HABER MERKEZİ
Trakya’nın ilk ve tek bölgesel festivali olan Uluslararası Trakya Kukla Festivali’nin yerel yönetim desteği alınmadan gerçekleştirildiği tek yerleşim yeri ise Lüleburgaz olacak. Bu yıl ilk kez Tekirdağ’ın da katılım ile beş merkezde eş zamanlı olarak gerçekleştirilecek festival süresince 9 farklı salonda, 15 farklı oyun 79 kez Trakyalı çocuklarla buluşacak. Festival yöneticisi Mesut Sarıoğlu, Trakyalı çocukların festivalde kukla sanatının dünyadaki ustalarını izleme olanağı bulacaklarını belirterek, Türkiye’den katılan ekiplerin de Türk Kukla Sanatı’ndan en güzel örnekleri sunacaklarını söyledi.
01-05 Nisan 2010 tarihleri arasında gerçekleşecek 3. Uluslararası Trakya Kukla Festivali’nde geriye sayım başladı. Bu yıl yurtdışından 7, ülkemizden 6 kukla topluluğunun katılacağı festival kukla dünyasında şimdiden heyecan yaratmaya başladı. Festivale. Fransa, Ukrayna, Bulgaristan, Rusya, Çek Cumhuriyeti ve İspanya’dan ekiplerin yanı sıra Türkiye’den Semaver Kumpanya, Düşevi Kukla Tiyatrosu, Tiyatro Tempo, Tiyatro Çes ve Aliş Karagöz Tiyatrosu katılıyor.
Beş merkezde eş zamanlı olarak gerçekleştirilecek festivale Kırklareli merkezde Valilik ve Belediye Başkanlığı, Çorlu, Edirne ve Tekirdağ’da Belediye Başkanlıkları’nın destek verirken, yerel yönetim desteğinin alınmadığı tek yerleşim yeri olan Lüleburgaz ayağı ise öncekilerde olduğu gibi yine Lüleburgazlılar’ın katkıları ile hayata geçecek.
Festivale Rusya’dan katılan Viktor Antonov Kukla Tiyatrosu “Kukla Sirki”, İspanya’dan katılan Tiyatro Minusmal “Clara ve Sarı Koltuğu”, Çek Cumhuriyeti’nden katılan Pavel Vangeli Kukla Tiyatrosu “Neşeli Kuklalar”, Fransa’dan katılan Tiyatro Golondrino “Jojo Glandrini’nin Maceraları” adlı oyunları sahneleyecekler. Bu yıl Bulgaristan’dan sadece iki topluluk festivale katılıyor. Dobriç Devlet Kukla Tiyatrosu “Çizmeli Kedi”yi sahnelerken Silistre Devlet Kukla Tiyatrosu ise “Pamuk Prenses Yedi Cüceler” adlı oyunu çocuklarla buluşturacak. Bulgaristan’dan gelen ekipler oyunlarını Türkçe sergilerken diğer tüm yabancı ekiplerin oyunları da sözsüz olarak sahneleniyor. “Neşeli Kuklalar” adlı oyunda çok az ve anlaşılabilir İngilizce sözcük varken diğer tüm oyunlar sözsüz tiyatro örneği olarak sahneleniyor.
Festivale Türkiye’den katılan Tiyatro Çes klasik bir Karagöz oyunu olan “Kanlı Kavak”ı sahnelerken, Aliş Karagöz Tiyatrosu ise “Karagöz’ün Kedisi” oyunu ile seyircilerle buluşacak. Düşevi Kukla Tiyatrosu “Aslan ile Fare”, Tiyatro Tempo “Beyaz Kalemin Renkli Dünyası”, Semaver Kumpanya ise “Memo’nun Önlenemez Yükselişi” oyununu sahneleyecek. Festivalde ev sahipliği yapan Uçan Eller Kuklaevi ise “Günışını”,“ Kukla Sirki” ve “Kırmızı Başlıklı Kız” oyunlarının yanında yeni oyunları “Bremen Mızıkacıları” ile seyircilerle buluşacak.
Festival yöneticisi Mesut Sarıoğlu festivale ilişkin olarak şunları söyledi;
“Festivalimizin üçüncüsünü gerçekleştiriyoruz. Her yıl bir adım daha ileriye gidiyoruz. Bu yıl gerek katılımcı ülke ve grup gerekse oyunların niteliği açısından festivalini çıtasını yukarılara taşıdık. Yurt dışından katılan ekipler çok önemli işlere imza atmış arkadaşlarımız. Rusya’dan gelen Viktor Antonov küçük büyük herkesi büyüleyecek bir gösteri sunacak. Yine Çek Vangeli İpli Kukla Sanatı’nın dünyadaki ustalarından Fransa ve İspanya’dan gelen genç sanatçılar uluslar arası festivallerin değişmez katılımcıları. Naif ama ince ince işlenmiş gösterileri ile gönülleri fethederken kukla sanatının farklı örneklerini izletecekler. Ukrayna ekibi geleneksel folk figürleri ile bezeli eğlenceli bir oyunu sunacak. Dobriç ve Silistre ise festivalin sürekli konukları olarak öyküsü sağlam oyunlarla ama bu kez Türkçe olarak çocuklarla buluşacaklar. Türkiye’den katılan ekiplerimiz de Türk Kukla Sanatı’ndan örnekleri sunacak.
Bu Trakya’nın ilk bölgesel festivali. Eş zamanlı olarak 5 farklı kentte gerçekleşecek olması da festivale ülkede ilk olma özelliğini getiriyor. Tekirdağ, Edirne, Kırklareli ve Çorlu’da kurumların imecesi ile gerçekleşen festivalin Lüleburgaz ayağını ise her yıl olduğu gibi kasabalı yurttaşların dayanışması ile hayata geçireceğiz. İyi bir işe imza atmaktan ekip olarak büyük bir gurur duyuyoruz. Dünyanın kuklaları Trakyalı çocuklarla buluşuyor. Uçan Eller Kuklaevi olarak böylesi bir projenin üstesinden geliyor olmak yürüdüğümüz yolun doğruluğunu bir kez daha kanıtlıyor.” (s)