Bir kıvılcımla tutuşan orman’ı kontrol edebilir misiniz? Rüzgârın acımasızlığı da birleşince, küle döner, yılların ulu çınarları.
Doğanın gücüne bazen insanoğlunun müdahalesi yetersiz kalır.
Düşmeye görsün bir kıvılcım ormanın bağrına. Rüzgâr çıkmasın diye yalvarırsınız yaradana.
Ateş ile rüzgâr birleşince, insanoğlu yetişebilir mi hızına.
Ülkemiz hızla seçime gidiyor.
İki kutuplu siyasete dönüşen ülkemizde, seçimlerde çarpışacak AKP ve CHP’dir.
Kılıçdaroğlu’nun Genel Başkanlığından sonra CHP’nin yakaladığı rüzgâr’ın demokrasi ateşi’ni yakması için küçük kıvılcım gerek.
Rüzgâr var ama ateşi tetikleyecek kıvılcım bekleniyor.
CHP’yi yükseltecek olan parti içi demokrasidir.
Ön seçim parti içi demokrasinin motorudur.
CHP üst yönetiminin ön seçimle aday belirleme yöntemini karara bağlaması için, tabandan fışkıran güçlü bir istek gerek.
CHP tabanı kendi vekil adayını kendi belirlemek istiyor.
CHP Örgütleri de yıllar öncesi gibi üyelerle önseçim istiyor.
Ama dillendiremiyor.
Toplantılarda sesini yükseltemiyor.
Bir cesur yürek çıkar da ön seçim için bir kampanya başlatırsa, arkası çorap söküğü gibi gelecektir.
CHP Kılıçdaroğlu ile rüzgârı yakaladı.
Rüzgâr’a bir kıvılcım gerek. Ateş yanmayı bekliyor.
Ateş ile rüzgâr el ele verirse, CHP’den yayılan demokrasi alevleri Türkiye’yi saracaktır..
Ön seçim meşalesini ilk yakan CHP olsun,
Karar üyelerle ön seçim olsun.
Ülkemiz CHP’nin öncülüğünde gerçek Demokrasiye kavuşsun.