Çevre ve Orman Bakanlığı Doğa Koruma ve Milli Parklar Genel Müdürlüğü ile Orman Genel Müdürlüğü tarafından ortaklaşa Avrupa Birliği Sınır Ötesi Işbirliği kapsamında, AB finansal desteği ile Kırklareli Il Çevre ve Orman Müdürlüğü, Kırklareli-Demirköy-Vize ve Iğneada Orman İşletme Şeflikleri işbirliğiyle, Yıldız Dağları’nın doğal kaynaklarının ve biyolojik çeşitliliğinin korunması ve sürdürülebilirliğinin geliştirilmesi için, sürdürülebilir sınır ötesi işbirliğinin geliştirmesi ve güçlendirilmesini destekleyecek yeni bir projenin çalışmalarına başlandı. Bu proje kapsamında, yetkili kişiler aracılığı ile sözkonusu projeyi kapsayan bölgelerin muhatabı kişiler ve beraberindeki halkı bilgilendirmek amacıyla dün bir panel düzenlendi.
İl Halk Kütüphanesi’nde saat 14:00’da gerçekleşen panele başta Kırklareli Vali Yardımcısı Zeki Koçberber olmak üzere; Çevre ve Orman Bakanlığı Doğa Koruma ve Milli Parklar Genel Müdür Yardımcısı Mustafa Akıncıoğlu, İl Çevre ve Orman Müdür Vekili H. Önder Pakdemir, Iğneada Belediye Başkanı Tahir Işık, Kırklareli Belediyesi AB Projeleri Sorumlusu Hasan Çalıkuşu, K.eli Orman Işletme Müdürü Şahin Aybal, Proje Teknik Yardım Ekip Lideri Michael Green (Ingiltere’den katıldı), Proje Teknik Yardım Ekibi 2. Uzmanı Prof. Dr. Türker Altan, Kırklareli Istranca Gençlik Doğa Sporları Klübü Başkanı Taner Erşen, proje çerçevesindeki köylerin muhtarları, beldelerin kamu kurum ve kuruluşlarının yetkilileri, akademisyenler, Kırklareli kamu kurum ve kuruluşlarından birçok yetkili, öğretmenler, öğrenciler ve birçok vatandaş katıldı.
Saygı duruşu ve Istiklal Marşı’mızın okunmasıyla başlayan panelde ilk konuşmayı Il Çevre ve Orman Müdür Vekili H. Önder Pakdemir yaptı. Pakdemir konuşmasında, projenin amaçlarını anlatarak sınırötesi işbirliği projesinin güçlendirilmesini hedeflediklerini söyledi ve şunları kaydetti:
“Projemiz fiili olarak başlamış durumdadır. 2009 yılının sonlarına doğru bitirilmesi planlanmaktadır. Projenin ana teması olan ‘Biyosfer Rezervi’nin en önemli işlevlerinden biri kalkınmadır. İlimizde toplam 177 tane köy vardır. Bunların 122’si orman köyüdür. Buralarda yaklaşık 60 bin orman köylümüz yaşamaktadır. Orman köylüsü milli gelirden en düşük payı alan kesimdir. Bu gelirle birlikte orman köylüleri, burada hayatlarını ikamet ettirmek zorundadırlar. Günden güne azalan ormancılık gelirleriyle, büyük bir sıkıntı meydana gelmiş olup, bu köylerde çok ciddi geçim sıkıntıları baş göstermiştir. Bu projeyle, ekonomik kalkınma ve sürdürebilirlik unsurunun çok dikkatli bir şekilde ele alınması ve hiç bir projenin insan faktörü olmadan başarılı olamayacağının bilincinde olmamız gerekiyor. Orman köylüsünü yok sayarak hiç bir yere varamayız. Bu proje orman köylüsüyle birlikte yürütülecektir.”
Pakdemir’in konuşmasının ardından kürsüye gelen Çevre ve Orman Bakanlığı Doğa Koruma ve Milli Parklar Genel Müdür Yardımcısı Mustafa Akıncıoğlu panele katılan herkesin konuyla yakından ilgisi bulunduğunu belirterek, katılımcıların kendisini ve mesleki uğraşını tanıtmasını istedi. Daha sonra Akıncıoğlu, slayt gösterisi eşliğinde projeyi anlattı. Projenin 130 bin hektarlık ve 40 köylük bir alanı kapsadığını ifade eden Akıncıoğlu şunları kaydetti:
“Projemiz Yıldız Dağları’nda biyolojik çeşitliliğin ve doğal kaynakların korunması ve sürdürülebilir gelişimini kapsamaktadır. Gerekli tüm kurumsal teknik ve sosyal çerçeve oluşturularak, Türk tarafında Yıldız Dağları’nın Biyosfer Rezervi açısından gerekli çalışmaları yapılmaktadır. Uygulama alanımız Yıldız (Istranca) Dağları ve Karadeniz kıyı bölgesi boyunca Trakya'nın kuzey-doğu bölümüdür.”
Akıncıoğlu, biyolojik çeşitliliğin öneminden bahsederken, Toroslarda yetişen ve ramotoloji hastalıklarında kullanılan “Colchicam dispert” adlı ilacın hammaddesinin, bizde olmasına rağmen, bunun Fransa’ya satılarak daha sonra çok daha yüksek fiyata yine Fransa’dan ilaç olarak almak zorunda olduğumuz örneğini verdi. Bu bağlamda, projenin kapsadığı bölgenin biyolojik bakımdan çok zengin olduğunu söyledi. Sürdürülebilir kalkınma neticesinde bölgede bir eko-turizm sistemininde kurulacağını anlatan Akıncıoğlu, bölgedeki atıl duruma gelmiş eski binaların proje kapsamında “Doğa Eğitim Merkezi” haline dönüştürüleceğini belirtti.
Daha sonra panele Ingiltere’den katılan ve Proje Teknik Yardım Ekip Liderliğini yapan Michael Green; projenin hedef ve amaçlarını, yaklaşım biçimi ve uygulanacak yöntemleri, planlanan çalışmaları, çalışma planını, uygulamanın güncel durumunu ve yakın zamandaki aşamaları anlattı.
Green’in anlatımının ardından kürsüye, Proje Teknik Yardım Ekibi 2. uzmanı Prof. Dr. Türker Altan geldi. Altan, projenin en önemli amacının, geçmişte yapılan çalışmaların eksiklerini bütünüyle tamamlayarak, tüm ‘Yıldız Dağları’ bölgesine yönelik bir çalışma gerçekleştirmek olduğunu söyledi. Çalışmalar kapsamında bölgedeki üniversitelerle ve yöre insanıyla yakın temasta bulunacaklarını anlatan Altan; “Biz projeyi yapıp buradan çekildiğimiz zaman, projenin kalıcı bir niteliğinin olması lazım. Bu nedenle yöredeki kaynak ve potansiyelleri iyi biçimde kullanmamız gerekiyor.” dedi.
Bu konuşmaların ardından konuşmacılar, biraraya gelerek katılımcıların projeyle ilgili olarak sorduğu soruları cevapladı. Soru cevap kısmından sonra yapılan ikramla panel sona erdi. Proje ekibi bugün de ‘Akkuş Kaya Hotel’de bir gün sürecek bir çalıştay toplantısı gerçekleştirecek.