Özkan Başaran
Seçim Pazar günü. Bugün ve yarın son mitingler yapılacak. Cumartesi günü araç konvoylarının gövde gösterisiyle de seçim süreci noktalanacak.
Ne söylenecekse, şu son iki gün söylenecek.
Sonra, herkes susacak sandıklar konuşacak.
Bölgemizde yarışa giren tüm Partilerin propagandalarını izledim.
CHP Adayları genelde Ayakkabı Kutusuyla başlıyorlar, Hırsızlık, Rüşvet, Ses Kayıtları ve bir eski Bakanın taktığı 700 Liralık Kol Saatiyle konuşmalarını bitiriyorlar.
17 Aralık Operasyonu da olmasaymış bizim CHP Adayları ne konuşacakmış?
AK Parti Adayları’nın konuşmalarını dinliyorum. Onlar Projelerle konuşuyorlar.
AK Parti İktidarı’nın yaptığı yatırımları anlatıyorlar. Kendileri kazanırsa, İktidarın gücüyle bulunduğu kentleri hizmete boğacaklarını söylüyorlar. Fakat 17 Aralık Operasyonu’nun altında da eziliyorlar.
MHP Adayları’na bakıyorum. Ayakkabı kutusundan bahsediyorlar. Rüşvet ve Yolsuzluk İddiaları’ndan bahsediyorlar. Fakat Onlar da yapacağı projelerden bahsediyorlar.
Dün akşam Kırklareli’ne gittim.
Önce MHP Adayı Derya Bulut’u izledim. Bademlik Mahallesinde hatırı sayılır bir kalabalığa hitap ediyordu. Hem AK Parti’ye, hem de CHP’ye çatıyordu. CHP Adayı Kesimoğlu’nun Babaeski’de oy kullanacağını söylerken yükselen tepkileri görmenizi isterdim. Derya Bulut’un MHP’de önü açık. Hitap iyi, vizyon var. Pırıl pırıl sevecen bir görünüm var. Kendisini bu köşeden tebrik ediyorum.
Daha sonra AK Parti Adayı Selahattin Minsolmaz’ı Bademlik Mahallesi’ndeki konuşmasını izledim. Başbakan Erdoğan’ın Kırklareli’ne borçlu olduğunu söylediğini hatırlatıyordu. “Eğer seçilirsem projelerimle Kırklareli’yi şaha kaldıracağım. Başbakanımız Erdoğan sözünü tutacak ve Kırklareli hizmete boğulacak” diyordu. İstanbul Belediye Başkanı Kadir Topbaş’ın geçtiğimiz hafta Kırklareli’ye gelerek, Kırklareli’yi Kardeş Şehir ilan ettiğini ve her türlü destek sözü verdiğini söyleyen Minsolmaz, Seçimi kazanacağı iddia ediyordu. CHP’yi de MHP’yi de eleştirmeyen Minsolmaz, sadece yapacaklarını anlatıyordu.
Bizim CHP’nin İstasyon Mahallesi’ndeki mitingine de gittim. Kesimoğlu bazı kırgınlıkları düzeltmeye başlamış. Vecdi Gündoğdu mitinge gelmişti. İyi bir hitabetle toplumu coşturan bir konuşma gerçekleştiren Kesimoğlu, İyi bir kalabalığa sesleniyordu. Pek projeden bahsetmiyordu. Başta Hırsızlık ve Rüşvet İddiaları’ndan bahseden Kesimoğlu, CHP’nin Kalesi Kırklareli’de açık ara seçim kazanacağını ve CHP’nin Kırklareli’de iktidara geleceğini söylüyordu.
Her üç partinin Adaylarının konuşmalarını da izledim. Doğrusunu söylemek gerekirse, En iyi konuşmacı Mehmet Siyam Kesimoğlu idi.
Seçim Korteji kalabalıktı. CHP Kırklareli’de toparlanıyordu. CHP Korteji konuşma alanının yapılacağı yere gidene kadar birçok mahalleyi de yürüyerek gezmişti. Geçtiğimiz dönemin kalabalıkları yoktu. Fakat diğer partilerden fazlaydı. Coşku da yüksekti.
Balkonlardan sevgi gösterisinde bulunan insanlara gereken mesajı veren CHP Adayı Kesimoğlu tam bir profesyonel çalışma yürütüyordu.
Çünkü AK Parti Adayı Selahattin Minsolmaz’ın arkasında yürüyen kalabalık araç konvoyu ile konuşma yerine ulaşıyordu. Kortej halinde yürümüyorlardı.
AK Parti Adayı Selahattin Minsolmaz’ın arkasında oldukça Uzun bir araç konvoyu vardı. İyi kalabalık toplamıştı. Fakat kortej yürüyerek seçmenle kontak kurabilir. İnsanlara dokunamayabilirsiniz. Ama Balkonlardan göz göze geldiğiniz seçmenle gönül bağı kurabilirsiniz.
CHP bunu çok iyi yapıyor. Kesimoğlu’nun hitabeti de olağanüstü olunca, insanlar partilerinde toparlanıyor. CHP Seçmeni’ndeki Kızgınlık küskünlük sandığa gidene kadardır. Sandığa gidince Altı Ok’u gören CHP seçmeni bütün öfkesini unutur ve Partisine sahip çıkar. “Devşirme Adaymış, Tepeden inmeymiş.”Bunlar bireysel çıkışlardır. Kimse kendini partiden büyük görmesin. Kırgın bir liderin götüreceği oy en fazla 50’dir. Halk istemiyorsa, zaten seçimi kaybettirecektir. Yoksa kama çıkarmak için ters çalışanlar CHP’ye Kırklareli’de seçim kaybettiremez.
Sonuç olarak, AK Parti Kırklareli’de CHP’deki kırgınlıklara güveniyorsa çok yanılır. Çünkü CHP seçmeni, onların bildiğinden çok daha fanatiktir.
Seçim Kırklareli’de kıl payı kazanılacak. Bıçak sırtında bir yarış gözlemledim.
Öyle açık ara bir durum söz konusu değil. Bizim CHP’liler Propaganda icabı “biz fark atarız” diyebilir. Seçim süreci bu, her türlü söylem kullanılacaktır.
Kırklareli Doğum sancıları çekiyor. Selahattin Minsolmaz ve Derya Bulut seçimi zorluyorlar. İşçi Partisi Adayı Teoman Üstündağ’ı da hesaba katmak gerek. Az da olsa CHP’den oy koparıyor. Bu durumda Kesimoğlu ile CHP önde gidiyor, rakipleri de onu izliyor. Ama öyle açık ara değil.
Bir hamlelik iş kalmış gibi görünüyor. En azından ben böyle görüyorum.
Rakibi Kesimoğlu’nun ensesinde soluyor. 30 Mart akşamı bu yazıyı hatırlayın. Bakalım yanılacak mıyım?
Seçim Pazar günü. Bugün ve yarın son mitingler yapılacak. Cumartesi günü araç konvoylarının gövde gösterisiyle de seçim süreci noktalanacak.
Ne söylenecekse, şu son iki gün söylenecek.
Sonra, herkes susacak sandıklar konuşacak.
Bölgemizde yarışa giren tüm Partilerin propagandalarını izledim.
CHP Adayları genelde Ayakkabı Kutusuyla başlıyorlar, Hırsızlık, Rüşvet, Ses Kayıtları ve bir eski Bakanın taktığı 700 Liralık Kol Saatiyle konuşmalarını bitiriyorlar.
17 Aralık Operasyonu da olmasaymış bizim CHP Adayları ne konuşacakmış?
AK Parti Adayları’nın konuşmalarını dinliyorum. Onlar Projelerle konuşuyorlar.
AK Parti İktidarı’nın yaptığı yatırımları anlatıyorlar. Kendileri kazanırsa, İktidarın gücüyle bulunduğu kentleri hizmete boğacaklarını söylüyorlar. Fakat 17 Aralık Operasyonu’nun altında da eziliyorlar.
MHP Adayları’na bakıyorum. Ayakkabı kutusundan bahsediyorlar. Rüşvet ve Yolsuzluk İddiaları’ndan bahsediyorlar. Fakat Onlar da yapacağı projelerden bahsediyorlar.
Dün akşam Kırklareli’ne gittim.
Önce MHP Adayı Derya Bulut’u izledim. Bademlik Mahallesinde hatırı sayılır bir kalabalığa hitap ediyordu. Hem AK Parti’ye, hem de CHP’ye çatıyordu. CHP Adayı Kesimoğlu’nun Babaeski’de oy kullanacağını söylerken yükselen tepkileri görmenizi isterdim. Derya Bulut’un MHP’de önü açık. Hitap iyi, vizyon var. Pırıl pırıl sevecen bir görünüm var. Kendisini bu köşeden tebrik ediyorum.
Daha sonra AK Parti Adayı Selahattin Minsolmaz’ı Bademlik Mahallesi’ndeki konuşmasını izledim. Başbakan Erdoğan’ın Kırklareli’ne borçlu olduğunu söylediğini hatırlatıyordu. “Eğer seçilirsem projelerimle Kırklareli’yi şaha kaldıracağım. Başbakanımız Erdoğan sözünü tutacak ve Kırklareli hizmete boğulacak” diyordu. İstanbul Belediye Başkanı Kadir Topbaş’ın geçtiğimiz hafta Kırklareli’ye gelerek, Kırklareli’yi Kardeş Şehir ilan ettiğini ve her türlü destek sözü verdiğini söyleyen Minsolmaz, Seçimi kazanacağı iddia ediyordu. CHP’yi de MHP’yi de eleştirmeyen Minsolmaz, sadece yapacaklarını anlatıyordu.
Bizim CHP’nin İstasyon Mahallesi’ndeki mitingine de gittim. Kesimoğlu bazı kırgınlıkları düzeltmeye başlamış. Vecdi Gündoğdu mitinge gelmişti. İyi bir hitabetle toplumu coşturan bir konuşma gerçekleştiren Kesimoğlu, İyi bir kalabalığa sesleniyordu. Pek projeden bahsetmiyordu. Başta Hırsızlık ve Rüşvet İddiaları’ndan bahseden Kesimoğlu, CHP’nin Kalesi Kırklareli’de açık ara seçim kazanacağını ve CHP’nin Kırklareli’de iktidara geleceğini söylüyordu.
Her üç partinin Adaylarının konuşmalarını da izledim. Doğrusunu söylemek gerekirse, En iyi konuşmacı Mehmet Siyam Kesimoğlu idi.
Seçim Korteji kalabalıktı. CHP Kırklareli’de toparlanıyordu. CHP Korteji konuşma alanının yapılacağı yere gidene kadar birçok mahalleyi de yürüyerek gezmişti. Geçtiğimiz dönemin kalabalıkları yoktu. Fakat diğer partilerden fazlaydı. Coşku da yüksekti.
Balkonlardan sevgi gösterisinde bulunan insanlara gereken mesajı veren CHP Adayı Kesimoğlu tam bir profesyonel çalışma yürütüyordu.
Çünkü AK Parti Adayı Selahattin Minsolmaz’ın arkasında yürüyen kalabalık araç konvoyu ile konuşma yerine ulaşıyordu. Kortej halinde yürümüyorlardı.
AK Parti Adayı Selahattin Minsolmaz’ın arkasında oldukça Uzun bir araç konvoyu vardı. İyi kalabalık toplamıştı. Fakat kortej yürüyerek seçmenle kontak kurabilir. İnsanlara dokunamayabilirsiniz. Ama Balkonlardan göz göze geldiğiniz seçmenle gönül bağı kurabilirsiniz.
CHP bunu çok iyi yapıyor. Kesimoğlu’nun hitabeti de olağanüstü olunca, insanlar partilerinde toparlanıyor. CHP Seçmeni’ndeki Kızgınlık küskünlük sandığa gidene kadardır. Sandığa gidince Altı Ok’u gören CHP seçmeni bütün öfkesini unutur ve Partisine sahip çıkar. “Devşirme Adaymış, Tepeden inmeymiş.”Bunlar bireysel çıkışlardır. Kimse kendini partiden büyük görmesin. Kırgın bir liderin götüreceği oy en fazla 50’dir. Halk istemiyorsa, zaten seçimi kaybettirecektir. Yoksa kama çıkarmak için ters çalışanlar CHP’ye Kırklareli’de seçim kaybettiremez.
Sonuç olarak, AK Parti Kırklareli’de CHP’deki kırgınlıklara güveniyorsa çok yanılır. Çünkü CHP seçmeni, onların bildiğinden çok daha fanatiktir.
Seçim Kırklareli’de kıl payı kazanılacak. Bıçak sırtında bir yarış gözlemledim.
Öyle açık ara bir durum söz konusu değil. Bizim CHP’liler Propaganda icabı “biz fark atarız” diyebilir. Seçim süreci bu, her türlü söylem kullanılacaktır.
Kırklareli Doğum sancıları çekiyor. Selahattin Minsolmaz ve Derya Bulut seçimi zorluyorlar. İşçi Partisi Adayı Teoman Üstündağ’ı da hesaba katmak gerek. Az da olsa CHP’den oy koparıyor. Bu durumda Kesimoğlu ile CHP önde gidiyor, rakipleri de onu izliyor. Ama öyle açık ara değil.
Bir hamlelik iş kalmış gibi görünüyor. En azından ben böyle görüyorum.
Rakibi Kesimoğlu’nun ensesinde soluyor. 30 Mart akşamı bu yazıyı hatırlayın. Bakalım yanılacak mıyım?