Trakya Üniversitesi Fen Edebiyat Fakültesi Biyoloji Bölümü Öğretim Üyesi Yrd. Doç. Dr. Beytullah Özkan, Kırklareli’deki mağaralarda yaşayan yarasaların biyolojik yapısını inceliyor. Özellikle binlerce yarasanın yaşadığı Dupnisa Mağarası’nda araştırmalar yapan Özkan, çalışmaların desteklenmesi gerektiğini ifade ediyor.
Insan ve tarım ürünleri için zararlı olan böcekleri, sivrisinekleri yiyerek yaşamını sürdüren yarasaların, insanların görünmez savaşçıları olduğunu kaydeden Özkan, “Trakya’da önemli bir yarasa popülasyonu var” dedi.
Trakya Üniversitesi Fen Edebiyat Fakültesi Biyoloji Bölümü Öğretim Üyesi Yrd. Doç. Dr. Beytullah Özkan, yaptığı açıklamada, Türkiye’de yaşayan 37 tür yarasanın 27’sinin Trakya Bölgesi’nde bulunduğunu söyledi.
Böcek ve meyve yiyerek beslenen yarasaların gece avlandığını ifade eden Özkan, avlanmaya çıkan bir yarasanın yaklaşık 750 adet zararlı böceği yok ettiğini belirtti. Özkan, şöyle devam etti: “Yarasaların avlanması yasak; bunlar, öncelikli koruma altındaki hayvanlar arasında. Insan ve tarım sağlığına zarar veren böcekleri, sivrisinekleri yiyerek yaşamını sürdüren yarasalar, biz insanlar için görünmez savaşçılarımızdır. Yarasalar kuşlar gibi tüylerle kaplı olmadığı için kanatlarının kurumaması gerekiyor. Bu nedenle nemli ortamlarda mağaralarda yaşıyorlar.
“Mağara çalışmaları desteklenmeli”
Yarasalar gerçek kış uykusuna yatabiliyor. Kasım-mayıs döneminde gerçek kış uykusuna yatan yarasalar, tüneklerinde rahatsız edildiklerinde erken uyanmalarından dolayı strese girip ölebiliyorlar.
Yılda tek bir yavru yapan yarasalar, çevresel kirliliğe arılar gibi en önce tepki veren canlılardır. Çevresel kirlilikler yarasanın ölmesine ya da bulunduğu ortamı terk etmesine neden olabiliyor.”
Türkiye’de 40 binin üzerinde mağara bulunduğunu, bunlardan 37 tanesinin Trakya bölgesinde bulunduğunu vurgulayan Özkan, bu mağaraların ve içindeki canlıların araştırılması için destek verilmesi gerektiğini söyledi. Kırklareli’deki Dupnisa mağarasında çeşitli araştırmalar yaptığını ve şu anda tez öğrencisi Serbülent Paksuz ile birlikte Koyunbaba mağarasında yaşayan yarasa varlığının mevsimsel dağılımındaki değişimler ile tünek seçimlerini incelediklerini anlatan Özkan, şunları kaydetti: “Yarasa türlerinin çeşitliliği ve dağılımı oldukça iyi araştırılmasına rağmen, biyolojileri, ekolojileri, özellikle üreme, beslenme habitatları ve göç durumları yeteri kadar araştırılmamıştır. Koyunbaba mağarasında yaptığımız araştırmalarda 10 tür yarasanın yaşadığını ve hatta Yunanistan’da markalanmış olup bu mağarada kışlayan yarasaları da tespit ettik. Mağarada yaklaşık 30 bin yarasa var. Bu mağara Avrupa’da yarasaların göç yollarında önemli bir yeri teşkil ediyor. Öncelikli koruma altında olan yarasalar hakkında daha geniş bilgi sahibi olabilmek için yapılan araştırmaların desteklenmesi ve bilim adamlarına gereken değerin verilmesi gerekiyor’’
Koruma altında olması gereken mağaranın çobanlar tarafından hayvanlara barınak olarak kullanıldığını, hazine avcıları tarafından tahrip edildiğini bildiren Özkan, özellikle içindeki canlıların korunması için etrafının kafesle çevrilmesi gerektiğini sözlerine ekledi.