Rahmi Sağlık
Televizyonlardaki açık oturumları dinlemeye kalkarsanız kafanız allak bullak olur.
Bazı oturumları izlerken, bakıyorum 2 veya 3 koca adamlar hem okumuş ve hem de Profesör olmuşlar ve çerçevelenmiş diplomaları var!
Bunlar konuları tartışırken seyirciyi aydınlatacakları yerde bazen karanlığa gömerler. Bana öyle geliyor ki; Bu Profesörler konuyu tartışırken, eğer zıtlaşmaya başlayınca, daha ilkokul diplomasını almamış mahalle çocukları gibi bağırıp tartışırlar.
Hatta bazen tartışmalar öyle bir hale gelir ki; Biri beyaz derse öteki siyah der. Birleştikleri orta nokta da yok. Biri beyaz derken diğeri açık gri dese belki o zaman biz de ortak noktayı buluruz.
Ama oturumu izleyen bizler, “Acaba ‘O NESNE’ beyaz mı? Siyah mı? Yoksa grimi?”anlamadığımız için “Acaba çok mu cahiliz?” diye düşünürken “Eh! Zaten Profesörler de beyazla karayı ayıramıyor” diyerek o kanaldan kızgınlıkla ayrılıyoruz!
* Alın size daha 2 Profesör Tartışması!
Son yıllarda 50 bin lirasını dolandırıcılara kaptırmaktan kıl payı kurtaran Prof. Canan Karatay, kafayı şekere taktı. “Şeker zehirdir yemeyin. Hele hamileler şeker yüklemesi yaparsanız ölürsünüz!”derken Prof. Teksen Çamlıbel de “Ben 30 yıllık Doğum Uzmanıyım yok böyle şey! Az miktarda şeker yenebilir!”diyor.
Karatay’ı dinledikten sonra insanlar ne yapacak. Canı tatlı isterse ölmemek için hiç şeker yemeyecek. Prof. Çamlıbel’e göre canı isterse şeker yiyecek.
Şekeri tehlikeli zehir olarak ilan eden Karatay, şimdide ekmeye taktı! “Ekmeğin her türlüsü tehlikelidir sakın yemeyin!”diyor.
Yahu! Ekmek yeme! Şeker yeme! Tuz yeme! Börek yeme! Et yeme! Onu yeme, bunu yeme! Bu millet hep ot mu yiyecek?
En iyi açlıktan ölsün! Hiç olmazsa, “falAn kişi Profesörleri dinledi açlıktan öldü! Rahmetli yemeden aç gitti!” diyerek bol bol rahmetle anılır!...