Çarşamba Halk Pazarı’nda bu hafta yaşanan durgunluk yine pazarcı esnafını üzdü. Özellikle giyim reyonlarında yaşanan düşüş gözlerden kaçmazken, vatandaşın da alım gücünün düştüğü gözlemlendi. Rutin olarak sabahın erken saatlerinde tezgahlarını kuran pazarcı esnafında gün boyu yaşanan durgunluk, akşam üstüne doğru biraz daha azaldı. Bu durgunluğa tepki gösteren sadece pazarcı esnafı değildi. Birçok vatandaş da pazarın durgun olmasından şikayetçi olduklarını dile getirdi.
Giysi satmak artık çok zor
Her hafta giysi satarak geçimlerini sürdüren pazarcı esnafları, bu hafta biraz daha dertliydi. Kapalı Pazar Yeri’nin halen açılmamış olmasına gösterilen tepkiler, havanın soğuk olması nedeni ile de hayli arttı. İç ve dış giysi satan bütün pazarcı esnafı eski işleri aradıklarını dile getirerek; ”Aldığımız malların çoğu elimizde kalıyor. Bazı ürünlerimizi aldığımız fiyatın altında satmak zorunda kalıyoruz. Halkımızın da ilgisi son aylarda oldukça azaldı. En kaliteli ürünü en uygun fiyata satmamıza rağmen hala ilgi görmüyoruz. Böyle giderse pazarcılığı da bırakmak zorunda kalacağız.”dediler.
Pazarcı Esnafı geçmişi arıyor
Gün geçtikçe bozulan ekonomilerden, pazarcı esnafı da şu anda fazlasıyla nasibini almış durumda. Hal böyle ki bir çok yeni yapılanmaya rağmen eski işleri kesinlikle arıyorlar. Vatandaşında eskisi gibi ilgisinin olmaması pazarcıları fazlasıyla etkiliyor. Her Çarşamba Pazarı’nın bir öncekinden daha kötüye gitmesi ve bu doğrultuda işlerin hiç iyi olmaması pazarcı esnafını düşündürmeye devam ediyor. Özellikle meyve ve sebze türü satış yapan pazarcı esnafı, yağmur ve çamurda çalışmaktan bıktıklarını dile getirerek, kapalı pazar yerinin bir an önce açılması gerektiğini belirttiler.
Küçük tezgah açanlar masrafı karşılayamıyor
Çarşamba Pazarı’nın girişlerine, çıkışlarına ve kilit noktalarına küçük çaplı tezgah açan esnaf da beklediğinin çok altında satış yaptıklarını dile getiriyor. Sabahın erken saatlerinde pazarda yerlerini aldıklarını belirterek, çoğu zaman siftah bile yapamadıklarını sözlerine ekliyorlar. Ilgi ve alakasız bir şekilde satışlarını sürdürdüklerini belirten küçük çaplı pazarcılar, ekonomik krizlerin vatandaşımızın alım gücünü de oldukça fazla bir şekilde düşürdüğünü söylediler.
Akşam üstüne doğru ilgi arttı
Her hafta olduğu gibi bu Çarşamba günü de sabahın erken saatlerinde yine tezgahlarını umutla açan, pazarcı esnafı günün geç saatlerine kadar adeta elma topladı. Hal böyle olunca bu doğal olarak satışlara da yansıdı. Havanın kararmaya başlaması ile işçi ve memurlar pazara biraz olsun hareketlilik getirdi. Soğuk havada sabahtan akşama kadar tezgahının başında bekleyen esnafın bir çoğu soğuk havaya daha fazla dayanamayıp, tezgahlarını erken kapatmak zorunda kaldı.
Kapalı pazaryeri, esnafı da vatandaşı da ikiye böldü
Kapalı pazaryeri ile ilgili düşünceler her insanda farklılık teşkil ediyordu. Bazı vatandaşlar kış günü soğukta, yaz günü sıcakta alışveriş yapmanın eziyet olduğunu dile getirerek pazarın bir an önce kapalı bir yerde kurulmasını istediler. Bazı vatandaşlar ise kapalı pazar yerini mevki olarak uzak buldukları için oraya kadar gitmenin çok yorucu olcağını söyleyerek, aynı yerde kalmasını ifade ettiler. Pazarcı esnafında da durum aynıydı. Kapalı pazaryeri projesi onları da ikiye bölmüş durumda. Bazı esnaf mevsim şartlarının durumuna göre çalışırken kimi zaman çok zorlandıklarını dile getirdiler. Pazaryerinin kapalı yerde olması durumunda daha verimli ve rahat bir ortamda çalışabileceklerini söylediler. Bazı esnaf ise kapalı pazaryerinin maddi açıdan birçok esnafa külfet açacağını, zaten dar boğazda olan esnafın bu kiraları karşılayamayacağını söyleyerek, gitmekten yana olmadıklarını vurguladılar. Birçok esnaf, Lüleburgaz kapalı pazar yerinin kira örneğini vererek “oradaki gibi olacaksa hiç olmasın daha iyi, bizi parasal açıdan çok zorlayacaktır” dedi.
Kırklareli’nin hafta rutini olan Çarşamba günü yepyeni umutlarla başladı, yepyeni dertlerle sona erdi. Herkesin kendine göre bir bahanesi, sıkıntısı, isteği var. Ancak gerçek olan şu ki; insanlar artık gıda alışverişini bile lüks olarak görmeye başladı. Bu nedenle herkes cebindeki parayı ‘daha fazla nasıl orda tutabilirim’ düşüncesiyle pazarı gezmeye başladı.