HABER MERKEZİ
Güçlü olmanın örgütlenmeden geçtiğini ifade eden Kırklareli Eğitim-Bir-Sen İl Sekreteri Bülent Kılıç; “Ülkemizin ve insanımızın, camiamız tarafından oluşturulacak örgütlü bir güce acilen ihtiyacı olduğuna yürekten inandık. Milli ve manevi değerlerimizi başımıza taç ettik, yolumuzu aydınlatacak rehber bildik. Amaçlarımızı bu değerler ışığında ülkemizin, çocuklarımızın, geleceğimizin, eğitim çalışanlarının ihtiyaçlarını önceleyerek belirledik. Bu inanç ve kararlılıkla çıktığımız yolculukta amaçlarımıza ulaşma adına kendimizi hem yetkili hem görevli hem de sorumlu saydık. Çalışanların haklarını alabilmeleri için örgütlü olmaları gerekmektedir.“Biz, entelektüel birikimi en fazla olan bireylerin bir arada olduğu bir camiayız. Bu birikimi örgütlü güce yansıtarak, sosyal, ekonomik ve demokratik konularda etkin olarak kullanmalıyız. Demokratik kararlar ancak demokratik kuruluşlar tarafından alınabilir. Kurucu Genel Başkanımız Mehmet Akif İnan’ın “Büyük rüyalarla geçmişse ömür/Hiç yanmam ölümün her çeşidine” mısralarına atıfta bulunan KILIÇ, “Büyük rüyalar gördük. ‘Kim demiş her şeyin bitişi ölüm/Destanlar yayılır mezarımızdan’ dedik. Söylediklerimizden kendimize vazife çıkardık. Destanlar yazmaya koyulduk. ‘Her eylem yeniden diriltir beni/Nehirler düşlerim göl kenarında’ dedik. Eylemlerde buluştuk, eylemlerde-eylemlerle dirildik” dedi.
* “Başörtüsü Yasağı’nın kaldırılması milletin ortak beklentisidir”
Kılıç; Kamuda başörtülü görev yapmayı mümkün kılan, Meclis’te başörtülü kadınların yer almasını sağlayan, kadınların başörtüsüyle eğitim hakkından yararlanmasına imkân veren ve bütün bunları teminat altına alan yasal ve anayasal düzenlemelerin milletin haklı ve ortak beklentisi olduğunu söyledi.
Kılıç; Hükümetin kamudaki başörtüsü yasağına artık son vermesi gerektiğini vurgulayarak; “Kadınlar hala zulüm altındadır. Ülkemizdeki kadınların yüzde 65’i başörtülü olmasına rağmen şimdiye kadar hiçbiri Meclis’te temsil hakkı elde edememiştir. Bu durum, bizler için büyük bir vebaldir. Bu ayıptan kurtulmak için daha fazla mücadele edeceğiz, emek vereceğiz. Kırklareli’de 600 olan üye sayımızı 800’lere çıkarmak, sendikamızı Kırklareli’de yetkili sendika yapmak ve devlet dairelerinde ve Meclis’te başörtüsü serbestliğinin sağlanması için çalışacağız. Kadın-Erkek Eşitliği’ne yönelik çalışmalar kayda değer olmasına rağmen Kadın-Kadın Eşitliği’nin sağlanması bakımından bir ilerleme sağlanamadı. Bu çerçevede kamuda başörtülü görev yapmayı mümkün kılan, Meclis’te başörtülü kadınların yer almasını sağlayan, kadınların başörtüsüyle eğitim hakkından yararlanmasına imkân veren ve bütün bunları teminat altına alan yasal ve anayasal düzenlemeler, milletin haklı ve ortak beklentisidir. Bu arada ek ödeme talebimizde de ısrar ediyoruz” dedi.
* “Yeni Eğitim Sistemi harika, ama işçilikte eksiklik var”
Bakanlığın uygulamalarına yönelik eleştirilerinin yanlış anlaşılmamasını isteyen Kılıç, “Eleştirimiz, 4+4+4 yeni Eğitim Sistemi eleştirisi şeklinde anlaşılmasın. Eğitim Sistemimiz çok hasarlıydı. 8 şiddetinde deprem görmüş bir bina gibiydi. Burada yeni bir bina inşa etmemiz gerekirdi. 4+4+4 yeni Eğitim Sistemiyle bu gerçekleşmiştir. Yeni Eğitim Sistemi harika ama işçilikte eksiklikler var. 666 Sayılı Kanun Hükmünde Kararname’de öğretmen ve öğretim elemanlarına ek ödeme verilmeyerek bu kesim mağdur edilmiştir. Öğretmen ve öğretim elemanlarının hakkı gasp edilmiştir. Soruyorum, hangi meslek erbabı işini evine taşıyor. Tekrar ifade ediyorum, ek ödeme talebimizden vazgeçmedik. Bu konudaki ısrarımız, mücadelemiz devam ediyor, sonuç alınıncaya kadar da devam edecektir. Bu nedenle öğretmenlerimizi değersizleştiren her türlü yaklaşım ve ifadeden kaçınılmalıdır. Değersizleştirilmeye çalışılan, aslında öğretmenlerimiz değil, koca bir medeniyettir. 18. Milli Eğitim Şurası’nda sendikamızın önerisi olan kademeli eğitim, din eğitimi seçeneklerinin artırılması, seçimlik dersler aracılığıyla bireylere daha fazla seçme hakkının tanınması gibi birçok alanı kapsayan ve milletin taleplerini karşılayan reformlar gerçekleşmiştir. İmam-Hatip Okulları’nın orta kısımları yeniden açılmış; okullarda sevgili Peygamberimizin Hayatı ve Kur’an-ı Kerim Dersleri verilmeye başlanmıştır. Yıllardır bu milletin istek ve taleplerini görmezden gelen, pedagoji adına tek kelime etmeyenlerin 4+4+4 yeni Eğitim Sistemi hakkındaki eleştirilerini samimi bulmamız mümkün değildir. Yeni Eğitim Sistemi’nin fırsatçılar tarafından tartışılmaması, sendikal gevezeliklere imkân verilmemesi için MEB’e ve siyasi iradeye büyük görev düşmektedir. Eğitimde tarihi değişiklik olan yeni eğitim sistemine ilişkin reformun amacına ulaşması için, ikili öğretim yapan eğitim kurumunun kalmaması, sınıf mevcutlarının 24–30 aralığına indirilmesi, 120 bini aşan öğretmen ihtiyacının bir an önce karşılanması; eğitimde özgürlükler, bilimsel ve pedagojik kriterler ile toplumsal hassasiyetler esas alınarak karma eğitim mecburiyeti başta olmak üzere 28 Şubat sürecinin bütün yasaklarının ve dayatmalarının kaldırılması gerekmektedir” dedi.
* “Çalışana şaşı bakıyorlar”
Halkı ve öğrencileri cezalandırmak için eylem yapmadıklarını belirten Kılıç; “Bunu, bizi mecbur edenleri mahcup etmek için yaptık. Maliye Bakanı Mehmet Şimşek diyor ki, ‘Yüzde 50 oy almışız. Memur maaşlarını biz belirleyemeyecek miyiz? Memura zam yaparsak yatırımlar durur. Köylünün yolunu yapamayız.’ Memura şaşı bakıyor. Diğer taraftan da zamlar fırtına gibi yağıyor. Akaryakıt gibi bir kaynağa gelen zam, şekerinden suyuna, ekmeğinden pirincine her şeyi etkileyecektir. Yüzde 9 işsizin olduğu, 1 milyon 800 bin emeklinin, memur emeklisinin emekliye ayrıldığında maaşının yüzde 30 azaldığı, 5 milyonun üzerinde asgari ücretlinin olduğu ve tek maaşla çalışanların büyük çoğunluğunun hala yoksulluk sınırının altında maaş aldığı bir ortamda, iş barışını ve vatandaşların satın alma gücünü olumsuz etkilemesi dolayısıyla zammın doğru olmadığının altını çiziyorum” dedi.
Son zamları eleştiren Kılıç, milyonlarca insanın asgari ücretle çalıştığı, çalışan kesimin önemli bir kısmının açlık sınırında olduğu bir ülkede akaryakıta, doğalgaza ve elektriğe zam yapılmasını doğru bulmadıklarını belirterek, bunun, adil olmayan tabloyu daha da kötü hale getirdiğini söyledi.
Toplu Sözleşme Hakkı’nın Anayasa’ya girmesini sağlayarak önemli bir kazanım elde ettiklerini belirten Kılıç; “İlk Toplu Sözleşme’de önemli kazanımlar sağladık. 18’i Eğitim Hizmet alanında olmak üzere 63 kazanımımız var. Eşit işe eşit ücret kapsamında yapılan düzenlemede mağdur edilen öğretmen ve öğretim elemanlarının hakkı olan ek ödeme talebimizden vazgeçmiş değiliz” dedi.
* “Suriye’deki olaylar Ortadoğu Coğrafyası’nı ateşe verecektir”
Suriye’de yaşanan olaylarada değinen Kılıç; “Esed yönetimindeki Baas Rejimi’nin akıttığı kan Türkiye’ye de sıçramıştır. Esed yönetimini, ülkesi ve ülkemiz adına işlediği suçlardan dolayı şiddetle kınıyoruz. Ülkesine ve ülkemize verdiği zararın son bulması için eli kanlı Esed yönetimi bir an önce gitmelidir. Aksi takdirde gözü dönmüş Esed yönetiminin yol açtığı kanlı tablo, daha da büyüyecek ve kendisi ile birlikte Ortadoğu Coğrafyası’nı ateşe verecektir” dedi. (Savaş Eskici)