HABER MERKEZİ
Kırklareli’nin Babaeski Halk Eğitim Merkezi Müdürlüğü’nün Turizm Haftası kapsamında düzenlediği Gravür Sergisi, 22 Nisan 2014 Salı günü saat 16.00’da Halk Eğitim Merkezi bahçesinde açıldı. 13 kursiyerin eserlerinin yer aldığı serginin açılışına; Babaeski Kaymakamı Mustafa Asım Alkan, Babaeski Belediye Başkan Vekili Ayhan Sertgün, Babaeski İlçe Milli Eğitim Müdürü Cemil Çakıcı, Babaeski İlçe Milli Eğitim Şube Müdürü Ahmet Dal, Babaeski İlçe Gıda Tarım ve Hayvancılık Müdürü Üzeyir Güngör, Babaeski Okul Müdürleri, Babaeski Halk Eğitim Merkezi kursiyerleri ile vatandaşlar katıldı.
Serginin açılış kurdelesini Babaeski Kaymakamı Mustafa Asım Alkan, Babaeski Belediye Başkan Vekili Ayhan Sertgün, Babaeski İlçe Milli Eğitim Müdürü Cemil Çakıcı kestiler. Açılışın ardından Halk Eğitim Merkezi Gravür Öğretmeni Füsun Sünnetçioğlu, protokol ve katılımcılara sergiyi gezdirerek, eserleri tanıttı. Füsun Sünnetçioğlu yaptığı açıklamada;
“Aysel Eker, Çiğdem Sünnetçioğlu, Engin Sünnetçioğlu, Fevziye Sünnetçioğlu, Gülçin Çetiner Baktı, Gülçin Yakut, Hafize Güngör Oymaner, H. Gül Bingöl, Kamer Güray, Melis Sünnetçioğlu, Nimet Karataş, Özlem Sünnetçioğlu ve Rezzan Sünnetçioğlu olmak üzere 14-74 yaş arası toplam 13 kursiyerimizin 3 aylık çalışma süresi boyunca ortaya çıkardıkları 125 eser ve 13 kumaş baskıdan oluşan sergimizi bugün açtık. Amacımız Babaeski’de gravür sanatını tanıtmak ve sevdirmektir. Halk Eğitim Merkezi’nin desteği ve kurs açması ile bu çalışmalarımız başladı. Kursiyerlerimiz geceli gündüzlü çalışarak çok büyük bir emekle sergimizi oluşturdular. Bu çalışmalarımız da Babaeski’nin ilk gravür eserleri olmuş oldu. Bu nedenle hem Babaeski adına hem de gravür sanatı adına seviniyorum. Bu sergide 125 eser var ama daha da çalışılmış ve sığdıramadığımız eserlerimiz de mevcut. Çalışmalarımıza ilk başladığımızda çubuk adam yapamayan 74 yaşındaki bir insan, çalışmalarımız sonucunda çok önemli eserler çıkardı. Kendi dönüşümlerine kendileri de inanamadı. Bu çaba, emek harcama ve sevme sonucunda oluştu. Öğrencilerimle çok güzel zamanlar geçirdik. Kursiyerlerimiz burada figüratif çalışmalardan soyut çalışmalara, kompozisyonlara kadar çalışanlar oldu. Uyarlamalar ve özgün eserler çıkarıldı. Kendilerine ait özgün eserler çıkardıkça, kendi ruhsal dünyalarında yolculuk yapmaya başladılar. Onlar için çok özel bir terapi oldu. Üzüldüklerinde, sıkıldıklarında gelip gravür yontmaya başladılar. Bu çalışmalar onlara çok farklı bir dünyanın kapılarını açtı. Eminim ki kurs bittiği için bırakmayacaklar ve çalışmaya devam edeceklerdir. Bu, resim sanatına paralel, gönül verilmiş bir sanattır. Bu nedenle öğrencilerim ve ben, Babaeski’nin gravür sanatını tanımasını istiyoruz. Bir sergi hazırlamak çok meşakkatli bir iştir. Kimse geç kapansın istemiyor. İnsanlar duyduğunda sergi kapanmış oluyor. Bugün havanın güzel olması, sergimizin büyük bir bölümünün sergilenmesini sağladı. Tabi bu durum bir ihtiyacı ortaya çıkarıyor. Sergi salonuna ihtiyacımız var. Kursiyerlerim de dahil pek çok insan bu sanata ilgi duyuyorlar. Çalışmak isteyecekler, üretmek isteyecekler ve bir alan arayacaklar. Benim 3 tane kişisel sergim oldu. Hayat Kısa 1 ve Hayat Kısa 2 sergilerim oldu. Üçüncü sergim Kötünün Kötüsü isimli sergimdi. Ayrıca karma sergilere katıldım. En son Haydarpaşa’nın kapatılmasını protesto amaçlı bir sergiye katıldım. Hrant Dink’in ölümü üzerine yapılan Milat isimli sergide yer almıştım. Herkesin Amerika’da ya da başka bir ülkede sergi açma hayali olur, ben doğduğum kasabada bir sergi açmak isterim. Şu anda bu çabanın bir yere vardığını görüyorum ve çok mutluyum” dedi.