DISK/Emekli-Sen Lüleburgaz Temsilciliği, yaptığı basın açıklamasında, 29 Mart yerel seçimlerinin ardından göreve gelecek olan yerel yönetimlere taleplerini iletti. Söz konusu açıklamada; “Biz bu seçimde oylarımızı emekten, demokrasiden, barıştan, özgürlüklerden yana, yoksulları koruyan, parayı değil insanı merkeze koyan, insan öncelikli düşünen partilere ve adaylara vereceğiz” dendi.
DISK/Emekli-Sen Lüleburgaz Temsilciliği, açıklamasında şunları kaydetti;
“Dünyayı etkisi altına alan ekonomik krizin başladığı günlerde Başbakan "hamdolsun kriz teğet geçecek" demişti. Bu söylem, krizin hükümet tarafından hafife alındığının göstergesiydi. Son zamanlarda ülkemiz de yaşananlar bunu kanıtlıyor. Çünkü kriz Türkiye toplumunun yüreğine hançer gibi saplandı.
Fabrikalar boşalıyor, dükkânlar, işyerleri kapanıyor. Bu nedenle işsizler ordusu her gün artıyor. Başta elektrik, su, doğalgaz, tüm temel tüketim mallarına zam üstüne zam geliyor. Bu nedenle tüm emekçi kesimler bu gün ayakta kalma mücadelesi veriyor. Esnafa, bakkala, kredi kartlarına olan borçlarımız günden güne kabarıyor. Ülkede bir avuç azınlık dışında hiç kimse yarınından umutlu değil.
Bütün bunlar yaşanırken, hükümet yatırım yapıp istihdam yaratmak yerine, uyguladığı ekonomik ve sosyal politikalar sonucu işsiz bırakarak, yoksullaştırdığı milyonları devlet bütçesinden yaptığı göstermelik yardımlarla kendine bağımlı hale getirmenin peşindedir. Bu politikanın amacı işinden, aşından olmuş, çaresiz insanların aklını, vicdanını ve inancını teslim almak ve iktidarın devamını sağlamaktır.
Işte bütün bu toz duman bulutu içinde Türkiye, 29 Mart 2009 tarihinde yapılacak olan yerel seçimlere kilitlenmiş bulunuyor.
Adı üzerinde yerel seçim olan bu seçimlerin propaganda çalışmaları, AKP'nin iktidarının devamı için araç haline dönüştüren tavrı nedeniyle, genel seçim havasında sürüyor. Bu tavır dolayısıyla, adayların proje ve programlarından ziyade parti liderlerinin öne çıktığını görüyoruz. Halbuki, yerel seçimler yaşadığımız kentlerin yöneticilerinin seçildiği seçimlerdir. Dolayısıyla propaganda çalışmalarında kent yönetimine talip olanların kent'e ilişkin proje ve programlarının halka sunulması ve tartışılması, doğru tercih yapılmasına katkı sunacaktır.
Türkiye'de bugün 8,5 milyon emekli yaşıyor. Ne yazık ki, emekliler artık ülkemizde işsizlerden sonra en mağdur kesimdir. Özellikle büyük kentlerde yaşayan emekliler gerek maaşlarının düşüklüğü, gerekse dolaylı dolaysız vergilerle daha da zor koşullarda yaşamaktadırlar. Genel politika yerel yönetimlere de sirayet etmiş bulunuyor. Bu nedenle, ömrünün en güzel yıllarını bu ülkeye vermiş olan milyonlarca emekli yerelde de yok sayılıyor. Birkaç istisna dışında, siyasi partiler ile adayların, emeklilerin yaşamını kolaylaştıracak elle tutulur, gözle görülür projeler geliştirip tartışmaya açtıklarını görmüyoruz. Oysa adaylar, yönetmeye talip oldukları kentlerde yaşlı insanların yaşadığını ve yaşlanmaktan dolayı, yaşadıkları sorunları çözmeleri gerektiğini bilerek, buna ilişkin projeler geliştirmelidirler.
Şimdi buradan bir kez daha sesleniyoruz, biz emekliler, oylarımızı bizi yok sayan, özelleştirmeci, rantiyeci, emeğe saygı göstermeyen, kent yoksullarını dışlayan, kent merkezlerini yoksullara kapatan, kentsel dönüşüm adı altında evlerimizi başımıza yıkan, yaşadığımız çevreyi rant uğruna tahrip eden, suyumuzu kirleten ve bize zehirli su içiren, toplu taşımacılığı dışlayarak, kent merkezlerinde özel taşımacılığı özendiren, dolayısıyla kenti otoban yollarla donatan, emekçilerin örgütlenme özgürlüğüne saygı göstermeyen, belediye hizmetini bir kamu hizmeti olarak düşünmeyen ve hizmetlerden kar elde etmeyi ön planda tutanlara vermeyeceğiz.
Biz bu seçimde oylarımızı emekten, demokrasiden, barıştan, özgürlüklerden yana, yoksulları koruyan, parayı değil insanı merkeze koyan, insan öncelikli düşünen partilere ve adaylara vereceğiz. Ayrıca herkesi yurttaş olmanın gereğini yapmak üzere, sandığa giderek oy vermeye, oynanabilecek oyunları bozmak içinde sandıklara sahip çıkmaya çağırıyoruz.
Bizi yok sayanlara inat, bu ülkede yaşadığımızı bir kez daha sesle yüksek haykırmak ve seçilecek olan yerel yönetimlere taleplerimizi iletmek amacıyla, bugün bu basın açıklamasını yapmış bulunuyoruz.
Sizin aracılığınızla bir kez daha tüm siyasi partileri ve adayları aşağıdaki taleplerimizi dikkate almaya çağırıyoruz.
Yerel Yönetimlerden taleplerimiz;
- Kent yönetiminde halkın dolayısıyla emeklilerin katılımının sağlanması için, içinde sendikamızın da yer aldığı demokratik kitle örgütlerinin, sendikaların, meslek odalarının katıldığı kent konseyleri oluşturulmalı, Yerel yönetimler, bütün hizmetleri kendi sunmalı, dolayısıyla, özelleştirmelere ve taşeron uygulamalarına son verilerek, çalışanların tamamı kadrolu kamu çalışanı olarak çalıştırılmalı, Çalışanların özgür sendikalaşma haklarına saygı gösterilmeli,
- Belediye yönetimleri halkı yönetime katmak amacıyla mahallelerde mahalle meclisleri oluşturmalı, mahalle meclislerinin talepleri doğrultusunda kararlar alıp uygulamaya koymalı, Yerel yönetimler, sosyal ve ekonomik eşitsizliği gideren, yoksulları ve yoksulluğu yöneten değil, yoksulluğu ortadan kaldırmak amacıyla ellerindeki olanakları ve yetkileri sosyal devleti hayata geçirmek için kullanan, toplumun ortak çıkarlarına hizmet eden, herkesin gereksinimi olan hizmetleri eşit ve en uygun koşullarla sunan politikalar uygulamalı,
- Kentlerin imarında ve yapılanmasında emekli ve yaşlı insanlar dikkate alınmalı ve yaşamımızı kolaylaştıracak düzenlemeler yapılmalı, Kahve köşelerine terkedilmiş olan emeklilerin sosyal ve kültürel aktivitelere katılarak, bilgi birikim ve deneyimlerini genç kuşaklara aktarmalarını sağlayan düzenlemeler yapılmalı, sinema, tiyatro, konser gibi etkinlikler emeklilerin yoğun olarak yaşadıkları mahalle ve semtlerde ücretsiz olarak sunulmalı,
- Belediyeler tarafından mahallelerde ve semtlerde sağlık hizmeti sunacak tesisler kurulmalı ve bu tesislerden emekliler ücretsiz yararlanmalı, Emeklilerin bir arada olabilecekleri, sorunlarını tartışarak ortak çözümler üretebilecekleri emekli dinlenme evleri kurulmalı,
- Yaşlı, hasta ve kimsesiz insanların bakım ve temizlik hizmetleri için belediyeler tarafından birim oluşturulmalı, Özellikle tatil bölgelerindeki yerel yönetimler emeklilerin ucuz tatil yapabilecekleri sosyal tesisler kurmalı,eğer tatil yöresi değilse,denize en yakın tatil yöresine, doğal ve tarihi yerlere ücretsiz turlar düzenlenerek emeklilerin buraları gezmeleri sağlanmalı,
- Su, şehir içi ulaşım gibi hizmetlerin emeklilere düşük bedellerle sunulması sağlanmalı, Emeklilerle ilgili tüm düzenlemelerde sendikamız taraf alınmalı ve kurumlarda temsilci bulundurmamız sağlanmalı,
- Belediyeler tarafından kentlere içilebilir su sağlanmalı, çevrenin korunmasına özen gösterilmeli, yeşil alanlar geliştirilerek, dinlenme yerleri kurulmalı, kent merkezleri araç trafiğine kapatılarak halkın kullanımına açılmalı,çöplükler derhal yerleşim yerleri dışında insan ve doğayı etkilemeyecek bir yere taşınmalı,
- Isınmada çevreyi kirleten yakıttan kaçınılmalı, doğalgaz kullanımı yaygınlaştırılmalı, doğalgazın olmadığı yerlerde kaliteli kömürün kullanılması sağlanmalı,
- Emeklilerin okuyan çocuklarına burs verilmeli,
- Belediye hizmetlerinde ayrımcılığa son verilmeli, tüm yurttaşlara eşit hizmet verilmelidir.”