19 Mayıs Cumartesi günü sabahı yılların alışkanlığıyla Babaeski’de Bayram Törenleri’nin yapılacağı stadyuma gitmek üzere yola koyuldum.
Benim gibi birçok yurttaşımız da çoluk çocuğu ile törenleri izlemek üzere stadyumun yolunu tutmuşlardı. Bayram yerinin değiştiğinden habersizlerdi. Çocukların bazılarının elinde Türk Bayrakları, bazılarının elinde balonlar, kimilerinin elinde de bir simit anneleriyle beraber Babaeski 19 Mayıs Stadyumu’na gidiyorlardı.
Sabah mahmurluğumun verdiği uyuşuklukla yolda giderken aklıma tören değişimi geldi. 19 Mayıs Bayram Törenleri’nin değiştiğini hatırlamamla birlikte içimi bir hüzün kapladı. Yolda kimi gördüysem değişimi anlattım. Şaşkınlıklarını görmeliydiniz. Törenlerin Babaeski’deki Atatürk Anıtı’nın önünde yapılacağını anlatarak onları bayram yerine yönlendirdim. İnsanlar gerisin geriye dönerek ellerindeki Bayraklarla tören yerine koşuşturmaya başladılar.
Tören yerine geldiğimde bayram başlamıştı. Sade bir tören yapılıyordu. İnsanların yüzündeki burukluk besbelliydi. Ellerindeki al Bayraklarıyla ve hüzünlü bakışlarıyla törenleri izliyorlardı.
Yılların alışkanlıklarının değiştiği bu ilk bayramdı. Resmigeçit olmadı. Yalnızca Milli Eğitim İlçe Müdürlüğü’nün çelengi Atatürk Anıtı’nın önüne koyulmuştu. Her şey bambaşkaydı. Günün anlam önemini belirten bir konuşma yapıldıktan sonra, bir bayan öğretmen de kahramanlık şarkılarını seslendirdi. Folklor Ekipleri’nin birkaç oyun oynamasından sonra “Tören sona ermiştir” anonsuyla bayram bitti.
Bayrama katılan yurttaşlar hem şaşkındılar hem de üzüntülü. “Acaba 29 Ekim Cumhuriyet Bayramı da mı kalkacak?” şeklinde homurdanan yurttaşlar kafalarında bir sürü soru işaretiyle bayram alanını terk ettiler.
Her değişim beraberinde birçok kuşkuyu taşır. Niyet okumak benim işim değil. Ancak bundan sonrası nasıl olacak diye de merak etmekten kendimi alamıyorum. Öteden beri öğrencilerimizin resmigeçitlerde kıtalar halinde yürütülmesine ve başlarındaki öğretmenlerin takım komutanı edasıyla yürümesine karşı çıkmışımdır. Protokol önünden geçerken öğrencilerimizin asker gibi “Rap rap” yürütülmesine anlam veremedim. Öğrencilerimize bu şekilde resmigeçit yaptırılmasını da, Asker Toplum yetiştirmenin kurgusu olarak algılamışımdır. Başlarındaki öğretmenlerin protokol önünden geçerken ayaklarını pergel gibi açarak başına değdirmeye uğraşmasını çok ama çok komik bulmuşumdur. Resmigeçitlerin kalkması bu anlamda beni tatmin etti. Ama stadyumda genç öğrencilerimizin yaptığı hareketlerin kalkmasına da üzüldüm. Gençlik Bayramı’nda coşkuyu yansıtan 19 Mayıs Hareketleri’nin kaldırılmasını yadırgadım.
Gençliğin hasretle bekleyeceği coşkulu törenlerin yapılacağı yeni bir düzenleme yapılmalı. İnsanların kafalarındaki soru işaretlerini kaldıracak eskisinden çok daha güzel bir 19 Mayıs Bayramı beklentisi içinde olacağım. Toplum katmanlarının kabul edeceği bir değişim olmalı. Hiçbir yurttaşımızın buruk, hüzünlü ve gelecek endişesi taşımadığı yeni bir düzenleme şimdiden tartışılmalı. Bayramlar, milletimizin sevinçle beklediği sosyal ve kültürel dokularıdır. Milletti Millet yapan değerlerdir Bayramlar. Kaynaştırandır, Bayramlar.
Milletçe coşkuyla ve sevinçle kutlayacağımız daha nice 19 Mayıs’larda buluşmak üzere.