HABER MERKEZİ
Kırklareli Huzurevi ile Lüleburgaz Huzurevi ve Rehabilitasyon Merkezi hakkında çeşitli bilgiler veren Gider, şunları söyledi;
“Kırklareli’deki huzurevimiz 2000 yılından bu yana 41 kişilik kapasite ile hizmet verirken, Lüleburgaz Huzurevi ve Rehabilitasyon merkezimiz de 4 yıldır 84 kişi kapasiteli olarak hizmet veriyor. Huzurevinde kendi hizmetini görebilen, yardıma muhtaç olmadan ihtiyaçlarını gideren yaşlılarımız, Rehabilitasyon Merkezinde ise yatalak, yardıma muhtaç, kendi işini kendisi göremeyen, sürekli bakım gerektiren yaşlılarımız kalıyor. Huzurevi için doktor, fizyoterapist, hemşire ve sağlık çalışanları olmasa da olur. Ancak bunlar rehabilitasyon merkezleri için olmazsa olmazlardandır. Huzurevi açabilmek için merkeze yakın ve her türlü sağlık hizmetini sunabilecek yerlerde olmalıdır” dedi.
Kırklareli huzurevinin de yetersiz kaldığı yönünde konuşan Gider; “şuanda sırada bekleyen 70 kişi var ve bunun 50’sini Marmara ve ege Bölgeleri’ndeki huzurevlerine yönlendiriyoruz. İnsanlar oralarda kalmak istemiyorlar. Kendi memleketlerinde kendi topraklarında olmak istiyorlar. En son yaşanan bir olay var ve bu beni son derece üzdü. Bursa’da bir huzurevine yerleştirdiğimiz yaşlımız, bizim huzurevimize gelmek için çok mücadele etti. Ancak biz yerimiz olmadığı için kendisini sıraya koyduk ve geçenlerde bir haber geldi. O yaşlımız vefat etmiş. Bu beni çok üzdü. Kendi memleketinde olmayı çok istedi. O insanlar askere gitmiş de memleketlerine döneceği günü beklermiş gibi bekliyorlar” şeklinde konuştu.
Meclis üyesi aydın Karakoç, huzurevi yapılması için binanın uygunluk koşulları konusunda Gider’den bilgi istedi. En kısa sürede gelmesi yönünde talep eden Karakoç;
“özel idaremize ait ve atıl olan birçok binamız var. en azından huzurevi olması için en uygun binayı fiziki şartlarda gerçekleştirirsek, Kırklareli’de yeni bir huzurevi olması yönünde ilk adımı atmış oluruz” dedi.
Konu ile ilgili Nail Özden de söz alarak, günümüz şartlarının eskiye göre çok değiştiğini artık çocukların yaşlıları yanında istemediğini söyledi.
Özden; “huzurevi hemen hemen her ilçede olması gerekir. Eskiden evin bir gözünde yaşlılar, diğer bir gözünde ise evlenen çocuklar otururdu. Çocuklar yaşlı ana ve babalarına bakarlardı. Şimdi ise şartlar değişti ve evleri bile ayırdılar. Çocuklar artık yaşlı insanlarla uğraşmıyor ve bakımevlerine yani huzurevlerine bırakıyorlar. Artık huzurevleri yaşlı insanlar için kaçınılmaz bir gerçektir.”
Ayrıca Huzurevi Müdürü Gider, huzurevinde kalan bir yaşlının devlete yaklaşık 3 bin liraya mal olduğunu sözlerine ekledi. (Ufuk Ertop)