Her gün onlarca insanın, bir o kadar aracın gelip geçtiği Asilbeyli’deki kanal üstündeki köprünün tek korkuluklu olması üstünden geçenlerin korkulu rüyası haline geldi.
Vatandaşların yetkilileri defalarca uyarmasına rağmen üç senedir köprünün bir yakasına hala demir korkuluk takılmadığını vatandaşların ve özellikle çocukların zor anlar yaşadığını söylediler.
Üç yıl kadar önce bu köprüden beş yaşlarında bir çocuk düşmüş ve ölüm tehlikesi atlatmıştı. Böyle bir kazanın geçmesi yetmiyor da ölümle sonuçlanan bir kazamı olması gerekir bu korkuluğun yapılması için?
Köprünün 100 metre ve 30 metre ilerisinde, muhalefet ve iktidar partisinin önde gelen isimlerinden iki partilinin ikinci ikameti olarak kullandığı yer olması nedeniyle, senelerdir bu köprüyü mecburen kullanmaktadırlar.
Belli tarihlerde aralıklarla yazdığım makalelerin de 27 Ekim 2007 “Dert bir değil” adlı yazımda;
“Bir kentin problemlerine, o kenti yönetenlerden çok, o kentte yaşayanlar sahip çıkmalı” demiştim.
Yanılmışım…
Ben bu sözümü geri alıyorum. Halkımız bağışlasın beni.
“Siyaset, düzgün ve dürüst yapıldığında KUTSAL bir iştir” edasıyla ortaya çıkan, muhalefetiyle, iktidarıyla siyasetçilerimizin, oturdukları, nefes aldıkları yerde vatandaşlarımızın “Ahval”lerini görmemezlikten gelmeleri bir insan olarak beni derinden üzmüştür.
Kırklareli halkının meselelerini görmezlikten gelen siyasetçilerimiz;
Turuncu renkli, Ceylan derisi kaplı koltuklara odaklanıp da o koltukları kirletmesinler!