TEMA Kırklareli İl Temsilcisi Ali Korur, Birleşmiş Milletler’in 2009 yılı 17 Haziran Dünya Çölleşmeyle Mücadele Günü'nün ana temasını "Toprak ve Suyun Korunması = Ortak Geleceğimizi Güvence Altına Almak" olarak belirlediğini belirtti. Bu ana tema ile ülkeler için güvenlik kavramının özellikle soğuk savaş dönemi sonrasında boyut değiştirdiği ve sürdürülebilir yaşamı gözeten kalkınmanın artık bu sürecin bir parçası olduğuna dikkat çekilmesinin hedeflendiğini belirten Korur, 2050 yılına kadar 200 milyon kişinin çevresel nedenlerle göç edeceğinin öngörüldüğünü belirterek şunları kaydetti:
“Çölleşme, arazi bozulumu ve kuraklık insan güvenliğini tehdit ederken, başarısız politikalar ve iklim değişikliği toprağa her zamankinden daha fazla baskı uygulamaktadır. Toprak ve su varlıkları güvence altına alınmadığından insanlar yaşamlarını sürdürebilmek için en temel ihtiyaçları olan su ve gıdaya ulaşabileceklerine inandıklara bölgelere göç etmektedirler. 2050 yılına kadar 200 milyon kişinin çevresel nedenlerle göç edeceği öngörülmektedir. Oysa toprak ve su varlığı güvence altına alınarak ve korunarak hem bu insanların yaşamları iyileştirilebilir hem de dünyanın ortak geleceği güvence altına alınabilir.
Çölleşme küresel bir sorundur. Dünya yüzeyinde her yıl 6 milyon hektar alan çölleşmekte, yaklaşık 750-800 milyon kişi çöl ve çöl benzeri yerlerde açlık sınırında yaşamaktadır. Oysa BM Çevre Programı UNEP'e göre; küresel düzeyde, çölleşmeden doğrudan etkilenen bölgelerde yıllık gelir kaybı 42 milyar dolarken, çölleşme ile mücadelenin yıllık bedeli sadece 2,4 milyar dolardır."
* TEMA, 14 yıldır Dünya Çölleşmeyle Mücadele Günü'nde etkinlikler düzenleyerek "Çölleşme" sorununa dikkat çekiyor
Birleşmiş Milletler, 1994 yılı Aralık ayında aldığı kararla, 17 Haziran tarihini "Dünya Çölleşmeyle Mücadele Günü" olarak ilan etmiştir. TEMA Vakfı, 1995 yılında ülkemizde yapılan ilk etkinliğin ev sahipliğini üstlenmiş ve her yıl geleneksel olarak çölleşme sorununa dikkat çekmek, bu yönde ülkemizde gerçekleştirilen başarılı çalışmaları ve başaranları halkımıza tanıtmak, sorunlu bölgeler için halkın ve iktidarların desteğini almak üzere çeşitli konferanslar, paneller ve etkinlikler düzenlemiştir.
* TEMA, 1. Ulusal Kuraklık ve Çölleşme Sempozyumu'nda 3 bildiri sunacak
TEMA Vakfı, 2009 yılı Dünya Çölleşmeyle Mücadele Günü nedeniyle Konya'da 16-18 Haziran 2009 tarihleri arasında düzenlenen 1. Ulusal Kuraklık ve Çölleşme Sempozyumu'nda 3 bildiri sunacaktır. Konya Toprak ve Su Kaynakları Araştırma Enstitüsü'nün ev sahipliğinde, TEMA Vakfı ve Selçuk Üniversitesi Ziraat Fakültesi'nin katılımları ile düzenlenen sempozyumda TEMA Vakfı Yönetim Kurulu Başkanı Prof. Dr. Lütfü Baş tarafından açılış konuşması yapılırken, TEMA Vakfı Genel Müdürü Prof. Dr. Orhan Doğan "Toprak ve Su Kaynaklarının Geliştirilmesine Yönelik Araştırma Çalışmaları", Prof. Dr. Selim Kapur "Crop-Mal Projesi ve Disiplinlerarası Sürdürülebilir Arazi Yönetimi: Karapınar Örneği" ve I-Desire Projesi yürütücüleri Erhan Akça, Süreyya İsfendiyaroğlu, Mustafa Uzbilek, Çetin Patla, Oktay Okur, Mustafa Okur, Musa Serdem ve Selim Kapur "Karapınar (Konya)'da Uzun Dönemli Arazi Korumanın Toprak Organik Karbon Tutumuna Etkisi" konulu bildiri sunacaklardır.
* Her saniye 16 ton tarım toprağımızı erozyonla kaybediyoruz
Türkiye, 500 milyonu tarım alanlarından olmak üzere her yıl 1 milyar 400 milyon ton, her gün 400.000 adet kamyon(20.00 tonluk), her saniye 16 ton tarım toprağını erozyonla kaybetmektedir. Ancak bu ciddi tehdide rağmen Türkiye halen arazi kullanım planlamasını yapmış değildir. Bu nedenle tarım arazilerinin üzerine sanayi tesisleri kurulmakta, ormanlar yakılmakta veya işgal edilip yapılaşmaya açılmakta veya tarlaya çevrilmekte, sulak alanlar kurutularak tarlaya çevrilmektedir... TEMA Vakfı, 2009 yılı Dünya Çölleşmeyle Mücadele Günü'nde ülkeyi yönetenlere "Gelecek İçin Arazi Kullanım Planlaması" yapılması, mayınlı arazilerin öz kaynaklarımızla temizlenerek organik tarıma açılmasını ve verimli topraklarımızın yabancılara satılmaması gerektiği çağrısında bulunmaktadır.” (s)
“Çölleşme, arazi bozulumu ve kuraklık insan güvenliğini tehdit ederken, başarısız politikalar ve iklim değişikliği toprağa her zamankinden daha fazla baskı uygulamaktadır. Toprak ve su varlıkları güvence altına alınmadığından insanlar yaşamlarını sürdürebilmek için en temel ihtiyaçları olan su ve gıdaya ulaşabileceklerine inandıklara bölgelere göç etmektedirler. 2050 yılına kadar 200 milyon kişinin çevresel nedenlerle göç edeceği öngörülmektedir. Oysa toprak ve su varlığı güvence altına alınarak ve korunarak hem bu insanların yaşamları iyileştirilebilir hem de dünyanın ortak geleceği güvence altına alınabilir.
Çölleşme küresel bir sorundur. Dünya yüzeyinde her yıl 6 milyon hektar alan çölleşmekte, yaklaşık 750-800 milyon kişi çöl ve çöl benzeri yerlerde açlık sınırında yaşamaktadır. Oysa BM Çevre Programı UNEP'e göre; küresel düzeyde, çölleşmeden doğrudan etkilenen bölgelerde yıllık gelir kaybı 42 milyar dolarken, çölleşme ile mücadelenin yıllık bedeli sadece 2,4 milyar dolardır."
* TEMA, 14 yıldır Dünya Çölleşmeyle Mücadele Günü'nde etkinlikler düzenleyerek "Çölleşme" sorununa dikkat çekiyor
Birleşmiş Milletler, 1994 yılı Aralık ayında aldığı kararla, 17 Haziran tarihini "Dünya Çölleşmeyle Mücadele Günü" olarak ilan etmiştir. TEMA Vakfı, 1995 yılında ülkemizde yapılan ilk etkinliğin ev sahipliğini üstlenmiş ve her yıl geleneksel olarak çölleşme sorununa dikkat çekmek, bu yönde ülkemizde gerçekleştirilen başarılı çalışmaları ve başaranları halkımıza tanıtmak, sorunlu bölgeler için halkın ve iktidarların desteğini almak üzere çeşitli konferanslar, paneller ve etkinlikler düzenlemiştir.
* TEMA, 1. Ulusal Kuraklık ve Çölleşme Sempozyumu'nda 3 bildiri sunacak
TEMA Vakfı, 2009 yılı Dünya Çölleşmeyle Mücadele Günü nedeniyle Konya'da 16-18 Haziran 2009 tarihleri arasında düzenlenen 1. Ulusal Kuraklık ve Çölleşme Sempozyumu'nda 3 bildiri sunacaktır. Konya Toprak ve Su Kaynakları Araştırma Enstitüsü'nün ev sahipliğinde, TEMA Vakfı ve Selçuk Üniversitesi Ziraat Fakültesi'nin katılımları ile düzenlenen sempozyumda TEMA Vakfı Yönetim Kurulu Başkanı Prof. Dr. Lütfü Baş tarafından açılış konuşması yapılırken, TEMA Vakfı Genel Müdürü Prof. Dr. Orhan Doğan "Toprak ve Su Kaynaklarının Geliştirilmesine Yönelik Araştırma Çalışmaları", Prof. Dr. Selim Kapur "Crop-Mal Projesi ve Disiplinlerarası Sürdürülebilir Arazi Yönetimi: Karapınar Örneği" ve I-Desire Projesi yürütücüleri Erhan Akça, Süreyya İsfendiyaroğlu, Mustafa Uzbilek, Çetin Patla, Oktay Okur, Mustafa Okur, Musa Serdem ve Selim Kapur "Karapınar (Konya)'da Uzun Dönemli Arazi Korumanın Toprak Organik Karbon Tutumuna Etkisi" konulu bildiri sunacaklardır.
* Her saniye 16 ton tarım toprağımızı erozyonla kaybediyoruz
Türkiye, 500 milyonu tarım alanlarından olmak üzere her yıl 1 milyar 400 milyon ton, her gün 400.000 adet kamyon(20.00 tonluk), her saniye 16 ton tarım toprağını erozyonla kaybetmektedir. Ancak bu ciddi tehdide rağmen Türkiye halen arazi kullanım planlamasını yapmış değildir. Bu nedenle tarım arazilerinin üzerine sanayi tesisleri kurulmakta, ormanlar yakılmakta veya işgal edilip yapılaşmaya açılmakta veya tarlaya çevrilmekte, sulak alanlar kurutularak tarlaya çevrilmektedir... TEMA Vakfı, 2009 yılı Dünya Çölleşmeyle Mücadele Günü'nde ülkeyi yönetenlere "Gelecek İçin Arazi Kullanım Planlaması" yapılması, mayınlı arazilerin öz kaynaklarımızla temizlenerek organik tarıma açılmasını ve verimli topraklarımızın yabancılara satılmaması gerektiği çağrısında bulunmaktadır.” (s)