Kırklareli de ahtopat gibi yayılan marketler, can çekişmekte olan küçük esnafa büyük darbe indiriyor. Yaklaşık 70 bin nüfuslu merkez ilçemizde, 1 Hiper, 2 Süper ve 27 de Normal olmak üzere toplam 30 Market faaliyet gösteriyor.
Marketler adeta birbirine komşu olmuş vaziyette. Nerede ise ellerinde kalmayan ürünü, yakınındaki diğer marketten emanet alıp müşteriye verecek. Biz marketlere karşı değiliz. Yalnız çalışma zamanlarının tekrar gözden geçirilmesinde yarar vardır. Bu marketlerin, tüketiciye verdiği hizmeti inkâr etmiyoruz. Fakat küçük esnaf ve üretici köylü pazarcısını, hatta sanat karı da bitirme noktasına getirdiğini de söylemek zorundayız.
* “Bakkal amcalar can çekişiyor”
Rejimin belkemiği diye anılan Esnaf ve sanatkârın da korunması ve desteklenmesi gerekiyor. Çünkü bu esnaf, sanat kar ve pazarcı kesimi, bu güne kadar halkımızla iç içe yaşamış, derdiyle hem dert olmuş ve hem de bir birlerine destek vermiş.
Örneğin: Bir mahalle bakkalı, o mahallenin “BAKKAL AMCASI”dır. Herhangi bir vatandaş, parasını ve kredi kartını markette harcadıktan sonra sıkıntıya düştüğünde mahallede ya da çevresindeki esnaf Amcasına koşar, dükkânda aradığını bulursa alır. Hatta kara kabuklu deftere de yazdırır.
İşte bu Amcalar zor zamanda elinde varsa 3-5 kuruş ödünç para bile vermeye çalışır. Onlar mahallenin gözcüsü ve sözcüsü gibidir. Adres bilir, kişiler hakkında referans verir. İcap ederse sağ-sola telefon ederek yardımcı olur. Kısmen sıraladığımız bu hizmetleri, marketlerden isteyemezsiniz, alamazsınız. Onların tek amaçları var. O da para! Parayı Kırklareli’den toplayıp genel müdürlükleri veya yurt dışındaki holdinglerine aktarmaktır.
* “Küçük Esnaflar desteklenmelidir”
Onun için biz diyoruz ki: Bu kesim mutlaka desteklenmeli, Sermaye artırımı için, bürokrasisi az fakat kontrollü, 2-3 yıl ödemesiz, çok düşük faizli krediler verilmelidir. Ayrıca, çiftçi ve hayvan yetiştiricilerine verilen desteklemeler gibi destek yapılmalıdır. İşte bu esnaf kesiminin yüzde 80’ı Bağ-Kur emeklisidir. Bu Bağ-Kurlu, boğazından kısarak, zor zamanlarda da eşinin bileziğini bozdurup kendi cebinden primlerini yatırarak emekli olmuştur.
Maddi yönden zorluklarla emekli olan Bağ-Kurlular, 600- 700 TL emekli maaşı ile geçim sıkıntısı çektiğinden dükkânını işletmeye çalışıyor. Fakat dükkânında Ekmek, Kibrit, Jiklet, Misket, Goflet sattığı ya da terzi dükkânında paça düzeltip ütü yaptığı için maaşından yüzde 15 kesinti yapılıyor. Böylece Bağ-Kur maaşı “Yolunmuş kuşa” döner. Primini kendi ödeyen Bağ-Kur emeklisi bu kadar mağdur edilmemelidir. Eğer dükkân işleten veya başka ek iş yapanlardan kesinti yapılacaksa, 1500 TL üzerinde maaş alanlardan yapılsın.