Rahmi Sağlık
Seçim çalışmaların sonuna gelindi. Fakat hangi adayın favori olduğunu tahmin etmek biraz güç.
Çünkü bir yandan CHP, kalesi sayılan Kırklareli’yi kaptırmamak için konuşmalarında, genel politikayı işleyerek seçmenini başka partilere kaydırmama gayreti içinde çalışmalarını yoğunlaştırıyor.
Öte yandan, AK Parti Genel Başkanı Başbakan Recep Tayyip Erdoğan’ın defalarca Kırklareli’ye gelmesi ve birçok bakanında gelip gitmesi ile Hükümetin Kırklareli’ye çok önem verdiği de anlaşılmaktadır.
Burada AK Parti’nin gayesi, Trakya’nın yatırım ve hizmet açısından geri kalmış, bir kasaba görünümünde olan ve CHP “Kalesi” olarak bilinen Kırklareli’de, Belediye Başkanlığını Selahattin Minsolmaz’a kazandırarak, ortaya konan 40 projeyi ile Kırklareli’yi Trakya’nın Yıldızı yapmayı hedeflediği de anlaşılmaktadır.
AK Parti Adayı Selahattin Minsolmaz, genellikle projeleri ile seçmenin karşına çıkarak yapacaklarını anlatırken, CHP Adayı Siyam Kesimoğlu da kaleyi kaptırmamak için son günlerde çalışmalarını hızlandırıyor. Ve kalabalık guruplar halinde mahallelerde gövde gösterisi ile “Kale bizim” dercesine 30 Mart’a yürüyor.
MHP Adayı Derya Bulut ise yeni bir imajla seçmenin gönlünü almaya ve gençlerin oyları ile partisinden kaçan oylarını geri alarak iddiasını sürdürüyor. İşçi Partisi Adayı Teoman Üstündağ da, çalışmalarına CHP’li eski tanınmış isimleri meclis listesine alarak gücünü göstererek Kırklareli’de 4. Parti olmayı hedefliyor.
Şimdi meydanlarda ve mahallelerde yapılan toplantı ve konuşmalardaki kalabalıkların pek ölçü olacağını sanmıyorum. Çünkü seçim sonuçlarını belirleyecek sessiz güç sokaklarda değil evlerinde 30 Martı bekliyor.
Burada kimse alınmasın. Bu bir genel seçim değil, Mahalli Seçimdir. Parti Liderlerinin sert konuşmalarını bir yana bırakırsak, Kırklareli Belediye Başkan Adaylarının konuşmalarını dinlediğimizde, hangi adayın daha inandırıcı, vaatlerini ve projelerini gerçekleştirebilecek aday üzerinde yoğunlaşmalıdır. Mahalli Seçim de particilik ikinci planda kalmalıdır. Amaç, Kırklareli’ye iyi hizmeti verecek olan adayı seçmek olmalıdır.
Şimdi geriye dönüp, 2009 Mahalli Seçim Tablosu’na baktığımızda; CHP Adayı 18 bin 918, AK Parti 13 bin 400, MHP 3 bin 767 oy almıştı. Fakat bugün Kırklareli’de siyasi zemin, çok kaygan. O seçimde, CHP’ye giden MHP Oyları geri dönebilir. CHP deki kırgınlıklar, henüz giderilemediği için Kırgınların oyları bu kaygan zeminde nereye kayacak? O da belli değil.
AK Parti, sabit oylarını muhafaza edip, Belediyecilik konusunda hazırladığı projeleri ile katı partici olmayan ve yeni seçmelerin oylarını da alabilir.
Kaygan olan bu siyasi zeminde seçmen hangi partiye demeyeceğim, hangi adaya oy vereceği pek belli olmuyor. Favori gördüğüm adayı şimdiden açıklamayı da uygun bulmuyorum. Sadece seçilecek aday bin, bin 500 oy farkla seçileceğini tahmin ediyor ve diyorum ki; “Kazanan, Kırklareli ve Kırklareli’nde yaşayanlar olsun!”
Seçim çalışmaların sonuna gelindi. Fakat hangi adayın favori olduğunu tahmin etmek biraz güç.
Çünkü bir yandan CHP, kalesi sayılan Kırklareli’yi kaptırmamak için konuşmalarında, genel politikayı işleyerek seçmenini başka partilere kaydırmama gayreti içinde çalışmalarını yoğunlaştırıyor.
Öte yandan, AK Parti Genel Başkanı Başbakan Recep Tayyip Erdoğan’ın defalarca Kırklareli’ye gelmesi ve birçok bakanında gelip gitmesi ile Hükümetin Kırklareli’ye çok önem verdiği de anlaşılmaktadır.
Burada AK Parti’nin gayesi, Trakya’nın yatırım ve hizmet açısından geri kalmış, bir kasaba görünümünde olan ve CHP “Kalesi” olarak bilinen Kırklareli’de, Belediye Başkanlığını Selahattin Minsolmaz’a kazandırarak, ortaya konan 40 projeyi ile Kırklareli’yi Trakya’nın Yıldızı yapmayı hedeflediği de anlaşılmaktadır.
AK Parti Adayı Selahattin Minsolmaz, genellikle projeleri ile seçmenin karşına çıkarak yapacaklarını anlatırken, CHP Adayı Siyam Kesimoğlu da kaleyi kaptırmamak için son günlerde çalışmalarını hızlandırıyor. Ve kalabalık guruplar halinde mahallelerde gövde gösterisi ile “Kale bizim” dercesine 30 Mart’a yürüyor.
MHP Adayı Derya Bulut ise yeni bir imajla seçmenin gönlünü almaya ve gençlerin oyları ile partisinden kaçan oylarını geri alarak iddiasını sürdürüyor. İşçi Partisi Adayı Teoman Üstündağ da, çalışmalarına CHP’li eski tanınmış isimleri meclis listesine alarak gücünü göstererek Kırklareli’de 4. Parti olmayı hedefliyor.
Şimdi meydanlarda ve mahallelerde yapılan toplantı ve konuşmalardaki kalabalıkların pek ölçü olacağını sanmıyorum. Çünkü seçim sonuçlarını belirleyecek sessiz güç sokaklarda değil evlerinde 30 Martı bekliyor.
Burada kimse alınmasın. Bu bir genel seçim değil, Mahalli Seçimdir. Parti Liderlerinin sert konuşmalarını bir yana bırakırsak, Kırklareli Belediye Başkan Adaylarının konuşmalarını dinlediğimizde, hangi adayın daha inandırıcı, vaatlerini ve projelerini gerçekleştirebilecek aday üzerinde yoğunlaşmalıdır. Mahalli Seçim de particilik ikinci planda kalmalıdır. Amaç, Kırklareli’ye iyi hizmeti verecek olan adayı seçmek olmalıdır.
Şimdi geriye dönüp, 2009 Mahalli Seçim Tablosu’na baktığımızda; CHP Adayı 18 bin 918, AK Parti 13 bin 400, MHP 3 bin 767 oy almıştı. Fakat bugün Kırklareli’de siyasi zemin, çok kaygan. O seçimde, CHP’ye giden MHP Oyları geri dönebilir. CHP deki kırgınlıklar, henüz giderilemediği için Kırgınların oyları bu kaygan zeminde nereye kayacak? O da belli değil.
AK Parti, sabit oylarını muhafaza edip, Belediyecilik konusunda hazırladığı projeleri ile katı partici olmayan ve yeni seçmelerin oylarını da alabilir.
Kaygan olan bu siyasi zeminde seçmen hangi partiye demeyeceğim, hangi adaya oy vereceği pek belli olmuyor. Favori gördüğüm adayı şimdiden açıklamayı da uygun bulmuyorum. Sadece seçilecek aday bin, bin 500 oy farkla seçileceğini tahmin ediyor ve diyorum ki; “Kazanan, Kırklareli ve Kırklareli’nde yaşayanlar olsun!”