkarak toplum bilincinin oluşmasını sağlayarak bir arada yaşama arzusunu beraberinde getirmiştir. Toplumu toplum yapan ortak değerler vatan şuurunu ortaya çıkarmıştır. Ahiler asırlar boyunca varlığını eğitim ve kültür yoluyla korumuşlardır. Ahiler Türk Kültürüne eğitim dil alanında uzun yıllar hizmet etmiş, toplumu sevmeyi sevdirmeyi ilke edinerek bireyleri toplumsallaştırmayı başarmıştır. Ahilik yaklaşık 1000 yıla yakın süre gelen bir gelenektir. Anadolu halkının ekonomik kültürel hayatında önemli bir tutan Ahilik; Dürüstlüğün, Sevginin dostluğun, yardımlaşmanın, hoşgörünün, bilginin, ve dayanışmanın en güzel örneklerini yıllarca sergilemiş olup bunun sonucu olarak işçinin, üretenin helal kazancın dürüst yönetimin simgesi olmuştur. Ahilik tevazu sahibi olmaktır, hataları yüze vurmamaktır, komşularına iyilik emek başkasının malına ihanet etmemek sabırlı, cömert, ikram ve kerem sahibi olmaktır. Bu gün modern dünya ülkelerinin toplumlarında uygulanmış ve hakim kurmaya çalıştıkları kaliteli mal ve hizmet üretimi toplum refahı ve sosyal sorumluluk gibi değerler 13. Yüzyıldan itibaren Ahiliğin kurucusu olan Ahi-Evren Velinin vizyonu olarak uygulanmış olup bu gün hala gerçekliğini korumaktadır. Günümüzde bu anlayışı esnaf ve sanatkarımızda, tüccarlarımızda görüyoruz. Ahilik ruhuna uygun olarak kendi öz sermayesi ve alınteri ile üretim yapan esnafımız, tüccarımız ülke ekonomisine güç katmaktadır. Ahilik haftamızın ülkemize ve bütün insanlığa güzellikler, bereketler getirmesi dileğiyle tüm esnafımızın, tüccarımızın ve sizlerin Ahilik haftasını kutluyorum.”
* Şerbetçi; “Ahi gençleri gündüzleri çalışırlar, kazandıkları parayı getirip şeflerine verirler”
Kırklareli Esnaf ve Sanatkârlar Odaları Birliği Başkanı Ali Fuat Şeker’in konuşmasının ardından
Atatürk Anadolu Lisesi tarih öğretmeni Koray Şerbetçi ‘Halk Hakka Bağlayan Yol Ahilik’ konulu sunum yaptı. Şerbetçi yaptığı sonumda şunları kaydetti;
“Bugün burada Ahilik Haftası kutlama programı dahilinde, Halkı Hakka bağlayan bir yol olan Ahilik'in yapı ve anlayışından ana hatları ile bahsetmeye çalışacağım.
14. asrın Anadolu'sunda Alanya limanında kıyıya çıkan Arap gezgin İbni Batuta'ya sırtında eski bir giysi ve başında keçe külahıyla değişik görünüşlü bir adam yanaşır ve bu uzak diyarlardan gelmiş yolcuyu yemeğe davet eder. Gezgin, yoksul sandığı bu garip zatın davetinden kuşkuya düşse de davete icabet eder. Fakat sonra anlar ki, bunlar; Anadolu'da her kent hatta neredeyse her kasaba ve köyde karşısına çıkacak olan Ahilerdir...
Nedir Ahilik? Ahilik kelime anlamınca iki biçimde anlaşılır. Ya Arapça Ahi yani "kardeş" kelimesi olarak, ya da Divan-ı Lügati't-Türk'te geçtiğince "Akı" yani cömert, yiğit kimse olarak. Bunun yanında kitabî bir tanım getirmek istersek; XIII. Yüzyılda Anadolu'da, Balkanlar'da, Kırım'da Türkler tarafından kurulan esnaf, sanatkâr ve üretici (sanayi) birlikleri ile bu birliklerin uyguladıkları ahlâkî, siyasî, iktisadî, felsefi duygu ve prensipleri diyebiliriz.
Malazgirt zaferinden sonra keçe çadırları ile Anadolu ovalarına obalarını kuran Türkler için artık taşı toprağı işlemenin, medeniyet harcını karmanın vakti gelmiştir. Bu büyük ve kutlu hamlenin maddi ve manevi önderi; Anadolu'ya gelmeden önce Bağdat'ta ve Hicaz'da dönemin büyük bilginlerinden ders alan Türk bilge Ahi Evran olmuştur. Ahi Evran'a göre; Türklerdeki yiğitlik ve doğruluk cevheri ile İslam medeniyetinde boy atmış Fütüvvet olgusu, birbirini tamamlayıcı iki önemli niteliktir. Ahi Evran, kurduğu küçük deri atölyesinde bu misyonu mayalar ve bu maya da kendisinden sonra Anadolu'dan Rumeli'ye oradan Kırım'a dek ekonomik, sosyal ve medeni bir harekete dönüşür. Ahilik insanı sosyal kılan dayanışma, bilgi ve üretim ile yine insanı insan kılan ahlakı, bir potada eriten yerli bir düşüncedir. Evet, bu hamle hem evrensel değerler taşıyan ve güncelliğini kaybetmeyen bir anlayıştır hem de Türk kültür değerlerinin kalıbında şekillenmiştir. Ahilik'in en temel faaliyet sahası doğal olarak ekonomidir. Zira Ahilik yapısı Selçuklu-Osmanlı döneminde faaliyet gösteren esnaf dayanışma teşkilâtı olarak etiketlenebilir. Bu konuda Arap gezgin İbni Batuta'nın verdiği bilgiler ışığında bu tespiti hemen somutlaştırabiliriz. Gezgin seyahatnamesinde Ahileri şöyle tanımlamaktadır: " Ahi gençleri gündüzleri çalışırlar. Kazandıkları parayı getirip şeflerine verirler. Bu parayla tekkenin giderleri karşılanır ve birlikte yaşamak için gerekli yiyecek ve meyve satın alınır. O sırada kente bir yolcu gelmişse, ahiler onu tekkelerinde ağırlarlar. Konuk olmadığı zamanlarda bir araya gelip topluca yemek yerler, türküler söylerler. Sabah işlerine dönerler."Arap gezginin bu ifadelerinden anladığımız kadarıyla Ahiler hem esnaf hem de bir kardeşlik örgütüdür. İbni Batuta'ya göre bu yapı tüm Anadolu'ya yayılmış, hatta kent dışında kasaba ve köylerde de Ahilik örgütlenmiştir. Böylesine yaygın bir kurumun elbette sosyo-ekonomik yaşamda belirleyici bir etken olduğu rahatlıkla söylenebilir. Ahi örgütleri ekonomik anlamda, dış çevrenin türlü sarsıntıları, fırtınaları arasında sanat erbabının sımsıkı birleşip kendi aralarında 'korunaklı bir iktisat dünyası' meydana getirme' amaçlı bir yapı olarak görünmektedir. Böylece loncalar, hem daralan piyasa ve yaygınlaşan geçim zorluklan karşısında esnaf arasındaki kavgaları ve sürtüşmeleri önlemişler, hem de siyasi otorite ve halk arasında yumuşak bir bağlayıcı tabakayı oluşturmuşlardır. Ahilik'in ekonomik yaşama kattıkları şöyle sıralanabilir; ekonomik dayanışma ve kalkınma kurallarını tespit eden, üreticiye kaynak yaratan, kendi oto kontrol yöntemini kuran, üyelerini kaliteli mal üretime, sosyal ahlak ve iş ahlakını kaynaştırma, üretimde standart sağlama, fiyatlandırma ve tüketici haklarını koruma konularında mesleki eğitime tabi tutan bir yerli düşünce meyvesidir. Ahi ocakları; yamağın çırak, çırağın kalfa, kalfanın da ustalığa geçişinde iş yeterliliği ve toplumsal değerlere sahip olma koşullu bir mekanizmanın işlerliğini sağlamıştır. Ahi ocakları sadece yetkin ve ahlaklı zanaatçılar değil, kimi zaman ülke yöneticileri de yetiştiren bir yapı olmuştur. Ahi Teşkilatının kimi zamanlar politik yapıda da etkin olduğunu biliyoruz. Özellikle Selçuklu devletinin çözülme ve Osmanlı Devleti'nin fetret dönemlerinde Ankara'da yönetimi üstlenerek ve otoriteyi kurarak, bir tür cumhuriyet tipi örgütlenmesi kurduklarını ve milis güçleri meydana getirerek halkı kamu düzenini bozucu kişilerden ve yağmacılardan koruduğunu görüyoruz. Son olarak bir teşkilat olarak Ahilik tarihsel bir hatıra olsa da, Ahilik düşüncesinin ve ilkelerinin bir cevher olarak çağımız Türk insanında ve değerlerinde aynı sıcaklıkta parladığını söylemek yerinde olacaktır.”
Kırklareli Halk Eğitimi Merkezi Müdürlüğü’nde yapılan Ahilik haftası etkinliği Kırklareli Vali Yardımcısı Hikmet Çakmak’ın konuşmasıyla devam etti. Kutlama programı “Ahilik’te Şed Kuşanma” isimli Sinevizyon Gösterimi ve plaket takdimi ile sona erdi. (Kadir Sinici)