HAYATIN İÇİNDEN
Şenol Goncagül
Avrupa ve modern ülkelerde, başarılı sporcuları devlet ve özel kuruluşlar ele alarak, bu yeteneklerini geliştirmek ve ülke ve yaşanılan bölgenin adının duyurulması fikrinden hareketle, desteklerler ve sahip çıkarlar.
Bu yüzdendir ki, sportif başarılarda, onların bize karşı olan farkları ve üstünlükleri sıkça ortaya çıkar.
Çünkü başarının ödüllendirildiği bir sistem kurulmuştur.
Bizde de, durum bunun tam tersine ve aksinedir!
Devlet veya özel kuruluşlar, barılı sporcuları ve değerleri desteklemezler!
Her şeye rağmen de, eğer kardelen gibi tüm olumsuzlukları yenmiş, ortaya çıkmış ve kendini bir şekilde ispatlamışsa, o zaman o sporcunun ismini ve başarısını alıp, onun sırtından başarılı görünmeye çalışırlar.
Bir de, destelenmeyen başarılı sporcu ve değerleri, mesela onların gidecekleri turnuvalara kendi imkânları ile gitmeleri gibi engelleri koyarak, başarılarından dolayı cezalandırırlar!
Avrupa’da hiçbir başarı ödülsüz, Türkiye’de de hiçbir başarı cezasız kalmaz!
Basit ve kendi imkânları ile uluslar arası veya ulusal turnuvalara giderek, büyük bütçeli rakiplerine karşı, doğanın ve aklın dengelerini altüst edip, oralardan madalyalarla dönen sporcu ve takımları görünce, insanın kafası almıyor bir türlü.
Ya, bu sporcuların da, rakipleri kadar güçleri, destekleri ve imkanları olabilseydi?!
Bunu da araştırmak lazım değil midir?
Enteresan bir denklemdir ki, bunun enikonu araştırılması da lazımdır.
İşleri, bu çocuklara ve gençlere köstek olmak olan ama her şeye rağmen bir şekilde başarılı olmalarına engel de olamayan yetkililerimizin, şapkayı önlerine alıp, bunu etraflıca düşünmeleri lazımdır.
Durum bundan ibarettir…
Şenol Goncagül
Avrupa ve modern ülkelerde, başarılı sporcuları devlet ve özel kuruluşlar ele alarak, bu yeteneklerini geliştirmek ve ülke ve yaşanılan bölgenin adının duyurulması fikrinden hareketle, desteklerler ve sahip çıkarlar.
Bu yüzdendir ki, sportif başarılarda, onların bize karşı olan farkları ve üstünlükleri sıkça ortaya çıkar.
Çünkü başarının ödüllendirildiği bir sistem kurulmuştur.
Bizde de, durum bunun tam tersine ve aksinedir!
Devlet veya özel kuruluşlar, barılı sporcuları ve değerleri desteklemezler!
Her şeye rağmen de, eğer kardelen gibi tüm olumsuzlukları yenmiş, ortaya çıkmış ve kendini bir şekilde ispatlamışsa, o zaman o sporcunun ismini ve başarısını alıp, onun sırtından başarılı görünmeye çalışırlar.
Bir de, destelenmeyen başarılı sporcu ve değerleri, mesela onların gidecekleri turnuvalara kendi imkânları ile gitmeleri gibi engelleri koyarak, başarılarından dolayı cezalandırırlar!
Avrupa’da hiçbir başarı ödülsüz, Türkiye’de de hiçbir başarı cezasız kalmaz!
Basit ve kendi imkânları ile uluslar arası veya ulusal turnuvalara giderek, büyük bütçeli rakiplerine karşı, doğanın ve aklın dengelerini altüst edip, oralardan madalyalarla dönen sporcu ve takımları görünce, insanın kafası almıyor bir türlü.
Ya, bu sporcuların da, rakipleri kadar güçleri, destekleri ve imkanları olabilseydi?!
Bunu da araştırmak lazım değil midir?
Enteresan bir denklemdir ki, bunun enikonu araştırılması da lazımdır.
İşleri, bu çocuklara ve gençlere köstek olmak olan ama her şeye rağmen bir şekilde başarılı olmalarına engel de olamayan yetkililerimizin, şapkayı önlerine alıp, bunu etraflıca düşünmeleri lazımdır.
Durum bundan ibarettir…