Geçtiğimiz hafta sonu bir çalışma ziyareti için Bulgaristan’a gittim. Babaeski Ticaret Borsası Başkanı Fahrettin Özün’ün daveti üzerine Yambol’da projenin final toplantısını yerinde izledim.
Svelingrad, Yambol ve Haskova’da çeşitli gözlemlerde bulundum. Öncelikle söylemeliyim ki, Bulgaristan ülkemizden çok geride.
Nasıl olmuşta Avrupa Birliği’ne almışlar? Kilometrelerce yol gittik. Bakımlı bir binaya rastlamadım. Çoğu sıvasızdı. Sıvalı olanların da boyaları dökülmüştü. Alt yapı ve şehir planları çok iyi. Yemyeşil. Sessiz. Ama çok fakir. Ortalama asgari ücret 350 TL. Ekonomileri alarm veriyor. İnsanlar mutsuz ve umutsuz.
Yapılaşma düzgün. Fakat bakımsız. Geniş bulvarları var. Araç giremiyor. Ağaçlandırılmış. Yol boyları sağlı sollu kilometrelerce Ceviz ağacı ekilmiş. Her yer yemyeşil. Bizim gibi bölünmüş yollar yok.
En önemli gözlemim de, İnsana yatırım yaptıklarıydı. Giyimleri, kuşamları, davranışları ile eğitimli olduklarını hissettiriyorlar.
Ne bir motosiklet gürültüsü. Ne de mantıksız bir davranış biçimine pek rastlayamazsınız. Avrupa Birliği’nin kuralları yavaş yavaş sindiriliyor. Uyum için on yıllar geçecek belki ama, insana yatırım yaptıkları için sonunda kazanacaklar.
Tarım zayıf. Araziler tam anlamıyla ekilmemiş. Bağlar var. Buğday ve Ayçiçek var. Tütün var. Lavanta tarlaları var. Meyve Tarımcılığı da var.
Var da, Türkiye ile kıyasladığınızda açık ara da fark var. Bizim arazilerimiz nakış gibi işlenmiş. Türkiye’ye baktığınız zaman ekilmemiş yer göremezsiniz. Bulgaristan da ise ekilmiş yerler sayılı.
En çok dikkatimi çeken de, Güneş enerjisi üretim tarlaları. Yüzlerce dönümlük enerji tarlaları gördüm. Bir şehrin enerji ihtiyacını karşıladığını öğrendim. Tarlalardan, Buğday üreteceğine enerji üretiyorlar. Akıllıca değil mi? Bizde Güneş enerji tarlası var mı?
Bu enerji Tarlalarını Avrupa Birliğinden proje kazanarak hibe alarak yaptırmışlar. Neredeyse her kentin dışında bir enerji tarlasını görüyorsunuz. Rüzgar enerjisi ürettikleri yerler de varmış.
Kışın Rüzgardan, yazın güneşten enerji üretiyorlar.
Peki ne eksik diyeceksiniz?
Komşu Türkiye ile ticari ve zirai kaynaşma eksik. Vize sorunu olduğu için Türkler istediği gibi Bulgaristan’a gidip ne Ziraat yapabiliyor ne de Ticaret.
Hiç olmaz ise Trakya illerinden Vize’yi kaldırsalar. Hem bizimkiler Traktörlerini alıp, Bulgaristan’a gidip o arazileri çalışacaklar. Hem de Kobilerimiz ihracat ve ithalat yapacaklar.
Vize’nin kalkmasının aslında İki ülkenin de ekonomisine çok faydası olacak. Karşılıklı ticaret hacmi artacak. Projeler üretilecek. İki ülke insanı birbirine kaynaşacak. Kaldırsınlar vizeyi üretilecek faydaları siz sayın durun.
Neden sınır Komşularımız Bulgaristan ve Yunanistan’la Vize sıkıntımız olsun? Bildiğim kadarıyla Bizim hükümetimiz istese, Bulgar ve Yunan hükümetleri bugün Trakya insanından vizeyi kaldıracaklar.
Duyumlarıma göre, geçenlerde Başbakan Erdoğan, Dışişleri Bakanı Davutoğlu ve Avrupa Birliği Bakanı Egemen Bağış Dereköy Kapısı’ndan geçerek Bulgaristan’ın Varna Kenti’nde Bulgar Hükümetiyle Vize’nin kalkması konusunu görüşmüşler. Bulgar yetkililer, Trakya illerini, Çanakkale dahil hemen Vize’yi kaldıralım demişler. Ama bizim Hükümet heyetimiz Türkiye’nin tamamından Vize’nin kalmasını isteyince, anlaşamamışlar. Böylece Trakya illeri de mahrum kalmış.
Başbakanımız Trakya illerinden Vize’nin kalkmasını kabul etse de, çökmüş Trakya ekonomisi canlansa olmaz mı?
Trakya insanının yıllardır konuştuğu bu vize konusu çözülsün artık. Trakya insanı da komşu Yunanistan ve Bulgaristan ile karşılıklı ticaret yapsın. Hükümetimiz Vize için acil çözüm bulsun. Tıkaç olmasın.
Trakya insanının kazanması demek, Türkiye’nin kazanması demek.
Başbakanımız Sayın Recep Tayyip Erdoğan sesimizi duysun.
Biz Trakyalılar diyoruz ki, Bir an önce Bulgar ve Yunan Vizeleri kalksın herkes kazansın.