ORTAK AKIL
Özkan Başaran
Eylemciler adına Taksim Dayanışması’nın talepleri kamuoyuna duyuruldu.
7 maddelik talep listesinde ekonomik bir istem yok.
Geçim sıkıntısı sona mı erdi?
Sokakta tepkilerini biriktiren kalabalıklar hayatlarından memnundu da, sadece bu talepler için mi sokağa döküldüler?
DİSK ve KESK Temsilcileriyle görüştükten sonra, eylemciler adına Taksim Dayanışması 7 maddelik bir talep listesi hazırlamış.
Emekçilerin durumu çok iyi olmalı ki, DİSK ve KESK’in Temsilcileri üyeleri adına talep listesine ekleyecek bir madde bile bulamamış.
Sokağa dökülen insanlar, birçok ekonomik sıkıntının bileşkesidir.
Yoksa, Taksim Gezi Parkı’ndaki bir-iki ağaç için eylemler bu kadar yayılır mıydı?
Her eylemci kendi ile ilgili bir sıkıntıyı iktidar sahibinden kaynaklandığını düşündüğü için sokağa döküldü.
Yaşam biçimine müdahale edildiği düşüncesinden başlayın da, maaşından kesilen destek primin haksızlığı için haykıran emekli çalışandan çıkın.
Asgari ücretin yetersizliğinden geçinemeyen ailelerden başlayın da, işsiz gençlerin ızdırabından çıkın.
Diplomalı işsizlerin isyanından başlayın da, işlerin bozukluğundan batma noktasına gelmiş veya batmış küçük esnaftan çıkın.
Sokağı dolduran kalabalıkların eylemleri, ekonomik sebeplere mi dayanıyor?
Yoksa, siyasi İktidara tahammül edemeyen bir kesim muhalefetin öfke birikiminde mi?
Her iki tespitin de önemi var.
Eylemleri organize edenler, sandıkta yenemediği iktidarı sokakta mı yenecekler?
Olabilir.
Demokrasi, sadece seçim sandığı değildir.
Sokakta başlayan muhalefet, sandığa neden yansımasın?
Kalabalıklar, provokatörlere alet mi oluyor?
Olabilir.
Eğer ezilen toplum katmanlarının sıkıntılarına çözüm getirmezseniz, çaresiz insanlar nereye sığınacağını bilemez.
Emeklilik yasası gündeme geldiği zaman, sokağa dökülmeyen mağdurlar mezarda emekli olacaklarını daha yeni farketmiş olabilirler.
Maaşından destek primi kesilen çalışan emekliler, bu haksız uygulamadan vazgeçileceği beklentisiyle suskun kalmış olabilirler.
Batmak üzere olan küçük esnaf, sistemin eskisi gibi can suyu ile onu dirilteceğini beklerken battığını görmenin öfkesiyle sokağa fırlamış olabilir.
Yok olmaya yüz tutan çiftçimiz, tarlaları icralarla elinden gidince acısını hissedip kendini eylemcilerin arasında bulmuş olabilir.
Kişi başına düşen milli gelirin katlandığı haykırılırken, asgari ücretin de katlanacağını beklerken hayal kırıklığı yaşayan emekçiler suskunluğunu bozmuş olabilir.
Alkol düzenlemesinin boyutlarının özel hayatlarının başka alanlarına kadar uzanacağından ürken kesimler, yaşam biçimlerinin değişeceği endişesiyle kendini eylemde bulabilir.
Sokağa biriken insanlarımızın iktidar sahiplerine karşı buna benzer birçok sıkıntı ile mesaj verme istekleri olamaz mı?
Olabilir.
Kanunlara uyarak yapılan eylemler demokratik haktır.
İleri Demokrasilerde yaprak kıpırdasa, sokaklar hareketlenir.
İktidar sahipleri de bu tür eylemlere tahammül göstermeli.
Eylem kültürünü kazanmamız için, tarafların tecrübeye ihtiyacı vardı.
Kayıplardan kazançlar çıkarmalıyız.
Olan bitenlerden edinilen tecrübe ile önümüzdeki günlerde daha bilinçli eylemlerle hakkımızı arayacağız.
Hak arayan insanlara ölçüsüz müdahaleleri yapanlar da, tecrübe edindiler.
Demokrasi bedeller ister. Çünkü bedelsiz kazanımların sürekliliği olamaz.
İktidar sarhoşluğuna kapılanları uyandıran, sokağın haykırışıdır.
Sokak muhalefeti de, Demokrasinin olmazsa olmazıdır.