HABER MERKEZİ
Kırklareli Kent Konseyi Kadın Meclisi’nce bu yıl 3’üncüsü kutlanan kadın etkinleri kapsamında yapılan kahvaltı programına katılan CHP Kadın Kolları Genel Başkanı Hilal Dokuzcan; “Yerel siyaset ve kadın ilişkisine baktığımız da hiç bağdaşmayacak kadar uzakta” dedi.
Burada bir konuşma yapan Dokuzcan, kadınların siyaset ile iç içe olmalarını, karar mekanizmalarında kadınlarında yer almaları gerektiğini vurguladı.
Siyasette kadın temsilcilerin artmasına yönelik çalışmaların yapılması gerektiğini ifade eden Dokuzcan;
“CHP Kadın Kolları Genel Başkanlığı olarak 7 ayda 7 bölge çalışmaları yaptık. Bu çalışmayı 3 ana temel üzerinde yaptık. Bunlardan ilk CHP Kadınları ana dolu yollarında. Yaşadığımız coğrafyada kadının sesinin, anaları yürek atışlarının yükselmesine, tek ses ve birlik oymaya duyulan ihtiyacı vurgulamak istiyoruz. Kadın yüreğinin ve kadınların yaşadıkları acıların siyasallaşması ve toplumda gereken saygınlığa ulaşması için yaptığımız çalışmanın bir yükselmenin hedeflendiği bir çalışma 7 ayda 7 bölge. Etkin ve güçlü bir kadın örgütü oluşturmak istiyoruz. Yaklaşan yerel, genel ve cumhurbaşkanlığı seçimlerinde tabiî ki halkın yanında ve halkla birlikte olmayı hedefliyoruz. Yaklaşan yerel seçimlerde kadın temsilcileri arttırmak, kadın belediye başkanlarımızı, meclis üyelerimizi çoğaltmak bizim görevimiz. Bunu yaparken de önümüzdeki sürece dahil yerel ve genel kadın politikalarını tarlada, fabrikada, evlerde, sokakta kadınların olduğu her yerde yan yana olarak birlikte, beraber aklımızı ve yüreğimizi ortaya çıkartarak bir proje, politika üretmek istiyoruz. Yerel siyaset çok önemli. Yerel siyaset ve kadın ilişkisine baktığımız da hiç bağdaşmayacak kadar uzakta. Temsil oranının yükselmesi yerelde daha kolay. Biz kadınlar evimizden sokağa adım attığımızda, parkta, pazaryerinin tespitinde, kaldırımların yüksekliğinde, yaya geçitlerinin olduğu her yerde kadınlar açısından düzenlemelere ihtiyaç duyuyoruz. İndiğimiz duraktaki aydınlatma sisteminin nasıl olduğu, durağın ıssız olup olmaması bizim için önemli. Pazara gittiğimizde geçtiğimiz yollar bizim için önemli. Bu yüzden yerel siyaset çok önemli. Aslında bizim evimizin bir adım ötesindedir yerel siyaset. Bu kadar içindeyken temsil oranında, karar mekanizmalarında yer almamada neden bu kadar uzak olduğumuz siyasi partilerde görev yapan kişilerin sorgulaması ve gereğini yapması gereken bir konudur. Yaşadığımız bu toprakların, kadın sesine, birlikteliğine, eline ve gücüne ihtiyacı var. Emekçi kadınlarımız için yapacağımız bir sürü iş var. Dolayısıyla sorunu yaşayanlar sorunu çözer. Bir kadının evden çıktığı andan eve dönüşünü ancak bir kadın bilir. Haberlerde gördüm ülkemizde bir kadın arkadaşımız daha öldürülmüş. Öldürülme gerekçesi de telefonda çok konuştuğu için olduğu yazıyordu. Doğduğumuz andan şu saniyelere kadar hepimiz Türkiye’de kadın olmanın ne kadar zor olduğunu hepimiz biliyoruz. Kadınların özgürleşmesi ve adalet içerisinde yaşaması için edindiğimiz haklar var. bu haklara sahip çıkmak aslında her kadının görevi. Kadın konusu bazen siyaset üstüdür. Orada kadın ortaklığı oluşturmak, kadınların sorunlarında birleşmek, bizim birinci ortak noktayı yakalamadaki görevimiz olmalı. Örgütlenmeye başlanılan yerde orası olmalıdır. Siyasetin kurgulanışı, siyasetin mekanizmalarının ne yazık ki erkeklere göre hazırlanıyor oluşu kadınlara göre doğal süreçlerden birde zihinsel algıyla birleştiğinde uzakta tutan bir konum olabilir. Bunu değiştireceğiz, geliştireceğiz ve bizler yapacağız. Çünkü kadının özgürlük ve adalet sorunu, ülkemizde çok ciddi şekilde yaşanan şiddet sorununun çözümü kadın örgütlülüğünden ve buna destek veren erkek arkadaşlarımız ile yapacağımız mücadelenin sonucunda olacak. Şiddete, tacize ve karşılaştığımız her türlü zorluğa varlığımızı kabul ettirmek adına bu örgütlenmeyi yapacağız. Bunu çok güzel başarırız. Bu tarih aslında kadının sesine ihtiyaç duyuyor. Buna aslında kız çocuklarımız, erkek çocuklarımız için, geleceğimiz için daha huzurlu bir Türkiye için kadınların ortak sesine ihtiyaç var. Bir süreçten geçiyoruz. Siyasetin dili şiddet dolu. İktidarın sesi şiddet dolu. Bunu değiştirecek olan kadının duyarlılığı ve dilidir. Sorunları çözmede son dönemde kadınlara bir takım sorular soruluyor. Bu süreç kadınlardan oluşmadı, o yüzden siyasette ve karar mekanizmalarında kadınların olması çok önemli. Birlikte görev yapacağız, birlikte bu yolda gideceğiz. Bütün kadınlar emekçidir. Hiçbir statü, sosyal sınıf, yaşam biçimi, eğitim hiç önemli değil. Her kadın bu hayatın şekilleşmesine katkı sunuyor. Bizler emeğimizin sonucunu alacağız. Emeğimiz var sözümüzde olacak. Bu sözü birlikte oluşturacağız. Mustafa Kemal Atatürk’ün güzel bir sözü var; “Toplumun bir yarısı zincirlere bağlıyken diğer bir yarısının yükselmesi mümkün müdür?” Bu çok doğru söylenmiş bir sözdür” dedi.
Kent Konseyi Kadın Meclisi Başkanı Aysun Eyüboğlu Erşen’de yaptığı konuşmasında şunları kaydetti;
“Kadınların siyasete ilişkin sorunları dünyanın pek çok ülkesinde aşağı yukarı aynıdır. Örneğin yıllardır kadının siyasi hakları tartışması gündemdeki yerini korumaktadır. Parlamentolarda yer alamayan kadınların sorunlarına bazı çözümler getirilse de, temsil eksikliği hala en gelişmiş ülkelerde bile varlığını sürdürmektedir. Birleşmiş Milletlerin hazırladığı "2012 Siyasette Kadın Haritası". Türkiye'nin siyasetteki kadın ortalamasında son sıralarda yer aldığını ortaya koymuştur. Oysa kadınların bugün yaşadığı sorunların çözülmesi, bu sorunları bizzat yaşayan kadınların siyasal alanda yeterince temsil edilmesiyle mümkün olabilir. Kadınların farklı bakış açıları ve çözüm önerileri, sorunları algılamaları, sorunlar karşısındaki duyarlılıkları, her soruna yaklaşımda temsil edilmezse, sadece kadınlar için değil, bütün toplum için bir eksiklik ortaya çıkar. Yasalara göre kadın ve erkek eşit ve kadınların siyasete girmesine bir engel görünmüyor. Oysa kadın için siyaset engellerini sayacak olursak; yoksulluk, eğitimsizlik, işsizlikte ve etnik köken, erkeklerin baskısı altında yaşama, ev işleri, ailedeki çocuk, yaşlı, engelli bireylerin bakımını üstlenme, kadınlara uygulanan cinsiyet ayrımcılığı, özgüven eksikliği, kadınların siyaseti çirkin ve erkeklere özgü bir alan olarak algılamaları, parti üyeliği ve milletvekili adaylığı başvuru ücretlerinin varlığı, siyasal etkinliklere ve örgütlere ulaşma güçlüğü, siyasal örgütlerin kadınlara yeterli desteği vermemesi, şeklinde sıralayabiliriz. Geçmişteki saygınlığını Atatürk ile yeniden kazanan Türk kadını, günümüzde okumak, kendini eğitmek, her alanda üretken olmak, ekonomik güce ve söz hakkına sahip olmak, Cumhuriyetimizin kazanımlarını koruyarak, geleceğimizin aydınlık olması için, daha da ileriye götürmek zorundadır. Son olarak "8 Mart Dünya Kadınlar Günü" nü saygı ve sevgiyle kutlarken, Türk kadınlarını onlara verilen haklarıyla Cumhuriyetimize sahip çıkmaya çağırıyoruz.” (Ufuk Ertop)