HABER MERKEZİ
Kış aylarının gelmesiyle artan Grip Hastalıkları ve dünyada hızla artmakta olan Domuz Grib’ine karşı Bitkisel İlaçlar birebir iyi geliyor. Kırklareli Karaumur Caddesi’nde bulunan Lokman Hekim Aktarlar Ticaret çalışanı Turgut Güngör Grip’e karşı kullanılan Bitkisel İlaçlarla ilgili olarak şunları kaydetti:
“Kış ayların gelmesiyle birlikte artan grip hastalıklarına karşı Grip Çayı hastalığa birebir iyi geliyor. 140 gramı 5 liradan sattığımız çaylara ilgi güzel. Grip Çayı’nın içerisinde yirmi tane bitki çeşidi bulunmaktadır. Yine bağışıklık sistemini koruyan, güçlendiren zerdeçal, domuz gribine karşıda iyi gelmektedir. Yine “Ekinazya” Bitkisi vücudun hastalıklara karşı korunması için savunma sisteminin sağlıklı ve güçlü olması en öncelikli gereksinim. Yine vücudu güçlendiren, kan yapan Keçi Boynuzu, Andız, Üzüm, Dut Pekmezleri dükkânımız da bulunmakta. Ayrıca isteyenlere, Tarçın, Kekik, Nane, Sinemoki, Ada Çayı, Ihlamur, Karanfil, Kuş Burnu, gibi bitkiler vücuda iyi geliyor.” dedi.
* Ekinazya Bitkisi nedir?
Vücudun hastalıklara karşı korunması için savunma sisteminin sağlıklı ve güçlü olması en öncelikli gereksinim. Bu gereksinime hizmet amacıyla, her toplum kendi gelenekleri doğrultusunda bitkilerden yararlanmış. Bu amaçla kullanılan bitkiler arasında ekinazya (Echinacea), son yıllarda adına en sık rastlanan bitki olarak karşımıza çıkıyor. Anavatanı Kuzeydoğu Amerika olan ekinazya bitkisinin tıp alanındaki kullanımı hakkında bilinenler, özellikle Şayen ve Siyular gibi Kızılderili kabilelerinin bu bitkiyi yaraların iyileştirilmesinden, ateşli hastalıklara kadar geniş bir alanda yaygın olarak kullanmasına dayanıyor. Kullanımı bu kadar eskiye dayanmasına karşın, ekinazya son yıllarda yaşlı bilgelerin gizemli ilaç sandıklarından çıkarak doğal ürün raflarındaki, hatta eczanelerdeki yerini almış durumda. Yüzlerce yıl tedavide kullanıldıktan sonra 19. yüzyılda modern ilaçların gölgesinde gündemden düşen ancak 100 yıl sonra yeniden ve güçlü bir biçimde doğan ekinazya üzerine yapılan bilimsel çalışmaların yoğunluğu, bitkinin günümüzde bir Rönesans yaşadığını gösteriyor.
Ekinezya üzerine ilk modern bilimsel çalışmalar geçen yüzyılın 2. yarısında başlatılmış. Alman hekim Meyer in, ekinazya ekstresi ile hazırladığı özel bir preparatın romatizma, nevralji, özellikle başın ön kısmını etkileyen başağrıları, dispepsi, tümörler, açık yaralar ve vertigo gibi hastalıkların tedavisinin yanı sıra bitki zehirlenmeleri ve yılan sokmalarının tedavisinde de kullanıldığı biliniyor (Lloyd 1904). Bu yıllarda Lloyd Brothers Inc. tarafından daha büyük çapta üretilen ekinazya tentürü, 1916 da Amerikan Ulusal Formülerisindeki yerini almış ve böylece bitkinin tıp alanındaki kullanımı yasallık kazanmış. Son 30 yılda özellikle Alman araştırmacılar tarafından ekinazya bitkisi ve etkileri üzerine yapılan klinik çalışmalar neticesinde ekinazya bugün şifalı (tıbbi) bitkiler arasında ön planda.
Yapılan bu çalışmalarla bitkinin sağlıklı doku ile hastalığa neden olan mikroorganizmalar arasındaki doğal bariyeri yok eden enzimin oluşumunu engellediği, akyuvarların üretimini ve aktivitesini artırdığı kanıtlanmış, ayrıca nezle ve grip gibi bulaşıcı enfeksiyonlara karşı bünyenin savunmasını sağlayan 'interferon' isimli maddenin üretimini artırmak yolu ile bağışıklık sistemini uyardığı anlaşılmış. Bu veriler ışığında, günümüzde ekinazyaya ilgi yoğun. Son bulgular: Ekinazyanın tedavi alanındaki etkileri ile ilgili son veriler, bitkinin alerjik reaksiyonların oluşmasını da önlediğini ortaya koyuyor.(dy)