Özkan Başaran
Kırklareli Belediye Başkanı Mehmet Siyam Kesimoğlu seçildiği günden bu yana toplum katmanlarıyla diyalog içinde günler geçirdi.
Tebrik furyasıyla geleni gideni ağırlayan Kesimoğlu, güler yüzlü tavırlarıyla sıcak ilişkiler geliştirdi.
Sosyal bağların güçlenmesi, verimli çalışmanın en önemli unsurudur.
İnsanı merkeze alan anlayışla görev yürütmek Sosyal Demokrasi’nin siyaset şeklidir.
Kırklareli’nin birçok eksiği var.
Öncelikle kendini tanıtma eksiği olan Kırklareli’miz, Türkiye Halkı’nın birçoğu tarafından “KIRIKKALE” olarak biliniyor.
Bundan 4 yıl önce Mustafa Sarıgül için düzenlenen yemekli bir toplantıda protokol konuğu olarak katılmıştım.
8 kişilik gazeteci grubu ile Sarıgül’ün masasında yer almıştım. Bana verilen yer ise Sargül’ün sol yanıydı. Yarım saatlik bir görüşme fırsatı bulduğum Mustafa Sarıgül; “Kırklareli’nin en büyük eksiği kendini tanıtamamasıdır” demişti. “Kırklareli olarak değil, Kırıkkale olarak biliniyor” demişti.
O bakımdan da Başkan Kesimoğlu’nun ilk işi Kırklareli’yi Marka Şehir yapmak olmalıdır.
Türkiye’nin en ücra köşesindeki bir garip insan bile Kırklareli dendiği zaman nerede olduğunu ve nesiyle ünlü olduğunu bilmesi gerekir.
O kadar memleket gezdim Kırklareli Köftesi kadar lezzetli köfte hiçbir yerde yemedim.
Fakat köfte deyince akla” İnegöl Köftesi” veya “Tekirdağ Köftesi” geliyor.
Neden Kırklareli köftesi akla gelmiyor?
Trakya’lıların bile aklına gelmeyen Kırklareli Köftesi, Türkiye insanının aklına gelmesi imkânsız.
Oysa köftesiyle meşhur olan bir Kırklareli’nin ekonomisi canlanmaz mı?
Ahmetbey Beldesini “Meşhur Ahmetbey Köftesi” ayakta tutuyor.
Büyük Mandırayı “Fırında Tavuk” ve tadı damağınızda kalan lezzetli kırmızı eti meşhur etti.
B.Mandıra’ya da, Ahmetbey’e de gittiğiniz zaman başata İstanbul’dan olmak üzere bir çok kentimizden müşterileri görüyorsunuz.
Kırklareli sadece köftesiyle değil, Hardaliyesi ile de meşhur olabilir.
Gelen geçen Valilerimiz Hardaliye tanıtımı için çok uğraştılar hala da uğraşıyorlar.
Ama tanıtım yeterli değil.
Çünkü, ülke genelinde Kırklareli Hardaliyesi’nin bilinirliği istenilen ölçülere ulaşamadı.
Kırklareli’nin çok çok acil bir meydana ihtiyacı var.
Meydansız Kent, kent sayılmaz.
İç ve Dış Turizmin canlanmasında büyük önem taşıyan Kent Meydanlarını Avrupa Kentleri’nde görüyoruz.
Gelen geçen turistleri bağrında tutan Kent Meydanları ziyaretçi trafiğinin üssü olarak düşünülürse, acilen Kırklareli’ye bir kent meydanı kazandırmak için kolları sıvamak gerekir.
Geçtiğmiz yıl Dereköy sınır kapsından Bılgaristan’a 350 bin Türkiyeli geçmiş. Varna’ya gitmiş, Bugas’a gitmiş.
Neden Kırklareli’yi bay-pas edip es geçmiş?
Kırklareli’nin bir Kent Meydanı olsaydı da, o gelen geçen birer porsiyon Kırklareli Köftesi yemeye sapsaydı, birer litre de Hardaliye alıp gitseydi, kötü mü olurdu?
İnsanları Kırklareli’ye çekmek için önce tanıtmak sonra da Cazibe Merkezi yapmak gerek.
Dupnisa Mağarası bile başlı başına ziyaret edilmesi gereken bir doğa harikası.
Kırklareli’miz Avrupa’ya sınırı olan bir tarafı denize ulaşan gelişmemiş bir Kent görünümüyle hizmet için ağlıyor.
Vekilliği bırakmak pahasına Belediye Başkanı olan Mehmet Siyam Kesimoğlu, Kırklareli’yi Marka Şehir yapabilecek siyasi tecrübeye sahip.
Hatta diğer ilçeleri peşine takacak Lokomotif görevi yapacak kadar da siyasi birikim ve beceriye de sahip.
Başkan Kesimoğlu, İl Belediye Başkanı olarak CHP’nin gerek “Bir Bileni” gerekse diğer Belediye Başkanları’nın ağabeyi misyonunu layıkıyla yapabilir.
İlçe Belediye Başkanları içinde Emin Halebak’ın yönetim anlayışı, Abdullah Hacı’nın gözü kara projeciliği de Kesimoğlu’nu tamamlayan özellikler olarak örnek alınabilir.
Kırklareli Halkı Kesimoğlu’ndan çok şey bekliyor.
Nasıl bir Kırklareli teslim aldığını not ettik.
Yapacaklarını izlemeye devam edeceğiz.
İyi şeyleri alkışlayıp, beğenmediklerimizi eleştireceğiz.
Ben Başkan Kesimoğlu’ndan çok umutlanmaya başladım.
Birçok kişiyi şaşırtacak ataklar yaparak ismiyle anılacak hizmetlere imza atacağını tahmin ediyorum.
Başkan Kesimoğlu’nu sabırla ve umutla izlemeye devam edeceğiz.
5 yıl sonra nasıl bir Kırklareli bırakacağına da hep birlikte bakacağız.