HABER MERKEZİ
Hayvanların ve çiftçinin ürettiği yemleri ucuza alınıp, pahalıya satıldığını ifade eden Kök, yaptığı açıklamasında şunları söyledi;
“Yükselen yem fiyatları yüzünden, yetiştirici zor durumda. Bir taraftan hayvancılığı geliştirelim ithal ürünlere muhtaç olmayalım diyoruz, diğer taraftan fabrikalar yem fiyatlarına zam yapıyor. Mandıracılar sütün fiyatını düşürmeye uğraşıyor. Nasıl olacak bu iş. Kalemi ve kağıdı alın hesap yapın. Bir çuval yem 45 TL, saman 8 TL, yonca 16 TL, süt 80 kuruş olmuş. Hadi çıkalım bu işin içinden. Karkas kesimlerde kilosu dana da 15 TL, sığır da (inek) 10 TL olmuş. Şimdi soruyorum felaket tellallarına et bitti, hayvan bitti diyerek ithalatı açtırdığınız üreticiden 15 TL karkas aldığınız duble danayı İstanbul’da halka 30-35 liraya satıyorsunuz. Yetiştiriciden 10 liraya aldığınız sığır etini kıyma sucuk gibi ürünlerde kullanarak 25-30 liraya satıyorsunuz. Köylüden aldığınız 80 kuruşluk sütü peynir olarak İstanbul’da halka 15-18 lira arasında satıyorsunuz.
Yem fabrikaları hammaddeyi istediği gibi isteği yerden alabiliyorlar ama bahaneleri hep aynı; ‘para kazanamıyoruz’. Yeter artık her şeyi devletimize bahane ederek bir yere varamayız. Belki bu sene hava koşulları dolayısıyla biraz sıkıntı olabilir. Fakat bu kadar da ortamı gerip dışa bağımlı bir ülke olmamızı sağlamamak gerekir. Ne oldu, ithalatı açtı gerekli damızlık besi hayvanı yurt dışından ithal ettik ama bakın İstanbul ve Ankara gibi illerde hala fahiş fiyatlarla et satılıyor. Bence artık bizlerde dahil eğer bu ülkede yaşayıp bu ülkede karnımızı doyuruyorsak ortamı ateşleyip felaket tellallığını bırakıp enflasyon düzeyinde karlara alışmamız lazım. Eskisi gibi 1 koyup, 1 kazanma dönemi bitti.
Köylü mağdur, sanayici kazanıyor ve köylüyü düşünmüyor. Köyü arazilerini ihtiyaçlarından dolayı satmaya başladı. Bu köylüyü bitirirsek yazık olmaz mı? Çorlu ve Lüleburgaz’daki arazilerin çoğu satıldı. Bu insanlar nasıl geçinecek, ne olacak diye düşünmek lazım” dedi. (Ufuk Ertop)