Özkan Başaran
Yerel Seçimlerin 27 Ekim 2013’e alınması ile ilgili kanun teklifi daha komisyonlarda görüşülmedi. Ama AKP ve MHP’nin desteği ile çok yakında kanunlaşacağı kesin gibi.
Partiler Yerel Seçim için yol haritalarını belirlemek için toplantılar yapmaya başladı.
Dün CHP’nin Aday Belirleme Yöntemi ile ilgili bir haber İnternette yayınlandı. Facebook’ta paylaşılan bu haberin ne kadar doğru olduğu konusunda bir fikrim yok. Ama en azından “Ateş olmayan yerden duman çıkmaz” atasözünü hatırlatıyor insana.
İnternetten kesip kopyaladığım bu haberi sizlerle paylaşmak istedim. Haber bire bir aynen aşağıdaki gibi:
“CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, parti üye yapısının “Sağlıksız” ve “Kötü” olduğunu belirterek, 2013’de yapılacak Yerel Seçimler’de partili Belediye Başkan Adayları’nın ve Belediye Meclis Üyeleri’nin Merkez Yoklaması ile belirleneceğini söyledi.
CHP’nin Parti Meclisi (PM), Yüksek Disiplin Kurulu (YDK) ve TBMM Grubu Üyeleri’nin katılımıyla gerçekleştirilen “Ortak Çalışma Toplantısı”nın ilk günün basına kapalı bölümünde konuşan Kemal Kılıçdaroğlu ilginç mesajlar verdi.
Kılıçdaroğlu Yerel Seçimler’de adayların nasıl belirleneceğine ilişkin yaptığı değerlendirmede; “Partinin üye yapısı çok sağlıksız ve kötü. Bu seçimlerde belediye başkan adayları ve meclis üyeliği adaylarını için ön seçim yapmayı düşünmüyoruz. Adayları il örgütlerinin raporları, sivil toplum kuruluşlarının öneri ve görüşleri ve kamuoyu yoklamalarının sonuçlarını dikkate alarak merkezi atama ile belirlemeyi düşünüyoruz” dediği öğrenildi.”
Haber aynen yukarda görüldüğü gibi...
Facebook’ta paylaşılan bu haberden sonra üyelerle Önseçim bekleyen birçok CHP’li tepki gösterdiler.
Bu haberle ilgili Ankara’da görüştüğüm CHP’li dostlarımdan görüşlerini sordum. Görüştüğüm CHP’li dostlarım, Belediye Başkanı, Belediye Meclisi ve İl Genel Meclisinde Genel Merkez Yoklaması ile Aday Belirleme Yöntemi’nin benimsendiğini kulislerde yoğun bir şekilde konuşulduğunu anlattılar.
CHP Genel Merkezi Yerel Seçimler’de Aday Belirleme Yöntemi’ni resmen açıklamadan bu haberler çok geçerli değil.
Her seçim öncesi bu tür söylentiler dillendirilir. Ancak görünen o ki, Merkez Yoklaması ile Aday Belirleme Yöntemi düşüncesi kamuoyuna CHP Genel Merkez Yöneticileri tarafından bir şekilde sızdırılıp nabız yoklanıyor. Örgütlerden gelen tepkilere göre bu konu defalarca görüşülecek.
En demokratik yöntem kayıtlı üyelerle önseçimle aday belirlenmedir.
Ancak üye ve delege yapısının sağlıksız olduğu da bilinen bir gerçek.
Tahtından inmek istemeyen Parti Başkanları, Belediye Başkanları kendinden yana üyeler yaptıkları yazıldı çizildi.
Sağlıksız bu üye yapısından oluşan delege yapısı çok daha sağlıksız olduğu da biliniyor.
Üyeleri kontrol etmek kolay değil. Ama güdümlü delegeleri yönlendirmek çok basit. Örneğin bir yerde bir Belediye Başkanının seçtirdiği delegelere kendini aday seçtirmesi çok kolay.
Bizim Kırklareli’yi düşünelim. CHP Kırklareli Delegasyonu kayıtlı üyeler tarafından oluştu. Ama sağlıklı olmayan üyelerle bir Delege Seçimi yaşadık. Dolayısıyla bizim bölgede birilerinin güdümünde bir delege yapısı var. Bir günde 12. Madde ile yüzlerce üye kaydı onaylanmak üzere CHP Genel Merkezi’ne gönderildiğini herkes biliyor.
Bazı üyeler İl Başkanı’nın isteği ile bazı üyeler İlçe Başkanları’nın isteği ile bazıları da Belediye Başkanı’nın isteğine göre toplu halde kayıtları yapıldı. Bu ne demektir?
“Seçeyim seni, seçersin beni” demek değil midir?
Zaten Merkez İlçe Seçimi’nden başlamak üzere kimin ne kadar delegeye hâkim olduğunu CHP Örgütü yaşadı.
Herkes hâkim olduğu delegeye istediği yere oyunu attırdı. Kimisi il Başkanı oldu. Kimisi Merkez İlçe Başkanı, Kimileri de hâkim oldukları delegeye istedikleri İlçe Başkanları seçtirdiler.
Bu durumda isteyen istediği gibi bu delegeye aday belirletemez mi?
Bu haksız rekabet değil mi?
O zaman gönlünde adaylık CHP’liler hiç çıkmasınlar. Seçimin sonucu zaten belli.
Merkez Yoklaması aslında hiç ama hiç demokratik bir yöntem değil. Ama, kontrollü delege ile yapılacak bir Aday Belirleme Yöntemi’nden de çok daha demokratik.