AKP Kırklareli Milletvekili Ahmet Gökhan Sarıçam, Kutlu Doğum Haftası dolayısıyla bir kutlama mesajı yayımladı. Sarıçam mesajında; Kutlu Doğum Haftası olarak idrak etmekte olduğumuz bu önemli ve anlamlı günleri bir fırsat kabul ederek, hem kendimiz hem de özellikle sorumluluğumuz altında olan çocuklarımız için hayırlı ve anlamlı faaliyetlerde bulunmalı, O'nun evrensel mesajlarını anlamak ve yaşamak için gayret sarf etmemiz gerektiğini söyledi.
Milletvekili Sarıçam mesajında şunları kaydetti; “Sevgili peygamberimiz Hz. Muhammed aleyhisselâm, Mîlâdî takvime göre; 571 yılı Nisan ayının yirmisinde dünyaya gelmiştir. O'nun hayâtını ve insanlık târihinde yaptığı büyük inkılâbı kavrayabilmek için, yaşadığı asırda Arabistan'ın genel durumunun ve Arapların yaşayışlarının, ana hatları ile de olsa, bilinmesinde fayda vardır.
Islâmiyet'ten önce Araplar, henüz millet hâline gelemedikleri için; kabîleler hâlinde yaşıyorlardı. Her kabîle, diğerlerinden ayrı bir devlet gibiydi. Kabîleler arasında kan davası ve sınır anlaşmazlıkları gibi sebepler yüzünden savaş eksik olmazdı.
Müslümanlıktan önce, Arapların çoğunluğu putperestti. Yapmış oldukları bir takım heykellere ilâh diye tapıyorlardı. Araplar arasında okuyup yazma bilenlerin sayısı son derece azdı. Soygunculuk, faizcilik, zenginleri üstün, fakirleri hor görme, içki ve kumar düşkünlüğü gibi son derece çirkin âdetlerin yanında, köle ve kadınlara insan değeri verilmezdi.
Kur'ân-ı Kerîm'de "Câhiliye Devri" olarak adlandırılmış bu karanlık dönemde; yalnız Araplar ve Arabistan değil, bütün dünya, zulüm, sefâlet ve cehâletin karanlığı içindeydi. Maddî ve rûhî sıkıntılar içinde bunalmış olan insanlık, bir mürşit, bir kurtarıcı beklemekteydi.
Hz. Peygamber'in doğumu ile insanlık için yepyeni bir gün, aydınlık bir devir açılmıştır. Hz. Adem'le başlayan tevhid inancı yeniden canlanmış, cehalet ve sapık inançlarla kararan ruhlar, bu doğuşla aydınlığa kavuşmuştur. Yüce Peygamberimiz, hayatı boyunca barış için çabalamış, asırlardır kanlı bıçaklı olan kabileleri barıştırmış, kendisini taşlayanlara dahi en küçük kötü söz söylememiş, güçlü iken alçak gönüllü ve merhametli olmayı başarmış çok büyük bir şahsiyettir.
Yüce Peygamberimizi anmak amacıyla, yüzyıllardır bu mutlu günü coşku ile kutlayan Müslümanlar O'na olan sevgi, saygı ve bağlılıklarını yinelemenin yanında O'nun izinde olma, ahlakı ile ahlaklanma gayretlerini tazelemektedirler. Ülkemizde de Hz. Peygamberimizin doğumunu her yıl Mevlit Kandili olarak ve Kutlu Doğum Haftası etkinlikleriyle kutluyoruz. O'na ümmet olmanın mutluluğunu doya doya yaşıyoruz.
Bizler, Islâm dininin ve imanımızın gereği olarak bu dünya hayatında, "Allah'a kulluk sınavı"nda olduğumuzun bilinci içinde olmalıyız. Bu sınavın, sadece bir bilgi sınavı değil, amel ve uygulama sınavı, hayat sınavı olduğunu da unutmamalıyız. Bireysel anlamda ergenlik ile ölüm arasındaki dönemi kapsayan bu sınavda, Allah'a nasıl kulluk edeceğimizin öğretilmesi için Yüce Allah, biz insanlara kılavuz ve rehber göndermiştir. Bunlar da; Yüce kitabımız Kuran'ı Kerim ve sevgili Peygamberimiz Hz. Muhammed'dir.
Peygamberimiz, yüce Allah'ın emir ve yasaklarının nasıl uygulanacağı görevini, Kur'an-ı Kerim'i hayatıyla örneklendirerek yerine getirmiştir. Dolayısıyla Peygamberimizin hayatı canlı Kur'an'dır. Bu sebeple Allah onu bize, "en güzel hayat örneği" olarak takdim etmiştir. Hz. Ayşe validemiz kendisine gelip Hz. Peygamberin ahlâkını / yaşayışını soranlara "Onun ahlâkı / yaşayışı Kur'an'dan ibarettir." cevabını vermiştir. Hz. Âyşe bu sözüyle, Hz. Peygamber'in sünnetini yaşamanın aslında Kur'an'ı yaşamak demek olduğunu anlatmıştır.
Hepimizin bilmesi gereken şudur ki; O'nun hayatını taklit etmek, iman gereğidir. Bu, asla terim anlamında bir taklit değil, tam aksine Islâm kimlik ve kişiliğinin elde edilmesi için gerekli olan uygulama anlamında bir taklit demektir.
Kutlu Doğum Haftası olarak idrak etmekte olduğumuz bu önemli ve anlamlı günleri bir fırsat kabul ederek, hem kendimiz hem de özellikle sorumluluğumuz altında olan çocuklarımız için hayırlı ve anlamlı faaliyetlerde bulunmalı, O'nun evrensel mesajlarını anlamak ve yaşamak için gayret sarf etmeliyiz.
Bütün hemşehrilerimin "Kutlu Doğum Haftasını" kutlarken, gerek Kırklareli merkez ve ilçelerimizde, gerekse ülkemizin diğer köşelerinde, bu haftanın anlamına uygun konferans, panel, mevlit gibi çeşitli etkinlikleri hazırlayan, katılan ve katkıda bulunan herkese teşekkür ediyor, bu emeklerinin hayırlara vesile olmasını diliyorum.”