Lüleburgaz
Kalabalık bir katılım ile gerçekleştirilen basın açıklamasında şunlara yer verildi;
“AKP, 2010’da da “durmak yok zamlara devam” diyerek, ulaşımdan ısınmaya, temel besin kaynaklarından akaryakıta kadar her şeye zam yaptı.
Ulaşıma, elektriğe neredeyse her ay zam yapılırken; emekçilere, emeklilere, işçilere sefalet ücretleri dayatılıyor, ‘İyileştirme’ adı altında ancak bir simit alınabilecek komik zamlar yapılıyor. AKP iktidarı bu yolla krizin faturasını yoksullara, emekçilere yüklüyor. Diğer yandan da türlü yolsuzluklarla, kamunun kaynaklarını haraç mezat satın alarak, yetimin hakkını yiyerek AKP’nin etrafında yeni bir zenginler sınıfı oluşturuluyor.
AKP’nin sömürü politikaları sonucunda, açlık sınırının altındakilerin sayısı 2008’de %14 arttı. Ekonomide başarıdan söz ediyorlar, 2002’de işsizlik %7,2 iken, şu an %13,4. Hükümetin açıkladığı orta vadeli programla işsizlik daha da yükselecek. Bir de iş bulma umudunu kaybeden 1 milyon 860 bin insan var. Sayı böylece %19’u buluyor. Bu mu başarı?
Bütçe açığı 60 milyar TL. Bu açığı aldıkları vergilerle kapatıyorlar. Vergiyi ücretliler ödüyor. Bankaların ve holdinglerin ödediği kurumlar vergisinin oranı %9’u buluyor. Ey hükümet; daha ne kadar emekçinin, yoksulun sırtına bineceksiniz?
Tekel İşçileri kurdukları kardeşlik ve direniş barikatı ile onlara en güzel dersi vermeye devam ediyor. Kürt-Türk, Alevi-Sünni, Türbanlı-Türbansız hakları için birlikte direndiler. Açılım açılım diyenlere de bir yanıttır bu. Ülkemizin ihtiyacı olan da emekçilerin, işçilerin, işçilerin açılımıdır. TEKEL işçileri bunun için güçlü bir adım atmıştır. Hayat kavgasıdır, bu kavga ekmek kavgasıdır. Bu onurlu bir kavgadır. Ülkeyi her gün biraz daha bataklığa sürükleyenlere, insanı insanın kurdu haline getirenlere karşı bu dayanışmanın ve yeni bir gelecek kurmanın kavgasıdır. Tekel işçilerinin direniş mücadelesinin kazanılması, tüm emekçilerin kazanması anlamına gelecektir. Bugüne kadar gösterilen direnişle işçilere ve emekçilere güven kazandıran bu direnişe daha fazla sahip çıkarak, işçilerin sesini güçlendirecek ve yaygınlaştıracağız.
İşçiler, emekçiler AKP’ye karşı nasıl mücadele edilmesi gerektiğini göstermiştir. İşçiler konuştuğunda yerin nasıl yerinden oynadığı görüldü. İşçilerin, emekçilerin, ezilenlerin, halkın sesinin daha çok duyulması için, mücadeleyi yükselteceğiz.
Hepimiz Tekel işçisiyiz” dendi. (gk)