HAYATIN İÇİNDEN
Şenol Goncagül
Edirne Belediye Başkanı Hamdi Sedefçi, kendisini birçok mahkemeye çıkmaya mecbur eden Edirne eski Emniyet Müdürü Hanefi Avcı’nın tutuklandığını duyunca, basına enteresan bir beyanat vermiş:
“Demek ki, yukarıda Allah varmış!”
Başkan, bu sözleriyle beni çok mu çok şaşırttı!
Yani; Eğer Hanefi Avcı’nın başına bunlar gelmeseymiş, yukarıda Allah olduğunu anlamayacak veya inanmayacakmış!
Sanki Allah, Sedefçi’nin başına gelenlere karşılık, hasımlarını veya kızdıklarını da zora düşürdüğü zamanlarda var!
Bir Belediye Başkanı’nın, Edirne gibi büyük öneme sahip bir başkentin yönetimine geleceksiniz. Böyle açıklamalar yapacaksınız. İnsanların size gösterdiği tepkileri görünce de, küsüp, güceneceksiniz.
Allah’ın varlığına inanmak için de, sonra bunların başlarına bir şeylerin gelmesini bekleyeceksiniz!
Ya da, onların başlarına bir şeyler geldikçe, yukarıda bir Allah’ın olduğunu hatırlayacaksınız.
Var mı öyle numara?
Ben, bu ifadeleri okuyunca önce inanamadım. Sonra güldüm. Sonra da bastım fırçayı gıyabında Hamdi Abim’e!
Siz neler düşünüsünüz, bilemem…
Şenol Goncagül
Edirne Belediye Başkanı Hamdi Sedefçi, kendisini birçok mahkemeye çıkmaya mecbur eden Edirne eski Emniyet Müdürü Hanefi Avcı’nın tutuklandığını duyunca, basına enteresan bir beyanat vermiş:
“Demek ki, yukarıda Allah varmış!”
Başkan, bu sözleriyle beni çok mu çok şaşırttı!
Yani; Eğer Hanefi Avcı’nın başına bunlar gelmeseymiş, yukarıda Allah olduğunu anlamayacak veya inanmayacakmış!
Sanki Allah, Sedefçi’nin başına gelenlere karşılık, hasımlarını veya kızdıklarını da zora düşürdüğü zamanlarda var!
Bir Belediye Başkanı’nın, Edirne gibi büyük öneme sahip bir başkentin yönetimine geleceksiniz. Böyle açıklamalar yapacaksınız. İnsanların size gösterdiği tepkileri görünce de, küsüp, güceneceksiniz.
Allah’ın varlığına inanmak için de, sonra bunların başlarına bir şeylerin gelmesini bekleyeceksiniz!
Ya da, onların başlarına bir şeyler geldikçe, yukarıda bir Allah’ın olduğunu hatırlayacaksınız.
Var mı öyle numara?
Ben, bu ifadeleri okuyunca önce inanamadım. Sonra güldüm. Sonra da bastım fırçayı gıyabında Hamdi Abim’e!
Siz neler düşünüsünüz, bilemem…