Özkan BaşaranSeçimlere 15 gün kaldı, ortalık her gün biraz daha gerginleşiyor.
Sokaklar hareketlenmeye başladı.
Yakıp-yıkmalarla, kırıp-dökmelerle eylem yapanlar neyin peşinde?
İtfaiye aracının şoförü linç edilmekten zor kurtuluyor.
Okmeydanı’nda çıkan çatışmada 22 yaşındaki Burak Can Karamonoğlu öldürülüyor.
Berkin Elvan’ı sonsuzluğu uğurlayan yüzbinlerce insanın masumane eylemini gölgeleyenler kimin değirmeni su taşıyor?
Öfkeli kalabalıklardan medet uman sinsi siyaset, ölü seviciliğine sarılacak kadar çaresizleşmiş.
Ellerinde sokakları karıştırmaktan başka hiçbir şeyi kalmayanlar, Bakıyorum da ülkeyi yönetmeye talip oluyorlar.
Milletimiz olan biteni izliyor ve Şiddetten nemalanmak isteyen siyaseti sandıkta nasıl cezalandıracağının hesabını yapıyor.
Eylem, anayasal bir haktır. Meşru eylemlerde en başta yürüyenlerdenim.
Yakmak, yıkmak, kırmak, dökmek eylem midir?
Eylem değil, suçtur.
Berkin Elvan için sokaklara dökülen yüzbinlerin muhteşem kalabalığını kullanan provokatörler amaçlarına ulaştılar.
Ortalığı karıştırmakla dış dünyaya kaos görünümü verdiler.
İç siyasete etkisi de, 30 Mart’ta görülecek.
Sessiz yığınların cevabı şiddetten yana mı olacak, yoksa huzurdan yana mı?
Seçimlerin kaderini belirleyen sessiz çoğunluk, şimdiye kadar Kaos’a oy vermedi. İstikrar’a oy verdi. Hizmete oy verdi. Projelere oy verdi. Eserlere oy verdi.
Gelecek umudu vermeyen propagandalar halkın teveccühüne mazhar olamaz.
İnsanlar yeniliğe yönelirler. Değişime prim verirler.
Göreve talip olan bir Aday için “Esersizlik” anlatılması zor bir durumdur.
Geçmişinizde övüneceğiniz bir eseriniz yoksa siyaseti kişiselleştirirsiniz.
Yıllarca işgal ettiğiniz makamlarda verdiğiniz sözler tutmadıysanız, kendinizden bahsedemezsiniz. Başkalarının kusurlarını konu yaparsınız.
Hizmet yapmaya niyeti olmayanlar, ne konuşabilirler?
Birilerini karalayarak, nefret pompalayıp kendi seçmenini kilitlemeye uğraşırlar.
Biraz da, sözde Projelerle göz doldurmaya çalışırlar.
Yakın çevremizden bir Başkan Adayımızın projelerine baktım da, bütünleştirici olsun diye birkaç öneri de ben sunayım dedim.
Onun projelerine örtüşecek şekilde tasarladım. Bakalım beğenecek misiniz?
1- Uçurtma Şenliği Düzenlemesi.
2- Dupnisa Mağarası’na Gezi Turları.
3- Bisiklet Yarışması.
4- Kelebek Avlama Partileri.
5- Köfte yeme Karnavalı.
İnsanları projelere boğmamak amacıyla bu 5 Projeyi Adayımızın Projelerine sos olarak eklersek lezzetine doyulmaz diye düşündüm.
Bu projeleri okuyan Adayımızın “Çok katılıyorum Özkancığım” dediğini duyar gibiyim.
Bu projeler kentimizi uçurur mu? Bilemem ama partiye seçim kazandırabilir.
Yollar yapılmasa da, sular akmasa da, hava kirliliğinden nefes alamasak da, gençler işsiz gezse de, kentimiz ülkemizin geri kalmış İli de olsa da, hiçbiri dert değil. Yiyip-içip gezeceğiz. Bu dünyaya bir daha mı geleceğiz.
Yeter ki, biz kazanalım. Çünkü Biz seçimlere maç havasıyla bakarız.
Hizmeti kimin getireceği önemli değil bizim için yeter ki biz seçim kaybetmeyelim.
Bu kadar espri yeter. İşi fazla sulandırmaya gerek yok.
Belediyecilik, doğumumuzdan ölümümüze kadar her an yanımızda olan bir kurumsal yapıdır.
Her türlü abidik-kubidikle birilerinin siyasi geleceğini kurtarma makamları değildir.
Söz konusu olan, Koskoca 5 yılın hayatımızdan çalınıp çalınmamasıdır.
Bazı adaylar proje olsun, torba dolsun diye projeler yapınca, birkaç komik örnek de ben ekleyeyim dedim.
Bu kadar kafa karışıklığının olduğu yerde biraz da gülelim istedim.