HABER MERKEZİ
* Fatih Altaylı’nın 16 Eylül 2012 tarihli “Cehalet” başlığını taşıyan köşe yazısı
“Parlemento çatısı altında alacağı karar, vereceği oy, katkıda bulunacağı komisyon çalışmalarıyla ülkeye yön verecek olanların cehalet düzeyinin ortaya çıkması bazen umutsuzluğa neden oluyor, bazen asap bozuyor.
İnsan bunların sözlerini, yaptıklarını duyunca, "Ulan bunlara mı oy verdik biz" diyor ister istemez.
Aslına bakarsanız genel olarak fazla bir beklentimiz zaten yok, ama cehalet ve bilgisizlikte de bir "Üst sınır" olsun istiyor insan en azından parlamento çatısı altında.
Son olarak Angelina Jolie isimli, insan olmayacak kadar güzel insanın Ankara ziyareti sırasında bu hislerim kabardı.
Jolie geldi, önce sınırdaki kampları gezdi, sonra da Ankara'ya geçerek hem Cumhurbaşkanı hem de İçişleri Bakanı ile birer görüşme yaptı.
Bu görüşmelerden sonra her nasılsa CHP Milletvekili olmuş biri, Mehmet Kesimoğlu, İçişleri Bakanı'na bazı sorular sordu.
Bazıları zaten manşete çıktığı için okuyup gülmüşsünüzdür.
Çünkü Kesimoğlu’nun "Jolie CIA ajanı mı?" sorusu zaten yeterince komikti ama asıl cehaletini ortaya çıkaran sorusu bu değildi.
Kesimoğlu'nun bilgisizliği, sorudan da önce ilk cümlesinde ortaya çıktı.
Çünkü Kırklareli Milletvekili cümleye şöyle başlamıştı: "Hiçbir resmi görevi bulunmayan Angelina Jolie. "Doğrusunu isterseniz bu kadar bilgisizken milletvekili olmak büyük bir cesaret, bir de üstüne üstlük çıkıp soru sormak, basın toplantısı yapmak daha da büyük bir cesaret.
Milletvekili beyefendi bilmiyor ki, "Birleşmiş Milletler Mülteciler Yüksek Komiserliği Özel Temsilciliği" resmi bir görevdir.
Bu görevin meccanen yapılıyor olması, resmi olmasını engellemez, sadece değerini artırır. Milletvekili Kesimoğlu farkında değil ki, Angeline Jolie'nin yanındaki kişi, BM'nin en önemli ve etkin kurumlarından biri olan UNHCR'nin Yüksek Komiseri Antonio Gutteres'in ta kendisi.
Jolie'nin Gutteres'le yaptığı kamp ziyareti, resmi bir ziyaret ve Jolie'nin görevi bu ziyaretleri dünya çapında daha bilinir ve medyada daha fazla yer alır hale getirmek. Görüşmenin basına kapalı olarak yapılmasına gelince. Bence bunun tek bir nedeni CIA değil, İnş. İçişleri Bakanı İdris Naim Şahin in yapması muhtemel gaflarınn ortaya çıkmasını engellemek.”
* CHP Kırklareli milletvekili M. Siyam Kesimoğlu’nun Fatih Altalı’ya cevabı
Mehmet S. Kesimoğlu'nun Fatih Altaylı'ya gönderdiği ve facebook sayfasından yayınladığı cevap şu şekilde oldu:
“Sayın Fatih Altaylı
Habertürk Gazetesi Genel Yayın Yönetmeni,
16 Eylül 2012 tarihli köşe yazınızda BM Özel Temsilcisi olan Angelina Jolie’yi savunmak adına bir TBMM Üyesi’ne karşı kullandığınız kaba üslubu yadırgadığımı belirtmek isterim. Toplumda bu kadar saygınlığı olan, yüzbinlerce insan tarafından okunan ve birçok başarılı insanı bünyesinde barındıran Habertürk Gazetesinin Genel Yayın yönetmeninin içinde "Ulan" kelimesi geçen, bana ve beni seçmiş olan iradeye karşı hakaretler içeren ifadeler bulunan bir yazı kaleme almış olmasına üzüldüğümü söylemeliyim.
Benim en büyük düşmanım cehalettir, hayatım boyunca bununla mücadele etmişimdir. Kariyerimde Mülkiyeliler Birliği Genel Başkanlığı ve birçok şerefli görev var, siyasete de yeni başlamadım; hayattaki bütün kazanımlarım da, cehalete karşı mücadele ettiğim için var olmuştur. Ne yazık ki pek çok konuya vermediğiniz tepki ve yöneltmediğiniz eleştiriyi Suriye-ABD Politikası ve bunların magazinsel boyutu bir ABD film yıldızı söz konusu olduğunda bir muhalefet milletvekiline bu hakaretamiz üslupla yöneltmenizi anlamak mümkün değildir. Ben kişisel olarak, size yazdığım cevapta sizin üslubunuzu kullanmamayı tercih ediyor ve yazınızdaki üslubu size iade ediyorum.
Hiç şüphe yok ki ‘özel’ temsilciler ‘resmi’ olmadıkları için bu adı taşımaktadırlar. Mülkiye’de okurken aldığım derslerden dolayı özel temsilciliğin ne demek olduğunu çok iyi bilmekteyim. Türk Dil Kurumu Zıt Anlamlı Kelimeler Sözlüğü de ‘özel’ sözcüğünün ‘resmi’ sözcüğünün zıt anlamlısı olduğunu yazmaktadır. Dahası Birleşmiş Milletlerin üye devletlerden biriyle yapacağı müzakerelerde veya toplantılarda Angelina Jolie yaptırım gücü bulunan hiçbir yetkiye sahip değildir, BM adına konuşamaz, sadece özel temsilcisi olduğu Guterres adına konuşabilir.
Ayrıca, Jolie’nin görevinin resmiliği veya özelliği biçimsel bir ayrıntıdır. Olayın özü başkadır. Ülkemizin en güzel şehirlerinden olan Hatay son bir yıldır çeşitli yabancı istihbarat örgütlerinin cirit attığı bir kent haline gelmiştir. AKP hükümetinin Suriye’ye karşı izlediği düşmanca politikalar ülkemizin huzurunun kaçmasına neden olmaktadır. Eli silahlı ÖSO Militanları’nın kentte asayiş sorunları yarattığı çeşitli gazetelere yansımıştır.
Sözde mülteci kamplarında komşumuz Suriye’ye karşı terör faaliyetlerinin örgütlendiğini herkes bilmektedir. Bu durum Türkiye ile Suriye’yi neredeyse savaşın eşiğine getirmiştir. Angelina Jolie adlı oyuncunun ziyareti bu kampların bozulan imajını düzeltmek için yapılmıştır. Bölgemizi kana bulayan ve ülkemizi de bu politikaların tetikçisi haline getirmeyi içeren savaş politikalarına Türkiye kamuoyunda Angelina Jolie’yle saygınlık kazandırılmaya çalışılmaktadır.
Bu oyunu gündeme getirmek, Suriye'de milyonlarca insanı evinden eden bu tezgâha yapılan makyajı açığa çıkarmak için yaptığım bu çalışmama gelen tepkilerden, ne kadar haklı bir tespiti gündeme getirdiğimi de bir kez daha anlamış bulunmaktayım.
Ayrıca, istihbarat örgütlerinin sanatçılardan faydalanması yeni bir olay değildir. Geçmişte Greta Garbo, Marlene Dietrich gibi örnekler vardır. Bu durumda Angelina Jolie hakkındaki iddiaları soru önergesi olarak Meclise sunmam olayların olağan akışına uygun düşmektedir. Çünkü Suriye’ye karşı yürütülen savaş bir ABD projesidir. Öte yandan Jolie’nin özgeçmişine bakıldığında kendisinin 2007 yılından bu yana CFR (Council on Foreign Relations) üyesi olduğu görülmektedir. Adı geçen örgüt ABD dış siyasetinde, dolayısıyla bu savaş projelerinde en belirleyici düşünce kuruluşlarından biridir.
İçişleri Bakanının bu kişiyle gizli görüşmesi ise hiç de olağan değildir.
Ayrıca, Angelina Jolie’nin bugüne kadar gittiği her yerde yaşananlar ve nasıl bir görev yaptığı üzerine uluslararası basında oldukça çok sayıda yayın yapılmıştır.
Türkiye’nin en büyük gazetelerinden birinin Genel Yayın Yönetmenliğini yapmakta olan sizin gibi bir gazetecinin bunlardan haberdar olmamasını da şaşırarak karşıladığımı belirtmek isterim. Bu gerçekleri bir yana bırakarak soru önergemdeki ifadeyi farklı bir şekilde sunmanıza ve bunu yaparken hakaret düzeyinde bir üslup kullanmanıza üzüldüğüm gibi, bugüne kadar Oslo Görüşmeleri, PKK tarafından kaçırılan kamu görevlileri, Emniyet Teşkilatı, polis şiddeti, biber gazından dolayı yaşanan can kayıpları gibi konular üzerindeki çalışmalarımı gazeteniz sayfalarına taşımaya “değer” görmezken Angelina Jolie konusunda gösterdiğiniz büyük “hassasiyeti” şaşkınlıkla karşılıyorum. Dahası iki kez önseçimden birinci çıktığımı ve bölge halkımızın büyük desteği ile ikinci kez parlamentoya taşınmış bir siyasetçi olduğumu araştırma gereği duymayarak “nasıl olmuşsa milletvekili” olduğumu belirterek hem beni hem de bana oy veren Kırklareli halkını küçük düşürmeye siz dâhil kimsenin hakkı yoktur.
Yasal haklarımın saklı kalması kaydı ve saygılarımla”
Mehmet S. Kesimoğlu
CHP Kırklareli Milletvekili
İçişleri Komisyonu Üyesi
*BM Mülteciler Yüksek Komiseri Antonio Guterres’in özel temsilcisi: “Special Envoy of UN High Commissioner for Refugees António Guterres”. Bu tanımlamayı şu adreste bulabilirsiniz: http://www.unhcr.org/pages/49c3646c56.html (Savaş Eskici)