HABER MERKEZİ
Kırklareli Üniversitesi Rektörlüğü Kültür Merkezi Konferans Salonu’nda 16 Şubat 2012 Perşembe günü saat 10.00’da Eğitim-Bir-Sen’in katkılarıyla Kırklareli İl Milli Eğitim Müdürlüğü tarafından, ‘Başarıda Moral ve Motivasyon’ Konferansı verildi.
Konferansa konuşmacı olarak Ahi Evran ve Gazi Üniversitesi Psikolojik Danışmalık Bölümü Öğretim Görevlisi Doç. Dr. Halit Ertuğrul, katılırken, konferans lise öğrencilerine verildi.
Kırklareli İl Milli Eğitim Müdürü İbrahim Korkmaz, yaptığı açılış konuşmasında Milli Eğitim Müdürlüğü olarak öncelikli amaçlarının öğrencilerin sağlıklı, huzurlu mutlu birey olmasını sağlamak olduğunu söyledi.
Korkmaz, şunları kaydetti;
“Bugün sizlerle Milli Eğitim Müdürlüğümüzün daha öncesinden kararlaştırdığı başarı, moral ve motivasyonu artırmak için bu konferans amaçlandı.
Hepinize derslerinizde, günlük yaşamlarında ve gelecekte olacak iş hayatınızda başarılar diliyorum.
Milli Eğitim Müdürlüğü olarak bizlerin bir hedefi var. Sizlerin başta sağlıklı, huzurlu mutlu birey olmanız, ailenize, ilinize, ülkemize ve dünyaya faydalı birer vatandaş olarak yetişmeniz için gayret gösteriyoruz.
Tabiî ki sağlığın, sıhhatin, huzurun ve mutluluğun yanında başarıda çok önemlidir. Bunun içinde öğrenciler olarak sizler gerekeni yapıyorsunuz. Bunu ispatladınız ve ispatlamaya devam ediyorsunuz. İnşallah bu yıl da gireceğiniz sınavı sıkıntısız, stressiz geçirirsiniz. İlimizin en üstlerde olan bu başarısını daha da ileriye yükseltirsiniz. Geçtiğimiz yıl hepiniz bildiği gibi Üniversite yerleştirme sınavında ilimiz Türkiye birincisi oldu.”
‘Başarıda Moral ve Motivasyon’ konusunda lise öğrencilerine çeşitli bilgiler ve yaşanmış hayat hikayelerini anlatan Ahi Evran ve Gazi Üniversitesi Psikolojik Danışmalık Bölümü Öğretim Görevlisi Doç Dr. Halit Ertuğrul, başarmanın inanmakla başladığını ve inanmayla ise bir işte yüzde 90 başarı sağlandığını söyledi.
“Başarılı olursanız, hayatı ve insanları siz seçersiniz. Eğer başarısız olursanız, hayat ve insanlar sizi seçer” diyen Ertuğrul, burada yaptığı konuşmasında şunları söyledi;
“Yalnız kaldığınızda kendi kendinize; “ben şimdi öğrencilik dönemimde ve gelecekte olan iş hayatı dönemimde neden başarılı olmak zorundayım. Ben başarılı olmazsam bu zalim hayatta nasıl bir yerde, nasıl bir halde olurum” diye bir sordunuz mu? Eminim ki sormuşsunuzdur. Katıldığım konferanslarda sorduğum bu soruya gelen cevapları 2 şık halinde topladım. Meğer bir insanın iki nedenden dolayı başarıya ihtiyacı varmış. Birincisi annenizi, babanızı, sevdiklerinizi ve sizin üzerinizde emeği geçenleri mutlu etmek için başarıya ihtiyacınız varmış. Diğeri ise ömür boyu ayaklar altında ezilmemek ve çaresiz bir insan durumuna düşmemeniz için başarıya ihtiyacınız varmış.
Ortaya çıkan bu sonuçlar 16 bin öğrencinin katıldığı bir anket sonucu ortaya çıkmıştır. Bu ortaya çıkan sonuçlardan birincisi beni çok etkiledi ve çok bilgilendirdi.
Dünya milletleri içerisinde hiçbir kimsenin annesi ve babası, bizim anne ve babamız kadar hayatlarına çocuklarına adamamışlardır, evlatları için gözyaşı dökmemiştir.
Bizim anne ve babalarımız bizlerin bir sorunu, sıkıntısı olduğu zaman sabahlara kadar uyumadan başımızda bekler. Hastaysak sürekli gece yarısında bizleri kontrol eder. Yani bu insanları mutlu etmeye hakkımız yok mu? Onların mutlulukları sizin öğrencilik hayatında elde edeceğiniz başarılardır. İş hayatınızda da edineceğiniz iyi tecrübeler, geleceğiniz güzel noktalardır.
Bizim bunlardan dolayı başarıya ihtiyacımız var. Ancak annenizi, babanızı, sevdiklerinizi ve sizin üzerinizde emeği geçenleri mutlu etmekten ziyade en önemlisi de ömür boyu ayaklar altında ezilmemek ve çaresiz bir insan durumuna düşmemeniz için başarıya ihtiyacınız var. Ailemize, kendimize, çaresizlere çare olalım diye başarılı olmak zorundayız. Başarılı olursanız, hayatı ve insanları siz seçersiniz. Eğer başarısız olursanız, hayat ve insanlar sizi seçer.
Önce başarmaya inananın. Başarmak inanmakla başlar. Başarmış olanlar, başarıya inanmış olanlardır. Öğretmenini ve dersini iyi takip eden öğrenci, sınavlarda ve diğer taramalarda yüzde 90’lık başarı elde ettiği görüldü. ders anlatılırken ses tonu, altı çizilen yerler sınavlarda önümüze çıkan sorular ve cevaplarıdır. Başkasıyla yarışmak başarı değildir. Gerçek başarı kişinin kendisiyle yarışmasıyla başlar.” (ue)