HABER MERKEZİ
* “Bankalar krizden mi besleniyor?!”
Tüm dünyada önemli bir küresel krizin yaşandığı bir dönemde, Türkiye’de, yıllık bilançolarını açıklayan devlete ve özel sektöre ait bankaların, yüzyılın kârını yaptıklarının ortaya çıktığını öne süren Ayhan Altay: “Bence burada önemli bir mesaj yatıyor. Ben, kendi çapımda şöyle bir hesaplama ve araştırma yaptım; Bankalarla ilgili işlemler yapıldığında, birçok banka, birçok işlem esnasında, yasal olmayan ücretler alıp, kesintiler yapıyor. Yılda, en cüzi şekilde, 30 liralık bir hatalı veya kasıtlı ücret almak veya hata yapmak söz konusu olsa ve bu işlemi ortalama yıllık 1 milyon müşteriye yapsa, havadan gelen bir 30 milyonluk vurgun oluyor. Hangimiz, bir işlem için kalkıp ta bankalara gidiyor ve düzeltme istiyoruz? “değmez” deyip, geçiştiriyoruz. Ama, işte bu düpedüz bir haksız kazançtır. Riski ve maliyeti de yoktur. Bu konularda vatandaş olarak duyarlı olmalı ve hakkımızı aramalıyız” dedi.
* “En çok çiftçiler sömürülüyor”
Bu küçük ama toplamda büyük paraların, en çok köylerde yaşayan dar gelirli çiftçilerden alındığını belirten Ayhan Altay:”Hangi çiftçi, 30 lira için, hangi makama veya kapıya gidip de, hakkını arayabilir?! Milletin efendiliğinden, açlık ve sefalete tayin ettirilen çiftçi kardeşlerimiz, zaten banka işlemlerini yaptırırken bile çekine, sıkıla hareket ediyorlar. Bunu fırsat bilenlerin de, küplerini en çok bu kesimden doldurduklarını söylemek yalan olmasa gerek” dedi
* “Siyasiler ellerini çeksinler”
Ziraat Odaları başta olmak üzere, siyasi partilerin birçok sivil toplum oluşumundan ellerini çekmeleri gerektiğini de belirten Ayhan Altay; “Artık Ziraat Odaları ve Oda Seçimleri, Siyasi Partilerin arenaları haline geldiler. Sanki listeler değil de, siyasi partiler yarışıyorlar. Hal böyle olunca da, politize olan odalardan hizmet beklemek hayal oluyor” dedi. (ş.g.)